Abaza dilinde “Agula” yani “komşu” kelimesinin karşılığı ''Kalbe sarılı'' anlamına gelmektedir. Dar manada “Kalp gözü” anlamı da verilebilir. Abazalar’da (Aşuva- Aşkaruva- Apsuva) ''kalp'' Sevgi ile özdeşleştirilmiş bir kavramdır. Değer verdikleri, önemsedikleri ve sevdikleri kişiler için “Kalbim kadar yakın” ifadelerini kullanırlar.
Abazalar’da komşuluk çok büyük önem arz etmektedir. Komşu, hanenin ferdi gibi kabul edilip, aile bireyleri kadar yakın görülür. Aile bireyleri kendi aralarında birbirlerine ne kadar değer veriyorlarsa komşularına da aynı değeri verirler. Köyler ve şehirlerde haneleri oluşturan aileler sıkı bir komşuluk bağı ile yakın görüşme içindedirler. Hanedeki aile fertlerinin yakınlığı komşular arasında da vardır.
Kriz, hastalık ya da ölüm dönemlerinde tüm komşulara haber verilir. Onlar da derhal, yardım teklif etmek, gerekli sorumlulukları üstlenmek ve aile ile birlikte hareket etmek üzere zor durumda bulunan komşularının evinde toplanırlar. Kişiler veya aileler arasındaki anlaşmazlıklar ve sorunlar kendi aralarında oluşturdukları mahkemelerde çözülür. Aynı köyde birbirlerine komşuluk yapan aileler yeri geldiğinde bu mahkemelerde adalet ve hakkaniyet adına beraber görev alırlar. Çözülemeyecek kadar büyük sorunlar da komşu olan diğer köylerin veya bölgelerin yardımı ile çözülür.
Aynı köyde veya şehirde yaşayan komşular arasında genellikle herkes biri birini kişisel olarak tanır. Bireyler, komşuları ile olan davranışlarında aile de olduğundan çok daha fazla sorumluluk taşırlar. Köy ve şehirlerde her akraba grubu kendi üyelerinin sorumluluğunu taşımakta ve komşuluk yaptığı diğer akraba grupları ile ilişkilerine ona göre dikkat etmektedir. Abazalar’da yetimler muhtaç durumda bırakılmadığı gibi dilenci de yoktur. Abaza dilinde dilenci anlamına gelen bir sözcük de yoktur. Bir kişi yoksullaştığında akraba ve komşuları ona yardım eder.
Aynı köyde komşu olarak yaşayan gençler bir birlerini kardeş gibi yakın görürler. Yetişmeleri de geniş bir ailenin yetişmesi gibidir. Görüşmelerini de bu minvalde gerçekleştirirler. Ev kavramının ortak olduğu, kardeş gibi büyüyen komşu çocuklarının ileride nasıl davranacakları onlara aile terbiyesinde öğretilmektedir. Abazalar’da akraba evliliği olmadığı gibi aynı köyden evlenme de yoktur. İstisnai durumlar dışında buna genelde uyulmuştur. Köyde yaşça büyük jenerasyonlar alt jenerasyonlara ağabeylik, ablalık yapmaktadır. Tüm gençler de onların kardeşleridir. Nüfusun yoğun olduğu bölgelerde aynı köyden evlenme hoş karşılanmadığı için diğer köylerden evlenme gerçekleşmektedir. Abaza Köylerinin çok olduğu ve nüfusun yoğun olduğu bölgelerde aynı köyden evlenmenin mazereti yoktur.
Köye misafir gelindiği zaman akrabalık derecesine bakılmadan tüm komşular seferber olur. Zaman mefhumu önemli değildir. İster sabah gelsin, ister gece yarısı bu onlar için önemli değildir. Bundan şikâyet eden Abaza da yoktur. Misafiri ağırlamak için tüm haneler hizmete her zaman hazırdır. Buna uymayan kişiler “Apsuara-Abazara’ya” uygun yaşamayan kişilerdir. Davetsiz gelen misafire hemen yemek, kalacak yer ve koruma sağlanır. Evler sürekli konuk ağırlamaya hazırdır. Tüm komşular her şeyde olduğu gibi bu anlamda da dayanışma içerisindedir. “Kalp”, Aşta sofrasının da vazgeçilmez önemdeki uzvudur. Aşta sofrasında “Kalp”; “Biz bir bütünüz, sizi kalbimiz kadar yakın görüyoruz” mesajının en önemli figürlerinden biridir. Bu derece önemsenen bir kavramın ''Komşu'' kavramı için ifade ediliyor olması Komşuluğun Abazalar’da ne kadar önemsendiğinin göstergesidir.
Cenaze, düğün ve benzeri toplumsal birliktelikteler de cemiyet sahipleri sadece o aile mensupları değildir. Cenaze sahibi tüm köylü, tüm komşulardır. Abazalar’da bireysel sahiplenme yerine toplumsal sahiplenme vardır. Düğün tüm köyün düğünü, cenaze de tüm köyün cenazesidir. Cenazeler de tüm köy halkı ve tüm komşular cenaze sahibiymiş gibi davranıp cenazeye ev sahipliği yaparlar. Cenaze sahiplerinin tüm ihtiyaçları komşular arasında paylaştırılır. Cenazenin duyurulması, hazırlığın yapılması, defnin gerçekleşmesi, uzaktan gelecek misafirlerle ilgilenilmesi, cenaze evinde yemek ikramında bulunulması ve benzeri tüm ihtiyaçlar için herkes göreve hazırdır.
Düğünlerde cemiyeti yapacak olan aile tüm komşuları ile istişare halindedir. Aylar öncesinden düğün sahipleri ile tüm komşular düğün hazırlığına birbirlerine danışarak başlarlar. Bu yüzdendir ki Abazalarda düğünden bir müddet önce komşuları için “danış” yapılır. Amaç komşularını bilgilendirip ortak bir karar almaktır. Düğün sadece çocukları evlenecek olan ailenin ve akrabalarının düğünü değildir. Düğün, köyde yaşıyorlarsa köydeki komşularının, şehirde yaşıyorlarsa yine komşularının ortak düğünüdür. Düğünün başından sonuna kadar tüm komşuları her türlü hizmet için göreve hazırdır.
Düğünden bir gün önce köyün tüm gençleri ve büyükleri toplanıp düğün boyunca yapacakları hizmetin dağılımını belirleyip görev taksimatını aralarında gerçekleştirirler. Her büyük ve gencin düğün boyunca yapacağı görev bellidir. Kendi köyünden biri evleniyorsa o köyde hiç kimse misafir gibi düğüne gitmez, düğün boyunca hizmet etmek için o düğünde hazır bulunur. Düğünlerde, misafir olarak kalmaya gelen kişiler köydeki komşu evlerinde misafir edilip ağırlanır. Misafirin kıyafetleri, ona haber verilmeden temizlenir, ertesi güne hazır hale getirilir. Evine gelen misafiri için “Aşta” kesilip misafirler onurlandırılır. Komşusu için maddi bir harcamanın önemi yoktur. Tüm giderler kendilerince karşılanır.
Eskiden köy düğünlerine gelen misafirler için özel bir liste tutulur, misafir grupların hangi evlerde kalacakları komşuları tarafından önceden belirlenirdi. Misafir gruplarının sayılarına göre evlerin uygunluğu ayarlanırdı. Büyüklerimizin “komşuluk-Agulara” ile alakalı birkaç sözü ile yazıyı bitirmek istiyorum! Komşunun sorunu kendi sorunun gibidir. Komşusunun sorununu kimse görmezlikten gelmez… Komşunun hastası kendi hastan gibidir. Komşun kalp kadar yakındır… Komşundan esirgediğin sana haramdır… Komşunun mutfağı kendi mutfağın gibidir… Komşunun ayıbı herkesin ayıbıdır… Komşunun değeri gemi dolusu para ile ölçülmez… Komşuluk lokmayı paylaşmaktır… İyi komşu berrak su gibidir…
Not- “Apsuara-Abazara”: Abazaların yaşamını düzenleyen toplumsal kuralları, hayat yasalarını, değer yargılarını, yaşam biçimlerini oluşturan kurallar silsilesi ve toplumsal düzen ağıdır.
Not- Aşta sofrası: Küçük ve büyük baş hayvanın kesilip belli uzuvlarının misafir için sofraya konulması. Hayvanın sofraya konan her uzvunun belli sembolik bir anlamı vardır.