Adalet için, Kalkınma için, İstikrar için, Türkiye için, Tek başına İş başına (2002)

Durmak yok yola devam (2007)

Herşey Türkiye için (2011)

ve son olarak

Onlar konuşur, AK Parti yapar

***

AK Parti’nin kurulduğu yıldan bu yana katılmış olduğu parlamento seçimlerinde kullandığı sloganları alt alta yazdığınız zaman bir bütünlük görüyorsunuz. Bir de buna genel seçimlerin arasında yapılan seçimlerde kullanılan sloganları da eklerseniz, elinizde bir bütünü anlatan sloganlar silsilesi bulursunuz. Sloganları tek başına yan yana koysanız bir öykü ortaya çıkar.

İktidar yürüyüşündeki en büyük katkı hiç kuşkusuz PR çalışmalarıdır. Siyasi PR olarak son 13 yıldır AK Parti’nin ne kadar başarılı olduğunu herkes görüyor. Bu başarının en büyük etkeni hiç kuşkusuz bütünlük. İlk seçimden son seçime kadar bir tema bütünlüğü var. 2002 yılında ‘Türkiye için’ diyen AK Parti 2015 yılına gelindiğinde bu noktadan çok uzaklaşmadığını, ‘Yeni Türkiye’ vurgusu yaptığını görüyoruz.

Seçmenin aklı karışmıyor! Bir öyle bir böyle vaatlerle uğraşmıyor, hep aynı söylem karşısına konuluyor.

***

Ayrıca reklam danışmanları ‘kurnaz’ imgeler kullanarak seçim sloganın güçlenmesini sağlıyorlar.

Aynı durumu şu anda da yaşıyoruz; AK Parti’nin ‘Onlar konuşur AK Parti yapar’ sloganı sosyal medyada hem pozitif hem de negatif karşılık buluyor. AK Parti karşıtları sloganı baz alarak hazırladıkları her yeni capste tam da AK Parti halkla ilişkiler uzmanlarının istediklerini yapıyorlar; sloganı güçlendiriyorlar.

Teknik işe yaradı!

Aynı teknik 2011 yılında da kullanıldı. O zamanın ‘Herşey Türkiye için” sloganındaki ‘her şey’ kelimesi bilerek yanlış yazılmıştı.

İşte ‘İktidara Giden Yol’’da bu küçük değişiklik nasıl anlatılıyor:

“Kurumsal kimliğe, kampanyaya ve partiye ruhunu veren “Herşey TÜRKİYE için” cümlesiydi. Bu yüzden ona özel bir özen gösterdik. Normalde “her şey” ayrı yazılırken bitiştirdik ve Türkiye’nin daha da öne çıkması için büyük harflerle yazıp puntosunu biraz büyüttük. “Her şey”i bitişik yazdığımız için, karşı taraftaki olarak nitelendirebileceğimiz yazarlar ve çizerler bizi çok eleştirdi. Bu da uyguladığımız piar’ın bir parçasıydı. Onların eleştirmeleri sayesinde slogan iyice güçlenerek, çok daha etkili bir hale geldi.”

***

Şimdi de karşı cepheye, ana muhalefet partisine bakalım. CHP’ye.

CHP’nin son 10 yıldır kullandığı seçim sloganlarını, hiç düşünmeden bir çırpıda hatırlayabilen var mı?

Ben hatırlayamadım. İnternette bir araştırma yapmak zorunda kaldım. Bulabildiğim bazı sloganlar şöyle;

Tek başına iktidar, Türkiye için (2002)

Bu ana slogan ‘Ocağınıza incir ağacı dikilmesin’ ve fonda bir ‘kabak’ fotoğrafıyla verilen ‘Başınıza patlamasın…’ gibi afişler kullanılmış.

Herkes için CHP (2007)

Şimdi CHP zamanı (2011)

ve son olarak yayınlandığı günden bu yana her kesimin farklı farklı yorumladığı ‘Alkışlıyoruz’ sloganı.

Alkışlıyoruz, milletçe alkışlıyoruz!

***

Doğru bir kampanya mı? Başarılı bir reklam mı? Slogan tuttu mu? Bunlar çok tartışıldı. İyi bir reklam, iyi bir slogan olabilir. Ama bana göre iyi bir siyasi reklam değil.

Neden?

Çünkü neyi alkışlıyoruz? Kim alkışlıyor? Bunu benim 75 yaşındaki neneme nasıl anlatıyorsun? Sivas’ın Suşehri ilçesindeki Ömer ağaya, hadi ağam alkışlıyoruz deyince bunun karşılığı nedir?

Halka doğrudan ve basit kelimelerle anlatılması gereken mesaj karmaşık imgelerle sunuluyor. Zihni yoruyorsunuz, halkı düşünmeye imgeler ve olaylar arasında bağlantı kurmaya teşvik ediyorsunuz. Reklam değil de kamu spotu gibi.

Trafo var… kedi var… bunları bağla şimdi

Madenci bareti var… protesto alkışı var… bağlantı kur şimdi…

Avukat var… duruyorlar… ne demek isteyebilirler ki…

Sen Soma’da ölüm oldu, elektrikleri kestiler böyle oldu, adalet bitti deme, diyeme… Sonra alkışlıyoruz…

Ben de seni alkışlıyorum… Aman iktidarın rahatını bozmayalım da bize düşeni alalım yeter, mantığıyla seçime hazırlandığın için.

Ben de seni alkışlıyorum… Vurucu sloganlarla ban ban iktidarın yüzüne yanlışlarını vurmak yerine halka beğin jimnastiği yaptırdığın için.

Ben de sizi alkışlıyorum…

Şak şak şak…