Sevgili okurlar,
Türkiye gündemine elbette damga vuran “CHP Milletin Sesi” mitingi ile Deva Partisi’nin Gaziantep mitingi ve AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Adana Gençler buluşmasının yankıları hala sürüyor..
Bu arada İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, İstanbul’da gerçekleştirdiği “101. Üye Rozet Takma töreni de” bu bağlamda irdelenmelidir..
ANAYASAL KILIFTA UYMADI?
Türkiye, “siyasi manada” bir uçurumun eşiğine geldi!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, çok eleştirdiği ve sonunda “Madem bu anayasaya uymuyor, biz ona göre bir anayasa,sistemi ona uyduralım” diyerek, bugünlerin mimarı olduğu bir dönemde,yine düzenimiz bozuk!
Sazımız akort tutmadığı gibi dilimize da ayar veremiyoruz!
Nereden bakarsanız, bakın herkes bildiğini okuyor!
Şu yukarıdaki buluşmalara bakarsak, toplum artık değişim için bastırıyor..
İstanbul ve Gaziantep’ten yükselen sese bakmak gerek..
Bu iki güzergahtan yükselen ses, bir gerçeği işaret ediyor..
Artık yeter!
Yani, söz milletindir!
Bu noktaya gelindi mi?
Gelindi!
Fakat, beni en çok endişelendiren ise “sandığın güvenliği” konusudur?
Neden mi?
Ülkede, nerede, kimde güven kaldı ki?
SANDIK GÜVENLİĞİ?
Bütün siyasiler, siyasi parti temsilcileri, siyasi analistler, yazarlar, çizerler, ”sandık güvenliğinden” demek vururak, görüş ve düşüncelerini paylaşıyorlar..
Siyasi iradeye mi güvenilmiyor?
YSK’ya mı güven yok?
“Bir uzun elin seçimleri manipule etme” endişesi mi var?
Anadolu Ajansı açıklaması dikkate alınmamamalı?
Her ne ise, seçimle ilgili yapılan tüm yorum ve analizler,durum tespitleri gösteriyor ki, “Türkiye’de seçim güvenliğinden endişe etmeyen” yok?
Yani AK Parti iktidarı, bunca yıl nasıl iktidar oldu?
Bu seçim sistemi ile değil mi?
Ne yapıldı ki, millette bu endişe ve korku var?
Öyle siyasi partiler, harıl, harıl “seçim güvenliği” için toplantı üstüne toplantı yapıyor?
Ne oluyor?
İnşallah, “bu güvensizliğin de bedeli” ağır olmaz!?
YA GİTMEZLERSE?
Evet, seçim kapıda ya, endişe gittikçe artıyor?
“Ya gitmezlerse” senderumu da var?
Vay be?
Ya gitmezlerse ha?
Böyle bir dünya mı var?
“Biz bu hallare ne zaman düştük” diye insan düşünmeden edemiyor?
Eskiden seçimler öncesi ilgili bakanlar bile istifa ederdi..
Devlet imkan ve kabiliyetlerini siyasi partiler ve iktidar kullanamazdı..
Şimdi, “seçim kurallarını” bile değiştirdik!
Bakanlar, pardon atanmışlar yerli yerinde, böyle seçime gideceğiz!
Ne zaman mı seçim?
Ya erken, ya zamanında?
Ne güzel cevap değil mi?
Kafalarda bir 2023 var ya, o da yeter!
SANDIK GÜVENLİĞİ?
Sandık güvenliği için, 6 Parti harıl, harıl çalışıyor..
Siyasetin birbirine güveni yitirdiği bu ortamda, “oylarımızı kime sahi nasıl emanet” edeceğiz?
Daha şimdiden, il valileri yasak üstüne yasak kararları alıyor!?
Yarın alınacak kararları düşünebiliyormusunuz?
Başta ekonomik sorunlar olmak üzere, vatandaşımızın geçim derdine düştüğü bu günlerde, Türkiye’den umudu kesen gençlerimizin durumu ve büyük mağdur içinde olan kadınlarımızın bu seçimin kaderini değiştireceği muhakkaktır..
Uzatmayalım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son açıklaması ile gündemi yine alt-üst etti..
YENİ MAN ADASI MI?
“Man Adası” açıklamasından sonra, bu Amerika menşeili açıklamada, çok konuşulacak gibi!
Soru şu, “bu kadar parayı kim, kimler Amerika’ya ilgili hesaplara, kişilere neden gönderir?
Bu saraylar kim ve kimler için hazırlanıyor?”
Gençlerimizin ve eğitim içindeki öğrencilerimizin içinde bulunduğu katmer, katmer sorunlar dururken, Amerika’da neyin hazırlığı yapılır ki?
Hem de bütün bunlar, gözümüzün içine bakılarak yapılıyorsa, gerisini siz düşünün!?
Bu rezilliklerin izahını kim, nasıl yapar bilmem?
Ama, ülkede kokuşmuşluğun dizboyunu aştığıdır!
İddialar, karşı yalan açıklamaları!
Herkes işbaşında, laf yetiştiren, yetiştirene de yangından mal kaçıranları kim görecek?
Asıl olan bu güvensizlik ortamında, kimi, nasıl seçeceğimiz değilmidir?
Allah yardımcımız olsun!
Yusuf Cinal yazıyor/ 26 Mayıs 2022 Brüksel
Bu güvensizlik ortamında?
Yusuf Cinal
Bu içeriğe tepkiniz
Yorumlar