2015’in double seçiminde ahali ‘istikrara’ oy kullanırken bendeniz bencillik edip ‘iskitbale’ oy verdim!
Seçim öncesi Başbakan’ın bekarlara yönelik büyük vaatlerini duyunca, “İşte yıllarca beklediğim siyasi söylem bu!” diyerek gönül rahatlıyla ‘evet’ mührünü bastım. Müzmin bir bekar olarak biz de tabiî ki mutlu ve çocuklu bir yuva hayalleri kuruyoruz. Ve tam da o esnada geldi Başbakan Davutoğlu’nun cezp edici sözleri.
Başbakan Şanlıurfa mitinginde tam da beni tarif ediyordu sanki. Sözleri, kalabalıkların içerisinde beni bulup alnımın orta yerine saplandı ok gibi.
- “Şimdi işiniz, maaşınız var, aşınız var. Ne kaldı? Eş kaldı eş.”
Ah işte bu benim! İşim var, maaşım var ama eşim yok.
Bu sözleri duyunca kulaklarım çanak anten gibi açıldı. Ve işitmek istediğim cümleler çok geçmeden Başbakanın ağzından dökülmeye devam etti.
- “Biz bu toprakların insanlarının bereketlenmesini istiyoruz, çoğalmasını ama aynı zamanda iş güç sahibi olmasını da istiyoruz. Eş lazım dediğinizde önce annenize, babanıza gideceksiniz inşallah onlar size hayırlı bir eş bulacak. Bulamazsa bize başvuracaksınız.”
Aha tamam işte! Tam da bu! Bu tam olarak benim. Anaya babaya, akrabaya dosta haber saldım ama yine de hayırlı bir kısmet çıkmadı. Şimdi sıra devlet kapısına geldi demek ki, başvuru merkezi nerededir acaba diye düşünürken Başbakan durur mu, patlattı bir bomba daha. Devlet çeyizi de hazırlayacakmış. Ekranın karşısına kilitlendim kaldım, başbakanın ağzından bal damlıyor bal…
- “Ama bir şey daha yapacağız, ister kız erkek, ‘çeyiz hesabı’ açtırdığı zaman bir anne baba çocukları evlendirmek için bu hesapta biriktirilen paranın yüzde 20’si kadar da devlet evlenme yardımı yapacak. 100 bin lira mı biriktirdi, devlet 20 bin lira daha koyacak 120 bin lira olacak. Böyle devlet sevilmez mi?
Sevilir valla, hiç sevilmez mi? Benim rüyalarım gerçek olacak. Devlet bana eş bulacak hayırlısıyla bir de üstüne çeyiz parası verecek.
Müzmin bir bekar daha ne isteyebilir. Eş devletten çeyiz hükümetten.
Ben de kendi istikrarım için hiç düşünmeden bastım mühürü!
***
Gel zaman git zaman, seçim bitti hükümet programı açıklandı.
Başka bekarları bilmem ama bendeki büyük hayal kırıklığı.
Oyumuzu aldılar, sözü unuttular. Zaten bomboş olan kalbimizi iyice kırıp tuz buz ettiler. Geçen yıl yeşeren umut ışığı hükümet programı açıklanınca söndü. Görünen o ki, 2016’da da bekar gezeceğiz…
Başbakanın meydanda söylediği vaat sözleri resmiyete dökülünce kimlik değiştirdi. Evlenmek için devletten çeyiz parası beklerken kocaman bir ‘hayır’ yedik! Hükümet programında yer alan ‘çeyiz hesabının’ detayları ortaya çıktıkça anladık ki, devlete göre de evlenmek için çok geç kalmışız. Çeyiz parasını alabilmek için 27 yaşımızı doldurmadan önce evlenmek gerekiyormuş. Eğer 27 yaş eşiğini geçtiyseniz, bu para verilmiyor. Herhalde devlet 27’den sonrasına ‘resmen evde kaldı bu!’ gözüyle bakıyor.
***
Bu şartları duyunca çok kırıldım, çok üzüldüm. Mahalledeki Asuman teyzenin ‘iyice evde kaldın sen!’ tavırlarını koca devletten görmek hiç hoş değil!
‘Size eş bulacağız’ sözünden hiç söz etmek istemiyorum.
Resmen devletten bekarlık tescili almış gibi hissediyorum şu anda kendimi.
En basit söylemle; istikrar sürsün diye oy verip doların 3 lirayı aşmasına şaşıran seçmen travmasını yaşıyorum. Oysaki sadece kendi mutluluğum için oy vermiştim.
Bir avuç mutluluk istemiştik.
Çok mu?