Belki de dünyanın en büyük sorunlarının başında gelir insanlar arasındaki gerilimler, şiddet ve kavgalar.
Geçmişte de kişiler arasında şiddet ve kavga içeren durumlar yaşanmıştır. Bunu inkar edemeyiz.
Ancak son yıllardaki artış göz önüne alındığında toplumu kaygılandıracak bir boyuta ulaştığını söyleyebiliriz.
Sükûneti özler olduk. Sevgi, saygı, hoşgörü yerini kavgaya, gerilime ve şiddete bırakmış durumda.
İnsanlar aralarındaki husumetleri hallederken; konuşmak yerine kaba kuvvete başvurmayı tercih ediyor.
Nedeni sorulduğunda cevap verilemeyecek konular insanların canına mal olabiliyor.
Eminim sizinde dikkatinizi çekmiştir. Hemen hemen her gün şehrimizde de bu tür olaylara rastlıyoruz.
Kendisine yol vermediği için, yan baktığı için insan öldüren kişinin durumu ne ile izah edilebilir?
Toplumsal, çevresel, bireysel tüm faktörlerin incelenmesi gerekir. Bugüne kadar her gün bir yenisini duyduğumuz cinayet olaylarının altında yatan nedenleri hiç araştırdık mı?
Bu konuda bizimde üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Kavga, şiddet, cinayet, düşmanlıkların yerini sevgiye, muhabbete, güleryüze, hoşgörüye bıraktığı tabloları özledik.
Sevgiyi yayalım. Muhabbeti, hoşgörüyü, dayanışmaya sımsıkı sarılalım. Birbirlerimizle olan diyaloglarımızı saygı içerisinde yapalım.
Olması gerekenin de bu olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım.
Zira sevgi ve hoşgörüden mahrum her bir fert birer canlı bomba gibi, her an ve her yerde facialara sebebiyet verebilir.
Yaşadığımız çağın hayat tarzı da bunu destekler nitelikte. Hızlı yaşam bir övünme halini almış durumda.
İnsani ve ahlaki davranışlarıyla anılan örnek birer şahsiyet olmaya özen gösterelim.
İbrahim Tenekeci yazılarının birinde ‘Kötüleri durdurmanın yolu, daha iyi olmaktan geçer. Bu dünyadaki gayelerimizden biri de neydi? Hayırla anılmak. İnsan ilişkilerinden başlamak şartıyla, her alanda daha iyi olmalıyız. Üslubumuzu kesinlikle düzeltmeliyiz. Güven vermeliyiz. Bunun başka çaresi yok” der.
Allah hepimizi hayırla anılanlardan eylesin.