Yazıcının karşısında oturdukça Zeki Aydıntepe’nin zekası bileniyor, düşünce gücü keskinleşiyor, 9 Ocak 2019 tarihli Ada Treni başlıklı yazısında demiş ki:
“-Şehirde 7’den 70’e herkes treni geri istiyor; ancak, CHP Kadın Kolları parti etiketiyle her hafta Gar Meydanı’nda eylem yaptıkça, ‘kara tren gelmez ola’ türküleri dilden dile, gönülden gönüle dolaşır ve trenin geleceği varsa da gelmez…”

Tövbe estağfurullah!..
Aydıntepe’nin söylediğine bak!..
İktidarın, CHP’li kadınlara öfkelenip halkı cezalandırmaya devam edeceği imasında bulunuyor!..

***

Ancak Zeki Bey bu kadarla da kalmamış, eklemiş:
“-  Azize Ceroğlu başkanlığındaki CHP’li kadınlar, parti etiketiyle eyleme devam ederlerse, kendileri çalıp kendileri oynamış olurlar ki, bu da tren için yanıp tutuşan Sakarya halkına ihanet olur…”
Pess!..

Türkçede ‘’laf’ var, bir de ‘söz’ var, bu ikisi hem birbirine çok yakın, hem de birbirine çok uzak…
Aydıntepe’nin köşesinden yansıyanlar laf mı, söz mü?..
Laf… Çünkü söz olsaydı halkın talebini dile getiren kadınlar takdir edilir, bu talebe yan bakan iktidara uyarıda bulunurdu…
Demokrasinin gereği budur…

***

Olayın mostrası meydanda!..
Demokrasi düzeyimizi sergilediği için Aydıntepe’ye teşekkür ediyoruz; ama, düşüncelerine katılmıyoruz…
Neden?..
‘Hak aramayın’, diyor, ‘mücadele etmeyin’, diyor…
Peki ne diyor?:
Lütuf öneriyor…
Aydıntepe’nin önerisini bir an için ciddiye alalım, AKP üstünlüğüne el pençe duralım, iki büklüm olalım, iktidar huzuruna varalım, tren gelir mi?..
Ya da bu yöntemle gelse ne olur?..

 

Bir hatırlatma:
Birkaç yıl önce, bir siyasi etkinlikte vatandaşın biri, bir sayın bakana sevgi gösterisinde bulununca, bakan takla at sevdiğini göreyim diyerek yurttaşı samimiyet testinden geçirmişti…
Aydıntepe’nin önerisi rizikolu…
Şimdi bizimkilerde kalkıp, tren ciddiyetini ölçmek için halka gerdan kırın, göbek atın derlerse ne olacak?..
Olmaz olmaz demeyin, bir ülkede lütufkar kafaların sayısı arttıkça işlerin varacağı yer burası olur...
Güleriz ağlanacak halimize…
Türkiye’nin yüzünün demokrasiye dönük olduğu yıllarda politikacılar halktan korkardı, bugün halk politikacılardan korkuyor!..
Nereye sürükleniyoruz…
***

Peki, ne yapmalı?..
Aydıntepe mantığında olanlar, uygarlığı dışlıyor, demokrasi mücadelesini önemsemiyor, hak arayışını küçümsüyor…
Ne kötü!..
Kötü çünkü yarım yüzyılda bir arpa boyu yol almışız;  nato kafa, nato mermer…
Peki, bunun iyi tarafı yok mu?...
Bir ülkede ya da şehirde yurttaşlık bilincinde olan insanlar var oldukça umut da var demektir…
Övünerek söyleyebilirim:
Azize Ceroğlu ve arkadaşlarına kırk bir kere maşallah!...