Sevgili okurlar,
“Tatil mevsimi” yaklaştıkça, Avrupa’da yaşayan milyonlarca vatandaşımız da, “Türkiye plan ve programı” telaşı içinde, arayışlara başladı.
Öyle ya, o stresli Pandemi (Covit 19) dönemi sonrası, sıra memlekete gitmeye geldi!
Eş, dost ve yakınlar ile hasret buluşmaları akıllarda!..
Bir bakıma “sıla-i-rahim” dediğimiz işte bu!
Bu bakımdan,” Bayramı da dikkate alarak, Türkiye yoluna çoktan çıkmış olanları da” hesaba katalım..
Büyüklerin elleri öpülecek, hal hatır sorulacak, mezarlıklar, komşular, eş, dost, akrabalar ziyaret edilecek!
Tatil bu ya, unutulmaması gereken görev ve sorumluluklarda var..

TURİSTİK GEZİ?
Türkiye plan ve programlarını, “salt bir turistik gezi olarak değerlendirmek”, ne kadar yanlış!
Yıllardır Avrupa’da yaşayan, ama ülkesinden kopmayan, “kendi kültür geleneklerini yaşayan, yaşatan Türklerden” söz ediyorum!..
Şarkılara, Türkülere, romanlara, filmlere konu olan Türkler!..
Dile kolay, “yarım asrı geçen yaşam öyküleri” arasında bugünlere geldik!..
Birinci kuşak Türklerin, ardından, ikinci, üçüncü, dördüncü nesil Türkler, “Bayrağı” alıp dalgalandırıyor..
“İşçilikten patronluğa adım atanlar”, okullu, diplomalı, bir meslek sahibi olanlar, önemli buluşlara imza atanlar, “Türkiye’nin gönüllü elçileri Türkler” bunlar!
Alın-teri paralarını, kendi ülkelerinde değerlendirenler, Türkiye’nin hep yanında yer alanlar, Türkler bunlar!
Tatil için, yine gelecekler!
Yıllardır kapalı olan kapılar açılacak, pencerelerden ışık girecek, perdeler çekilecek, bacalar tütecek, bahçelerde torunlar, papatya çiçekleri ile  ateş böcekleri ile tanışacaklar..
Şimdi ülkemde, can eriği, kiraz, dut zamanı!..
Sorular sorulacak, eski dostlar, arkadaşlar aranacak!..
Ama, vatana nasıl gidilecek?
Otomobil ile mi?
Uçak ile mi?
Şimdi, hesap yapma zamanı!

TÜRKİYE ÖZLEMİ ÇOK PAHALI!
Zira, nereden gidersen, git, pahalı bir yolculuk, sizi bekliyor!
Bu yıl Türkiye tatili mi desek, “Türkiye gezisi mi desek, Türkiye ziyareti mi desek, ne dersek diyelim, bu işin bir maliyeti” olduğu açık ve net!
Eğer aileniz kalabalık ise, o zaman, daha çok bir bütçeye ihtiyacınız var..
İki kişi iseniz, otomobil ile “Türkiye gidişi-gelişi”, o da pahalı!
Uçak ile gidecekseniz, o da cep yakıyor!
Maalesef, dünyayı kasıp kavuran “petrol fiyatları”, yaşamın her kesitini etkiliyor!
Aman, ne etki bu!
Ülkeleri bile kara, kara düşündüren bir durum bu!
“Neo-libarel politikalar” ile ülkelerinin zenginliklerini çok uluslu şirketlere devredenlerin telaşı çoktan başladı?
Eee sen kalkıp,”zarar ediyor” gerekçesi ile ülkelerin bu önemli, can alıcı kurum ve kuruluşlarını “yok pahasına” elden çıkarırsan, olacağı bu?
Bu sadece Türkiye’ye has, bir durum değil?
Avrupa Birliği(AB) ülkelerini bile, kara kara düşündüren, yeni bir durum ile karşı, karşıyayız?
Şimdi çok uluslu şirketler, senin vatandaşlarını, ayrım yapmadan “ağır faturalar ile selamlamaya kalkışınca, işin asıl püf noktası” anlaşıldı!

NE VARSA SATMADIK MI?
Türkiye’de, bunu yapmadı mı?
“Enerji kurumlarını, şeker fabrikalarını, kağıt, tekstil ve diğer kurumlarını yok pahasına satarsan”, şimdi çık bakalım işin içinden?
Eh, bu kurum ve kuruluşlar devletin elinde olsaydı, ne olurdu ki?
Mazeret, zarar ediyor?
Hadi canım, sende?
Yıllarca zarar etmeyen kurumlar, birden “Neo-Liberal politikalar” ile niye zarar eder duruma getirildi?
Vatandaş, niye kandırıldı ki?
Kime, kimlere hizmet edildi ki?
Vatandaş, neden devreden çıkarıldı?
Şimdi vatandaşımız, “ağır faturalar altında inlerken, bu zenginlikleri elimizden çıkartan siyasiler”, ne düşünüyorlar?
Vatandaşın bu ağır yükünü, nasıl hafifletecekler?
“Bu ekonomik krizin faturasını ödemek zorunda kalanların” günahı ne?
Size vekalet verenler, “bu zenginlikleri satın” diye de mi vekalet verdiler?

BRÜKSEL – EMİRDAĞ!
Haydi, ayıkla pirincin taşını?
Pirinci bulursanız tabii!
İşte, “çarşıda pirinç ararken, evdeki bulgurdan olmak” diye buna derler?
Demokrasilerde “çare tükenmez” derler ya, o hesap, “Brüksel’e Emirdağ’ı taşıyan vatandaşlarımız” yine çareyi “otobüs yolculuğunda” bulmuşlarsa, helal olsun!
Başlıyor otobüs seferleri!
He mi de, Brüksel-Emirdağ!
Biletler mi?
İki bavul yükü, bir kişi gidiş-geliş 300 Euro!
Eskiden bu fiyata Brüksel’den İstanbul’a giderdik!
Hey gidi günler, hey!
Bu yüzle de tanıdık vatanı!
Yusuf Cinal yazıyor, 16 Haziran 2022 Brüksel