Evet süre doldu ve sahalara indik artık. Bu sütunlardan başımızdan geçenleri zamanımız elverdiğince dile getireceğiz.  Dile kolay 20 yıl. Neredeyse ülkemizdeki ortalama yaşam ömrünün üçte biri.  7 Yılı Danışmanlık, 13 yılı Bölge Müdürlüğü Çalışanı olarak yaklaşık 20 yılım 1. Organize Sanayi Bölgesinde geçmiş.

Evet Sakarya Sanayiine adanan 20 hizmet yılı. Bu süre zarfında hayatımızda ama iyi, ama kötü iz bırakanları bu sütunlarda ömrümüz yettiğince açıklayacağız ve yazacağız. 

Geçip giden bu 20 yılın sonunda OSB den ayrılışımız hiçte hak ettiğimiz gibi olmadı. Bu filmin sonu böyle bitmemeliydi. İlahlar bizi engel olarak gördü. Hem de hep iyilik yaptığım zatı muhteremlerden inanılmaz kötülükler gördük. Olsun Adalet er yada geç tecelli eder. Yasal olmayan uygulamalarına karşı çıkmamız tehdit olarak algılandı. Bunun algılama değil planlı olduğunu düşünüyorum aslında.

Adına rant kavgası, çekememezlik, fitne, fesat her ne derseniz deyin bizi istemediler. Artık ben engel olarak görülmeye başlamıştım. Hatta yıllarca Akil adam olarak tanıdığım bir iş insanı beni inanılmaz hayal kırıklığına uğrattı. ‘’ OSB yi kendi işyerim gibi benimsemişim ’’  Oysa bütün işverenler böyle sahiplenme duygusu olan çalışanları ararlar. Ama açıkça dedi ki sen benim şahsım ve firmalarıma çok katkı sağladın. Çok Teşekkür ederim. Senin burada kavgalı olduğun kimseler var. Burası sana dar geliyor. Mesela İ.Ç. Ben ona 35 yıldır hep iyilik yaptım. Bunu tüm Sakarya biliyor. Ama o benim ekmeğimle oynadı. Kısaca hepiniz kul hakkı yediniz.

Bu sonu kim hazırladı? Ne yazık ki dost bildiğim hep iyilik yaptıklarım tabi. Hata Kimin?  Elbette ki benim.

Suçumuz nedir? El etek öpmedik. Emredersiniz Başım üstüne demedik. Yasaları öne sürdük. Dik durduk.

İtirafta ettiler zaten beni kıskanmışlar. Neyimi peki. Çok popülermişim. Aktifmişim. Girip çıkmadığım yer, çözemediğim problem yokmuş. Yani anlayacağınız günümüz Türkiye’ sinde liyakat, deneyim, eğitim hiç önemli değil. Yalakalık, yandaşlık, siyasilere yakın ol yeter.

İlelebet orada çalışacak halimiz yoktu gayet tabi. Ama bunca yıl sonra helalleşmekte hakkımızdı sanırım. Zaten defalarca ayrılmak istediğimi ve hatta istifa ettiğimi, istifalarımın kabul edilmediğini bilenler biliyor. Bize daha önceleride hakaret ve zulüm yapanlar ya gelip helallik aldı yada belasını buldu.

Bunca zamandır yazmadık neden ayrıldığımızı diye düşünenler olabilir. Ayrıldıktan hemen sonra başımıza hiç hesapta olmayan olaylar geldi. Nazara mı geldik bilmiyorum ama hepsi üst üste geldi. Bizi sevmeyenlerde var elbette. OSB benim özel işyerim olduğu için nemalanamayanlar ve bize ateş püskürenlerde var. Bunları da yazacak zaman bulursak değineceğiz inşallah. Ayrıca arkamızdan dedikodu yapanlara da süre tanıyalım dedik. 

Babacığım hasta ve artık yürüyemez oldu. Dört yıl önce geçirdiği Trafik kazasında kalça kemiği kırılmıştı. Maalesef ondan sonra giderek erimeye başladı. Kayınpederim kötü hastalığa yakalandı onu tedaviye götürüyoruz. Babamın yaşadığı eve yıldırım düştü ve çatı katı yandı.  (Bu arada babam, benim yerime geçen müdür beyin kayınpederinin evinde oturuyor. Bu ahde vefa olmayan bir geçmiş olsun bile demeyen, beni buraya aldın bak senin yerine geçtim allah razı olsun demeyen muhtereme de sıra gelecek tabi.)

Diğer yandan Yeni bir iş oluşumu içine girdik. Bulgaristan, Yunanistan iş seyahatleri araya girdi. SATSO seçimleri derken ancak zaman bulabildik.  Elbette Boş durmayacağız. Bizim emeklilik psikolojisine girmemiz hem kendimize saygısızlık hem de bu kente ve bu ülkeye ihanet olur diye düşünüyorum.

Artık yazı dizilerimize başlıyoruz. Kitap yazma düşüncem vardı. Bu vesile ile bu yazıları da kitaplaştırabilirsek süper olacak.  Bu arada Murat Ağırbaş ı tanırsınız. Çok güzel bir kitap yazmış. USTACA YAŞAMAK. İkincisi de yolda okumanızı tavsiye ederim.

O kadar çok bilgi birikimimiz var ki onları yıllarca yazsak bitmez.  Bu birikimi bu ülkenin imkanları ile elde ettim ne kadar çok paylaşırsam sizlerde bundan ne kadar çok yararlanırsanız o kadar çok mutlu olurum.

Bu arada Bize Teveccüh edip Teknokent Genel Müdürlüğü, (Bu konuya ileriki günlerde ayrıca değineceğim.)  ortaklık ve yeni iş imkanı öneren tüm dostlara sonsuz teşekkürler. Allah sizden razı olsun.

Yıllarca hizmet ettiğim camiadan arayıp destek çıkanlar çok ilginçtir benden en az fayda görenler.

Yıllarca hizmet ettiğim Trilyonlar kazandırdığım muhteremlerden tık yok. Hatta aralarında hakkımda araştırma yapan, dedikodu üreten densizlerde var. P.H. lakaplı ve OSB ye büyük zararlar veren zat benim kovulduğum dedikodusunu da yapıyormuş.  

Korkunun ecele faydası yok. Gerçeklerin bir gün su yüzüne çıkmak gibi bir huyu vardır.  Zaman içinde sağlığımız ve zamanımız elverdiğince bizde gerçekleri bu sütunlardan bir bir açıklayacağız. Dedikodu ile kurumlar yönetilmez. Biz onların yaptığı gibi iftira atmayacağız. KASAPLARIN KAVGASINDA KOYUNLARIN KADERİ DEĞİŞMEZMİŞ ama biz yine de gerçekleri dile getireceğiz.

Dünü toprağa gömüp yeni ufuklara yelken açıyoruz fakat gerçekleri açıklamazsak, tarihe kazımazsak gelecek nesillere haksızlık etmiş oluruz.  Yazılarımızdan hoşnut olanlarda olacak beni bir kaşık suda boğmak isteyenlerde. Biz isim vermeyeceğiz, kişisel haklara saygı duyacağız. Bilmeceleri sizler çözeceksiniz.

Bir gerçek var ki kimse için tükendiğime değmedi. Artık üzülmeyeceğim. Çünkü herkes yaşattığını yaşayacak.