Sevgili okurlar,
Bu “dijital dünyada”, gençliği esir alan illetlerden söz edersek, “durumun hiçte öyle içacıcı olmadığını” görürüz!..
Gençleri hepten esir alan ve hatta yaş itibarı ile küçük bebeklerin eline kadar düşen “cep telefonları”, yeni bağımlılık oluşturması bakımından, “ciddi sorunları da”, beraberinde getiriyor!..
Büyüklerin, “sırf sussunlar, rahatsızlık vermesin” noktasında, küçüçük, mini, mini yavrularımızın eline tutuşturduğu “cep telefonları” gerçekten, “küçüklerin dünyalarını alabora etmeye” yetiyor!
Peki, küçükleri esir alan “cep telefonları büyükleri esir almıyor” diye soranlara cevabınız ne olabilir ki?
Mutlaka, bu sora karşısında gülüyorsunuzdur..
Artık, çarşıda, pazarda, otobüste, durakta, yolda, izde, nerede olursak olalım, cep telefonları elimizden düşmüyor!..
Maalesef durumun özeti bu!

ÇAĞIN İCADI?
“Çağın icadı, bu küçük mini bilgisayralar, yani cep telefonları, bizi esir almışken, küçük, minik yürekleri, esir almaz mı?”
Bebeklerimizin ağzındaki emzikten de öte, bir alışkanlık haline alan “cep telefonları bağımlılığı, yeni hastalıkları da beraberinde getiriyor” diyen, uzmanları, kim dinliyor ki?
Küçüklerde “davranış bozukluklarına” neden olan bu çağın illet alışkanlığı, “büyüklerde de psikolojik bozukluklardan tutun, aile birlikteliğinin bozulmasına kadar giden olaylara neden olduğunu yaşayarak” görmüyor muyuz?
Öyleyse, “bu çağın aleti, icadından, nasıl yararlanmalıyız, noktasında, sürekli uzmanlar uyarsa da, bunları dikkate alan” kim?
Bu süreçte cep telefonlarına harcadığımız zaman kaybını bir düşününüz, “ocakta kaynayan yemek yanmaz mı, pişinilen süt taşmaz mı, saatinde kalkacak uçak kaçmaz mı, dalgınlık halinde yolda birileri size çarpmaz mı, sizi kötülükler dünyasına götüren içerikler, yaşamını alt-üst” etmez mi?
Öyleyse, ne yapacağız?

BAĞIMLILIĞIN TOLERANSI OLUR MU?
Bu çağın aletinden bir kere, “olumlu yönde yararlanmanın yollarını, anahtarını bulacağız”, kumanda bizde olacak!..
Öyle,”zırt-pırt telefonu açıp, kaparsak, günün büyük bölümünü ona ayırırsak”, bu bağımlılık, bizi elbette esir alır!
Cep telefonları bizi tutsak etmeyecek, biz onlara hükmedeceğiz?
“Haberleşmede, bilgi derlemede, kafamızdaki sorulara cevap bulmada, eşsiz bir kaynak olan cep telefonlarından, olumlu yönde yararlanmanın yollarını bulacağız” ve bu durumu çocuklarımıza da öğreteceğiz..
Bakınız, buradan bir başka “bağımlılık konusunda da yapacaklarımız olduğunu” hiç düşündünüz mü?
Özellikle, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden Hollanda’da başlayan,”uyuşturucular konusunda tolerans” artık diğer AB ülkelerine de yansımaya başladı..
Allah aşkına, “bağımlılığın toleransı” olur mu?
Demek ki, oluyormuş!

UYUŞTURUCU TACİRLERİ?
İşte siz, “küçüçük minik yüreklerin eline cep telefonlarını tutuşturup, meşgul olmalarını sağlarsanız, o küçük yüreklerin geleceğine de ipotek koymuş” olursunuz!
“Alışkanlıklar, bağımlılık böyle görmemezlikten gelmeler, duyarsız kalmalar, göz yummalar” ile başlıyor!
Hollanda’da resmen devlet eli ile satılan, “belli bir miktardaki uyuşturucunun”, o kadar büyük alıcısı var ki, sormayınız?
Ya kaçak yollardan, “pazarlanan uyuşturucuları”, bir düşününüz?
Avrupa ülkeleri ile Türkiye’yi de etkileyen ve bu alanda, “uyuşturucu baronları” ile gençliği esir alanların, sırf para  kazanmak adına yaptığı ticarete göz yumanları, bu yoldan elde edilen kara para trafiğini hoş görenleri, gazete haberlerinde, televizyon yorumlarından da öğreniyoruz..
Sınırlı olsada bu haberler, “bu kirli, zehirli uyuşturucu tacirlerinin insanlığa, topluma, ne kadar zarar verdiğini” düşünebiliyormusunuz?

OPERASYONLARI YAZDI?
Bizim Sakarya Gazetesi’nin haberine göre,” Sakarya’da polis ekiplerince, Temmuz ayı içerisinde gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonlarında, onlarca kilogram uyuşturucu ele geçirilirken, 178 şüpheli yakalandı.
Operasyon anları polis kamerasına yansırken, narkotik köpeğinin bir otomobilin kadranın arkasına saklanan uyuşturucu maddesini tespit ettiği anlar, dikkatlerden kaçmadı.
Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sorumluluk bölgelerinde uyuşturucu ticareti ve kullanımının engellenmesine yönelik çalışmalarına devam ediyor. Bu çerçevede 6-27 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen uyuşturucu operasyonlarında 178 şüpheli yakalandı. Şüphelilerin ikamet, araç ve üzerlerinde yapılan aramalarda ise; 4 kilo 460 gram sentetik cannabinoid 1 kilo 104 gram metamfetamin, 204 gram eroin, 100 gram kokain, 91 gram esrar, 74 gram skunk maddesi ile 853 adet uyuşturucu hap, 135 kök hint kenevirbitkisi, 6 adet hassas terazi, 5 adet ruhsatsız tabanca ve bu tabancalar ait 59 adet fişek ele geçirildi. Ayrıca uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiği değerlendirilen, 31 bin 840 TL, 240 Dolar, 20 Euro ve 10 Kuveyt Dinarı ele geçirildi.”

TÜRK GENÇLERİ?
Burada, Sakarya Valiliğine, Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü’ne, Jandarma ekiplerimize ve bu operasyonlarda görev alan polislerimize, ne kadar teşekkür etsek azdır..
Biliniz ki, bu “uyuşturducu baronlarını” böyle yasalar ile polisiye tedbirler ile durdurmak mümkün değildir!..
Bu ballı kaymak işlerden nemalananların, her defasında farklı yötemler ile gizliden, gizliye çocuklarımıza musallat olduklarını, onları uyuşturucuya alıştırdıklarını bilmeyenimiz yok!..
Brüksel merkezindeki evimin sokağının başında, gördüğüm manzara,beni hepten gelecek adına umutsuzluğa soktu..
Belli mekan ve kahvehanelerde, sokak başlarında kümelenerek, cigarısını saran, bizzat içenler arasında Türk gençlerinin de çokluğu üzüntü verici..

PARAYA TAMAH?
“Para gelsin de, nereden gelsin” diyen ailelerin kayıtsızlığı, vurdumduymazlığı, gençlerimizi,  uyuşturucunun ve uyuşturucu baronlarının pençesine düşürerek, hayatta alıyor, koparıyor!
Bu alışkanlığın tedavisi olsa da, bu ağa, bu girdaba düşenlerin kolay, kolay bu tuzaklardan, bu sarmaldan kurtulduklarına ne yazık ki şahit olamıyoruz!
Ne yazık ki, “hep son ölüm, ya da hapishane, yada yarım, yamalak”, bir yaşam oluyor!
İşte yukarıdaki, uyuşturucu ile mücadele çabalarına, yediden yetmişe destek vermeli ve bu konuda evlatlarımızı uyarmalı,bu kirli odaklardan uzak tutmalıyız!
Yusuf Cinal yazıyor, 2 Ağustos 2023