Hasan Kurtiç, Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından hazırlanmış ‘Tarım Sektörü ’ kitabından çarpıcı bölümleri köşesinden aktardı…
***
Köşe yazısından (27 Aralık 2018 Bizim Sakarya) ürpertici yansımalar:
Birinci tümce:
“…TZOB’un yayınladığı kitabın 17 ve 58’nci sayfalarında Sakarya’da işlenen tarım alanı 1 milyon 692 bin 549 hektar olarak belirtiliyor. Bu oran il yüzölçümünün yüzde 16’sına tekabül ediyor.”
İkinci tümce:
“…Resmi veriler Sakarya’nın son 20 yılında 244 bin tarımsal arazinin yok olduğunu gösteriyor. Tarım alanlarındaki kayıp oranı Türkiye’de yüzde 8’i, Sakarya’da ise ne yazık ki yüzde 13’ü gösteriyor.”
***
Ne anladınız?..
Hasan Kurtiç ne için ‘sos’ borusu öttürüyor?
Sevgili yazarımızın köşeme aldığım iki tümcesi insanım diyen her Sakaryalıyı ayağa kaldırması gerekmez mi?..
Sakarya toplumunun gelecek kuşaklara bırakacağı miras bu mu olmalı?..
***
Görmeden, somut bir belgeye dayanmadan yazı yazmayan meslek büyüğümüz, yerel siyasetçilerimize bir de çağrıda bulunuyor:
“-Bu gerçek karşısında susmak suçtur!”
***
Peki, yerel politikamızda durum ne?..
Çapı, derinliği, sorumluluğu ne alemde?..
İlginç bir dönem yaşıyor Sakarya…
AKP’li yerel yönetimlere güven yok…
Niçin?..
Sormaya gerek var mı?..
Aklı başında olan her insan için tarım arazileri örneği yeter de artar…
Ama, AKP yerel seçimlerde yine favori…
İlginç değil mi?..
Peki, muhalefet neden seçenek olamıyor?..
Çünkü muhalefet birbirini yemekten fırsat bulamadığı için toplumun ve şehrin temel sorunlarının üstüne yatıyor…
Muhalefet bunu anlayıp teslim ettiği gün umut kendiliğinden belirecektir…
O güne kadar pazar ola!..
***
Sakarya’nın geleceğini planlayacak gerçekçi politikalara ve uygulamaya sokacak yetkin politikacılara gereksinim var…
Çarpıklıklar dizisi ile umutsuzluk arasındaki salıncakta kolan vuran Sakarya’da inşallah sağduyu tükenmemiştir…
Yoksa gidiş gidiş değil…