17 Ağustos Depreminde Eski Reji sokağında oturuyordum. Gece geç saatlere kadar da Sakarya’ nın en iyi Oteli sayılan Elmas Otelde bir toplantıya katılmıştım. O gün içimde müthiş bir sıkıntı, hava çok sıcak. Hatta Çocuklar Karasuda Yazlık evde olduğu için evde de yalnızım bir ara Otelde kalayım diye düşündüm. Sonra eve geldim gece 2.30 a kadar film seyrettim. Tam yeni yatmıştım ve Deprem oldu. Detaya girmeyeyim uzun sürecek yaralı kurtuldum. O gece Eski milletvekillerinden Ayhan Sakallıoğlu ve Damadı Otelde vefat etti. Birçok canımız gitti.

Tedaviden sonra Dönemin Belediye Başkanı Aziz Duran a gittik. Başkan gel bu işi fırsata çevirelim. Şehrin yeni bir planlamasını yapalım. Alt yapı için dehliz sistemi getirelim diye öneride bulunduk. Olmaz ödenekler ayrı ayrı geliyor dedi. Dedik ki olsun Valilik Bünyesinde bir komisyon kurarız tek kanaldan yapılır dedik. Kabul etmedi. O tarihten beri bu kent kazılıyor. Yüzlerce hasarlı bina halen duruyor. Hiçbir kentimizin planı yok.

1988 yılında Lüksemburg, Hollanda ve Belçikaya eğitim amaçlı çalıştığım şirket tarafından gönderilmiştim. O tarihlerde bu ülkelerin şehir planları ve alt yapıları olduğu gibi çöp ayrıştırma sistemleri bile vardı. Hiçbir siyasi iktidar bu planları değiştiremez. Bizde Belediye meclislerinin tek görevi plan değişiklikleri onaylamak sanırım.

Vee Tarih 2. Şubat.2023. Küçük Kızım, Torunum ve Damadım torunuma seni Göbeklitepe ye götüreceğiz diye söz vermişler ve Urfa’ ya gidiyorlar.  Hatay dada bir arkadaşları var onlarla sözleşiyorlar. Beraber Urfa ya gidiyorlar. Urfa da çok kar yağmış bu nedenle Göbekli Tepeyi ziyarete kapamışlar. Çok üzülmüşler. Daha sonra bölgedeki şehirleri gezmeye gidiyorlar. Aslında 5 Şubat’ta dönecekler. Arkadaşları bu gece bizde kalın sabah yola çıkarsınız diyor ve tatili bir gün uzatıyorlar. Ve 10. Katta Depreme yakalanıyorlar.

O gece beni uyku tutmuyor. En son 4.45 te kalktım. Telefonu açıp  ülkede neler oluyor diye bakayım dedim. Kahramanmaraş’ ta 7. 4 deprem. TV’yi açtım aman Allahım 11 ili etkilemiş. Eyvah dedim başladım telefonla aramaya cevap yok. Mesaj atıyorum düşmüyor. Bölgeye çok giden biri olarak bölgedeki diğer dostları arıyorum cevap yok. İskenderun OSB Müdürü arkadaşa ulaşıyorum. Abi bizim ailede bir şey yok ama buralar zifiri karanlık yıkılan binalar var diyor. Sonra eşimi, dünürleri kaldırıyorum. Gideceğiz bölgeye ama tam olarak neredeler bilmiyoruz.  O esnada telefon çalıyor kızım ağlayarak arıyor Baba buralar çok kötü çok kötü deprem oldu burada diyor. Sizde bir şey varmı? Diyorum. Yok biz şantiye binasına sığındık diyor. Çok şükür Allahıma sağ salim kurtuldular.

Yola çıktık onları alalım diye. Yol berbat kar, tipi. Onlarca kaza yapan araçlar. Adım adım gidiyoruz. Don gömlek aldık geldik. Sonra bir plan yapıp bölgeye yardım götürmek için tekrar gittik. Adıyaman hariç depremden etkilenen tüm illeri Kasım ve Aralık aylarında gezmiştim. O zaman buralara çok yatırım gelmiş devasa binalar, geniş caddeler çok güzel olmuş dedim. Son gidişimde şok oldum. Meğer bu yatırımlar hep rant içinmiş. Fotoğraf çekindiğimiz yerler yok olmuş. Sakarya depremini yakından yaşamış biri olarak hasar boyutu çok büyük. Nedeni ne? RANT. Yüksek katlı binalar. Beton yerine adeta toprak kullanılmış. Demir kullanımı içler acısı.

Bir başka acı ise ortada devlet yok. Asker bölgeye sevk edilmemiş. Maden işçileri sevk edilmemiş. Sokaklar bomboş. Yabancı kurtarma ekipleri binaların başında arama kurtarma yapıyor. Payas ta bir restaurant bulduk. Yemek yiyeceğiz. Bir TIR yanaştı. Su dolu. Restaurant’ ın yanına boşalttılar. Müthiş bir koordinasyon bozukluğu hakim.

Dönüşte daha büyük acı. Otoyol insan seli. Herkes bölgeyi terk ediyor. Bölge yağmacıların mültecilerin eline kalmış. İnsanlar ümitsiz. Enkazda yüzlerce cenazeleri var. Yıkılan binalar ve çok katlı oluşları dikkate alınırsa durum vahim. Açıklanan sayıdan çok daha fazla ölüm var.

Ve acı devam ediyor. Bölgede bir başka Rant Başladı. Yeni yerleşim yerleri için çalışma başladı. Sakarya dada yaşamıştık. Ben Eski Reji sokağındaki evimi 12 bin liraya satmıştım. Uyanıklar ise yer toplamıştı. Birkaç yıl sonra gördük ki bedavaya satılan yerler trilyon oldu.

BENİM GÜZEL ÜLKEM UYAN ARTIK.