Sevgili okurlar,
Seçimlerin kapıyı çaldığı şu günlerde, “siyasi iktidarın birbirinden farklı projeler açıklaması” dikkatlerden kaçmıyor!
Fındık taban fiyatı, gerçekten alıcı buldu!
Buldu da, açıklanan fiyatın çok gerisinde alımların yapılması, bu sektörde yeni homordanmaların da başlanmasına neden oldu?
Yani, ”54 Törkiş Lira nire, 42 Törkiş Lira” nire?
Eh “randıman” meselesi öyle mi?
Ah şu, ” siyasi anlayış” yok mu?
Bir türlü, “bu sarmaldan” kurtulamıyoruz?
Bir işimizi de şöyle, “piyasa şartlarında siyasetten uzak değerlendirsek, vatandaşın alın teri emeği verilse”, ne olur?
Olur mu?

BİZİMKİSİ LAFAZANLIK!?
Devrin hakimi, gelecek ve o fiyatı açıklayacak?
Böyle gelmiş, böyle gidiyor!
Vatandaş da, pardon üretici de “kös” bekliyor, dinliyor?
Geleceğimiz, vekalet verdiklerimizin iki dudağı arasında!
Biz açıkladık, oldu bitti meselesi bu!
Fındığımız çoktan, İtalyan şirketlerine peşkeş çekilmiş!
Bizimkisi “lafazanlık” işte!
Rahmetli Niyazi Güdüloğlu ustamız, Sonhaber Gazetesi’ndeki köşesinde “ Laf Salatası” başlığı altında bunları yazardı..
Bize de, “bu lafazanlık”, o günlerden mirastır bu!

MISIR AMBARDA, PANCAR TARLADA ZÜRÜMEDİ!
Bir zamanlar Sakarya Gazetesi adına, Ankara’da devrin başbakanı merhum Turgut Özal’ın karşısındaydık..
Kelli, felli, anlı şanlı Ankara gazete temsilcileri arasında, bir ara fırsat bulup, merhum Başbakan Turgut Özal’a, ”Başbakanım ben mısır ve pancar üreticilerin memleketi Sakarya’dan geliyorum..
Üreticilerimiz, bu iki üründe sizden taban fiyat açıklaması bekliyor..
Ayrıca, artık içme suyumuz olan Sapanca Gölü, bu çevreci anlıyışınız içinde korunmaya alınacak mı?”
diye sorunca, bütün başlar bana doğru döndü ve kameraların kadrajına alındım..
Gerçekten, “o gün mısır ve pancar üreticisine, hak çerçevesinde iyi bir baş fiyat” verildi..
Üreticimizin “mısırı ambarda, pancarı tarlada” çürütülmedi!

SAPANCA, SAPANCA!
Sapanca Gölü ise, gerçekten koruma bandı içine alındı..
Nereden, nereye değil mi?
Pancara güle, güle dedik!
Hala mısırda, bereket bekleyenler var?!
Demem o ki, “bir ilin ileri gelenleri, üreticisi kendi ürününe sahip çıkmaz ise, başkaları bu kadar sahip” çıkar!

UCUZ KONUT PROJESİ?
Gelelim, son Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ucuz konut” projesine?
Mevcut iktidarın “can simidi sektör, bu inşaat, yani yapı” sektörüydü..
“Durgunluk bir yana, betona toslayanların sesi unutulmuş ki, yine çare,” bu sektörde aranıyor?
Karadenizli iş adamı Ali Ağaoğlu’nu bile batıran bu sektör, devletimize de çok pahalıya mal olmadı değil!?
Erdoğan’dan sonra Çevre ve Şehirçilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, proje detaylarının, “13 Eylül 2022 tarihi itibarı ile açıklanacağını” duyurdu..
“Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Sosyal Konut Projesi” ile ilgili, elbette geri sayım başladı..

BRÜKSEL’İ GEZİYORUZ!
Brüksel’deyiz!
Türkiye’den gelen konuklarıma Brüksel’i gezdiriyorum..
Konuklarım, Brüksel’deki “sosyal konutlara” kafayı takmış?..
“Bu binalar nedir” diye sordular?
“Onlar mı?
Belediye Sosyal Konutları..
Brüksel’in 19 İlçe belediyesi var..
Mevvut belediye sınırları içinde yaşayanların,gelir durumuna göre bu sosyal konutlar tahsis ediliyor..
Çocuk sayısına göre, aileler en düşük kira bedeli ile bu sosyal konutlarda ikamet ettiriliyor..
Öyle bir düzen, sistem kurulmuş ki, burada iltimasa, torpile,adam kayırmaya, önceliğe yer verilmiyor..
İmkan bulup, kendi evine alanlar,bu sosyal konutlardan yararlandırılmıyor..
Üstelik, ev alacaklara, devlet ucuz ev kredisi veriyor..
Yine gelir düzeyine göre,bu kredi faizleri 15, 20, 25 Yıllık olabiliyor..
Vatandaş kira öder gibi ev sahibi oluyor!”
diye durumu özetledim..

ŞAŞKINLIK İÇİNDEYDİLER?
Konuklarım ağzı açık dinlediler, “faizi, bankayı, devleti, siyaseti” sordular..
“Oturmuş bir sistem var..
Bu sistemin hiçbir yerinde siyaset yok!
Sosyal Devlet anlayışı bu sistemi egemen kılmış..
Ailelerin sosyal konut ihtiyacı bu projeler bağlamında gerçekleştiriliyor..
Bende bu sistem içinde Brüksel’in göbeğinde üç katlı bir ev sahibi oldum..
Hemi de kimseye minnet etmeden, yalvarmadan, kapısını çalmadan”
diye ekledim..
Konuklarımıdan biri, ”devlet, bu devletmiş be” demekten kendini alamadı..

DEVLET VATANDAŞI İÇİN VARDIR!
Evet, devlet vatandaşı için vardır!..
Devleti yönetenlerin “lütfunu beklersek”, çok bekleriz!
İnşallah, “siyasi iradenin bu tarihi projesi, vatandaş nezdinde anlam” bulur, ilgi uyandırır?
Hatırlatayım ki, Belçika’daki vatandaşlırımız yüzde 90’nı bu sistem ile ev sahibi oldu..
Yüzde 90’nu diyorum ya,daha fazlası!
Bu frenlenemeyen fiyatlar ve paramızın sürekli değer kaybetmesi ile hangi projeninin üstesinden gelinir ki?
Seçim yatırım değilse, hayırlı olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 24 Ağustos 2022 Adapazarı