Sevgili okurlarım bildiğiniz üzere yakın bir zamanda 19 Mayıs gençlik ve spor bayramını geride bıraktık. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında ilk adım olan 19 Mayıs 1919 Türk tarihi açısından önemli bir dün ve başlangıçtır. Sömürgeci devletlere karşı verilecek olan mücadelenin başlangıcıdır. Böylesine önemli bir gün gençliğe bayram olarak hediye edilmiştir. 19 Mayıs ve Cumhuriyet ile ilgili Karasu Şehit Üsteğmen İbrahim Abanoz Lisesi'nde konuşmacı olarak konferansa katıldım. Öncelikle öğrencilerin gösterdiği yoğun ilgiden dolayı programımız güzel geçti.
Özetle şu bilgileri aktardım.
19 Mayıs 1919, tarihimizin akışına yön veren önemli dönemeçlerdendir.
Atatürk'ün Samsun'a çıkışı, Türk Ulusu'nun yazgısını değiştiren, tarihte yeniden, daha güçlü olarak yer almasını sağlayan planlı, kararlı ve bilinçli bir adımdır.
Yüce Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 günü başlattığı Ulusumuzu esenliğe kavuşturan süreç, her yönüyle bir başarı öyküsüdür.
"Ulusun bağımsızlığını yine Ulusun azim ve kararının kurtaracağını" düşünen Atatürk, bu zor yolculuğunda tüm gücünü milletimizden almıştır.
O'nun 19 Mayıs'ta yaktığı bağımsızlık ışığı, karanlıktan, çaresizlikten ve yokluktan bunalan Ulusumuzun sönmek üzere olan umutlarını yeniden canlandırmıştır.
Büyük Önder Atatürk'ün "Bir milletin ruhu zapt olunmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça, o millete hâkim olmanın imkânı yoktur. Oysa, asırların yarattığı millî bir ruha, kuvvetli ve daimi bir millî iradeye hiçbir kuvvet karşı koyamaz." sözü, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın özünü en iyi biçimde yansıtmaktadır.
Atatürk, ülkesinin ve Ulusunun içinde bulunduğu olanaksızlıklara boyun eğmemiş; yenilmiş, çağın gerisinde kalmış bir imparatorluktan çağdaş bir devlet yaratmıştır.
İçinde yaşadığı toplumun yapısını çok iyi bilen Atatürk, bilimsel değerlendirmeler ışığında Türk Ulusu'na en uygun yönetim biçiminin Cumhuriyet olduğuna karar vermiştir.
Cumhuriyet'in kurulması, Türk toplumu için tarihin en büyük dönüşümlerinden biridir.
Konferansta Kuruluş Savaşı sonrasındaki kazanımlarımız üzerine durduk. Anlattıklarımın sadece zihinlerinde bir ışık yakması gerektiğini belirttim. Doğruyu kendilerinin araştırıp bulmaları yönünde tavsiyelerde bulundum. Tabi aldığım sorulardan şunu çıkardım. Gençlerimiz üzerine daha fazla durmalıyız pırıl pırıl bir neslin geldiği düşüncesindeyim. Konuları sorgulamak, anlatılanlarla yetinmemek, farklı açılardan bakmak güzel bir tutumdur. Gençlerin netlik istediği düşüncesindeyim. Sorularına kaçamak cevaplar istemiyorlar diye bilirim. Net ve açık öğrenmek istiyorlar dersem yanlış olmaz.
Yine bu hafta sonunda Karasuspor Bal liginde kalmak için Serdivanspor ile Sakarya Atatürk Stadı'nda önemli bir karşılaşmaya çıktı. Maçın başından sonuna kadar güzel mücadele eden Kuzeyin temsilcileri uzatmalarda bulduğu golle hedefine ulaştı. Gelecek yıl ki konumunu bu mücadele sonucunda korudu. Gençlere baktığımda sadece hedef ve heyecan duygusunun onlar için yeterli olduğu düşüncesindeyim. Gençlere yön veren ve hizmet eden kişilerden tek isteğim bu gençliğin heyecanını yok etmeyin.
Gençlerin kendilerini geliştirmeleri için kütüphaneler açalım, sanat evleri kuralım. Spora ilgi duyanlar için tesisler açalım. Görev vereceğimiz zaman liyakatli davranalım. Onları dinleyelim görmezden gelmeyelim. Onlar bu millettin geleceği, geleceğimize sahip çıkalım.
Bu vesile ile ülkemizin kuruluşundan bu yana ulusal bağımsızlığımız için mücadele etmiş kahramanlarımızı rahmet ve şükranla anıyorum…