Öfke Hayatımızı amaçsız kaldığında yada amaç çarpıtıldığında ortaya çıkar. Aslında bu durum olumlu bir olgu olup değişim için bir katalizördür. Yıllardır emek verdiğiniz dost bildiğiniz çevreniz bir anda sizi terk etti. Bu öfke ile birçok şey yapabilirsiniz aslında. Çünkü o konuda inanılmaz bilgi birikimi ve deliller elinizde. Öyle ya yıllarınızı verdiğiniz insanlar size kazık attı. Sizinle olan menfaatleri bitti. Doğaldır öfkelenmek. Öfke kontrolü yapıp bu öfkeyi zihinsel bir hastalık haline getirmemeliyiz. Kendi kaderini değiştirmek için yardıma ihtiyaç duyabilir ve çatışmaların üstesinden gelmek için rehbere ihtiyaç duyabilir insan.
Yaşamak için nedeni olan herkes, her türlü nasıla katlanır.
Sağlığımız şimdiye kadar başardıklarımız ile gelecekte elde etmek istediklerimizi kıyasladığımızda ortaya çıkan gerilime bağlıdır. Modern toplumlarda insanlar kendi istediklerini yapmak yerine onlara söylenenleri yada başkalarının yaptıklarını yapıyorlar. İnsanın bir amacı olmalı yaşama sarılması için. Ekonomik güçlükler nedeniyle intihar edenlerin sayısı giderek artıyor. Kendini boş hissetmek insanları bunalıma sürüklüyor. Sonuçta biz yaratmıyoruz ve bir yaradan var. Biz onları keşfediyoruz sadece. Varoluş için her birimizin eşsiz nedenleri vardır. Hani korktuğum başıma geldi deriz ya. İşte bu durum bir arzunun aşırı niyetlendikten sonra gerçekleşmemesinden kaynaklanır. Hepimiz asil ya da korkunç şeyler yapma kapasitesine sahibiz. Önemli olan bunu kontrol edebilmektir.
Hırs kontrol edilebilir ise bize faydalıdır. Kontrolden çıkarsa o zaman bireye büyük zararlar verir. Mesela bir toplama kampı yada hapishanede olduğunuzu düşünün. Bir amacınız varsa o size direnme gücü verir. Eğer bir fikriniz varsa yaşama sarılır yoksa strese girersiniz. Hayatınızın bir amacı varsa yaşam o zaman anlam kazanır.
Diğer taraftan baktığımızda bu dünya ne yazık ki adil değil. Hele bizim ülkemizde zaten adalet yok. Size haksızlık yapan ya da zulmedenler şaşaalı bir hayat yaşıyor olabilirler. Gelin görün ki bir de madalyonun öbür yüzü var. Bir de ilahi adalet var ama bu yaşam sırasında yada öbür dünyada vuku bulacak.
Arzularımızı, kaygılarımızı, korkularımızı, endişelerimizi kabul edip hayata yeni bir pencere açarsak bu haksızlık yapanların üstesinden gelmek kolaylaşır. Duygular konusunda varlıklı ve cömert olmak gerekir. Bir eşeği direğe iple bağladığınızda eşek kendini kurtarmak için bağlı olduğu nesnenin etrafında dönüp durur ve ip dolanınca hareketsiz kalır. Aynı şey insanlar içinde geçerlidir.
- Duygularınızı kabul edip onları hoş karşılayın.
- Yapmanız gerekeni yapın ve odaklanın. Durumu mantık çerçevesinde irdelemekten vazgeçin.
- Hayatınızın amacını keşfedin. Şu anda ne yapmaya ihtiyacım var? Hangi eyleme geçmeliyim? Eylemlerinizin sorumluluğunu göze alın.
Çok sıkıldığınızda doğa yürüyüşleri yapın. Nefes egzersizleri yapın. Boya ve resim yapın. Bahçe işleri yapın. Kısaca kendinize sürekli bir meşgale bulun. Öfkeli iseniz ve kavga etmek istiyorsanız üç gün düşünün. Dengeli ve bilinçli beslenin egzersiz ve yürüyüşler yağın. Zorluklar karşısında pes etmeyin. Dünya mükemmel değil ancak yaşamak için yine de çok nedenimiz ve fırsatlar var.
Örnek bendeniz. Hiç mücadeleyi bırakmadım ve hayatımda yeni sayfalar açtım. Yakamdan düşmesi gerekenleri silkeledim. Zamanında onları zengin etmek için harcadığım zamanı artık kendime ve aileme harcıyorum. Mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır.
Yeni yılın bu ilk günü Bulgaristan ‘dan selam ve sevgilerimle.