İÇİNDE bulunduğumuz Kasım ayının ilk haftasında CHP Genel Başkanı ve Parti Genel Kurul üyeleri için çok önemli bir seçim yapıldı. Öncelikle ülkemize ve Ana Muhalefet Partisine hayırlı olsun…
Demokrasinin gelişmesi ve hep ileriye gidebilmesi için güçlü bir muhalefete her zaman ihtiyaç vardır.
Olmalı ki, ülkeyi yönetenler, güçlü bir muhalefetin nefesini her an enselerinde hissetsin ve icraatlarında ona göre ilerleme kaydetsin…
Esasen, ülkeyi seçilen parti yönetir…
Lakin güçlü bir muhalefet de her an denetleme görevi ile iktidarın yanlış yapmasına fırsat vermez…
İki erkin de birbirini denetlediği, birbirine alternatif olabileceği pozisyonlarda ise “daha güçlü demokrasiler” ortaya çıkar…
ZAYIF MUHALEFET, İKTİDARI ŞIMARTIR
Biliyorsunuz, ülkemizi yaklaşık 22 yıldır AK Parti Hükümeti yönetiyor… Son 5-6 yıldır da MHP desteği ile Cumhur İttifakı olarak yoluna devam ediyor…
Fakat, muhalefetin iktidara alternatif olamaması ile, AKP yönetimi, fabrika ayarlarının çok uzağında bir yere konumlandı…
Yani bir yerde güç zehirlenmesi yaşıyor…
Bir bakıma, “Millet bana yetki verdi… Ben ne istersem onu yaparım…” havasında… Bu durum, olgun demokrasilerde her zaman çıkmaza sürükler…
İşte mülakat dönemi bunun eseri…
İşte, denetimsiz ihaleler…
İşte “Beşli Çete”nin doğuşu ve kaymak ihaleleri kapışı…
Zararına köprüler… Zararına bölünmüş yollar…
Belli bir sayıda aracın geçiş garantisi… Aksi takdirde Devletin bu açığı kapatması…
KPSS Sınavlarında zirve yapan ve fakat mülakat denen ucube sistemle elenen yüzlerce, binlerce üniversiteli, ekmek kapısı olarak yurt dışına çıkmanın peşinde…
Demek ki, “adeta” tek partili yönetimlerde, denetim mekanizması oldukça zayıflıyor… Bu zayıflık ise, hükümet erkini, doğruyu, yanlışı yeterince tartmadan yanlış adımlar atmaya teşvik ediyor…
Demek ki neymiş; Her zaman güçlü bir muhalefet gerekliymiş…
TAZE KAN CHP’YE YARAYACAK MI?
Eski Genel Başkan Kemal Kılıçtaroğlu yönetiminde 13 yıl geçti… Ve bu süre içinde birçok sevim kaybedildi. Kılıçtaroğlu bu konuda rekor bile kırdı…
CHP, bu dönemde 24 ile 26 bandının dışına çıkamadı… Ana muhalefet partisinin durumu böyle olunca da her zaman %35 bandını yakalayan ve bazen de %40’lara yaklaşan AK Parti, alternatifsiz bir parti konumuna geliyor…
Yeni Başkan Özgür Özel, ağzı laf yapan, olaylara anında ve spontane cevaplar bulan genç bir politikacı…
Tıpkı, 1970’li yılların başında İsmet İnönü’den CHP’yi devralan rahmetli Bülent Ecevit gibi…
Onun kadar atak…
Onun kadar haraketli…
Ve onun kadar kitlelere heyecan veriyor…
CHP’nin, bir başka deyimle Ana Muhalefetin böyle bir kan değişimine çok ihtiyacı vardı…
MUHALEFET, SADECE ELEŞTİRMEK DEĞİLDİR
Bizde bir gelenek oluştu… Tüm muhalefet partileri, sırf eleştiri olsun diye eleştiriyor… Oysa ki, hükümetin “alkışlanacak icraatları” da var…
22 yıl içinde çok büyük projeler gerçekleştirildi.
En başta bölünmüş yollar…
İstanbul Boğazı’nı üsten gerdan gibi birbirine bağlayan köprüler…
Denizin dibinden Asya ile Avrupa’yı buluşturan tüneller…
Barajlar… Yollar… Havaalanları… Hastaneler…
Demem o ki, muhalefet güzel yapılan şeyleri alkışlayacak; yanlış yapılan icraatları da eleştiri yağmuruna tutacak…
Bir yerde Devleti yönetenlerin ensesinde her daim “Demoklesin Kılıcı” gibi bir pozisyon alacak…
Yanlışlarını eleştirecek…
Eleştirirken, doğruları açıklayacak…
Sırf eleştirmek yetmez, doğrusunu, daha mantıklısını, daha kapsamlısını öne süreceksin…
CHP’NİN BÜYÜMESİ, DEMOKRASİ GEREĞİDİR
Olaya bu açıdan bakıldığında, muhalefet partilerinin güçlenmesi, iktidar erkinden hesap soracak konumda olması çok önemlidir…
AK Parti yıllarca zirvede tek başına dolandı…
Ve icraatlarını ciddi anlamda ve güçlü olarak eleştiren bir parti çıkmadı… Çıkan partilerin sesleri cılızdı; onları da millet duymadı…
Şimdi muhalefette, birçok parti var fakat; barajı geçebilecek sadece 3 parti mevcut: CHP, İyi Parti ve HDP…
Ve önümüzdeki yılın mart ayında çok önemli Yerel Seçimler var… Bu seçimler, belki de hükümetin gelecekteki konumunu da belirleyecek…
Bu acıdan bakıldığında CHP’nin ve diğer partilerin bir an önce doğru, tutarlı ve mantıklı politikalar üreterek aziz milletimizin desteğini kazanması gerekiyor…
Yoksa, bu köprülerin altından daha çok sular akar…
***************
ANLAMLI SÖZ
“Demokrasinin bütün hastalıkları, daha fazla demokrasi ile tedavi edilir…”
Thomas Jefferson
****************
