Seçim sonucuyla değil ama kongrede delege kararıyla başbakanlığa seçilen Ahmet Davutoğlu’nun ilk seçimi.

Başbakan olarak son seçimi de olabilir! Türkiye’nin son başbakanı da olabilir. Bir tarihçi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nde başbakanlık yetki ve sorumluluklarını kendi elleriyle Cumhurbaşkanına teslim eden adam olarak tarihe geçebilir.

İsmet İnönü’nün Mustafa Kemal’e yapmadığı kıyağı yapabilir.

Mesut Yılmaz’ın Turgut Özal’a, Tansu Çiller’in Süleyman Demirel’e ve nihayet Recep Tayyip Erdoğan’ın Abdullah Gül’e yapmadığı yetki devrini Ahmet Davutoğlu Erdoğan’a yapabilir.

Dayanak da şu; Cumhurbaşkanını millet seçiyor.

Başbakanı dayım mı seçiyor?

***

Türk siyasi tarihi daha önce de güçlü olmak isteyen Cumhurbaşkanları gördü. Ama hiçbiri projelerini hayata geçirecek bir ‘kurucu başbakan’ bulamadılar. Turgut Özal’ın prensi Mesut Yılmaz Özal’la ters düştü. Süleyman Demirel’in kızı Tansu Çiller babasına ters yaptı. Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül arasındaki kardeşlik bağı siyasete sirayet etmedi.

Oysa şimdi durum farklı; Cumhurbaşkanı kendi elini güçlendirecek Başbakanını bulmuş gibi görünüyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu, milletvekili seçimlerinde Başkanlık Sisteminin kurulabilmesi için oy istiyor. Kendisi için değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan için çalışıyor.

Kedi oturduğu koltuğu yok etmek için destek arıyor.

Bindiği dalı kesmek istiyor! Kendi ayağına kurşun sıkıyor!

***

Siyasi koridorlardan uzak üniversite kampüslerinde yetişmiş olan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Erdoğan’ın bu siyasi hamlesini yutmuş gibi görünüyor.

En azından medyaya yansıyan fotoğraf bu yönde.

Yine de Türkiye’de demokraside her ne kadar aksaklıklar olsa da her vatandaşın oyu gizlidir. Başbakan Davutoğlu’nun o perdeyi çektikten sonra kime oy verdiğini kimse bilemez.

Meydanlarda Erdoğan’a oy isteyen Davutoğlu sandıkta kendisine oy verir mi?

Siyasi olarak kendisini bitirecek olan Erdoğan’ın eline idam ipini teslim eder mi?

Başbakan başbakanlığı kaldırmayı vaat eden AK Parti’ye oy verir mi?

***

Sarayda yapılan ilk Bakanlar Kurulu toplantısında Davutoğlu’nun verdiği fotoğraf seçim kampanyasında savunduğunun tersineydi. Cumhurbaşkanın masasında bakanlarıyla birlikte bulunmaktan pek de hoşnut görünmüyordu. Şimdi durum daha da kötü; Başbakan AK Parti’ye oy verirse o masada başbakan olarak bile yer alamayacak!

***

Ben hala Başbakan’ın AK Parti’ye oy vermeyeceğini düşünüyorum! İlk kez millet tarafından başbakan seçildikten sonra milletin bu kutsal emanetini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teslim edeceğini sanmıyorum.

Seçimi kazandıktan sonra sıradan bir siyasetçi gibi 5 yılını geçirmek istemeyecektir. Milletin gücünü arkasına aldıktan sonra Erdoğan’ın emri altına girmez!

***

Tarih tekerrürden ibaret ise eğer biz bu filmi bir kez daha izleriz. Seçim sonrası Davutoğlu ile Erdoğan’ın arasındaki mesafe artar. Hatta Erdoğan eliyle başbakanı değiştirme operasyonları yapılabilir.

Davutoğlu görev süresini Erdoğan’ın istediği Başkanlık Sistemini savsaklayarak geçirecektir. Dünyada hiçbir siyasinin elindeki gücü kendi isteğiyle başkasına teslim edebileceğini düşünmüyorum.

***

HDP Eş Genel Başkanı Selahhattin Demirtaş’ın tespiti çok yerinde. Demirtaş Elazığ Mitinginde Başbakan’a şöyle seslendi: “AK Parti’nin kazanması başkanlık demek, hükümet ortadan kalkacak. Ülkenin Başbakanını düşünün ki, meydan meydan gezip kendini bitirmeye çalışıyor. O yüzden ona diyorum ki, ‘bize oy ver, akıllı ol bize oy ver.’ HDP çıksın, barajı aşsın ki sen de paçayı kurtar. Yoksa gideceksin, başbakanlık gidiyor. Yoksa başkanlık gelecek ama kendisi de bunun farkında oda biliyor ki, başkanlık gelirse kendisi gidecek. 20 küsur miting yaptı, bir tanesinde bile başkanlıktan söz etmedi, Ahmet Davutoğlu.”

***

Başbakan Davutoğlu HDP’ye oy verir mi bilmem ama AK Parti’ye oy vermeyeceği kesin, en azından Başkanlık Sistemi konusunda.

***

İyi pazarlar!