Sevgili okurlar,
Bugün müsade ederseniz, bir spordan söz açmak istiyorum..
Takdir edersiniz ki, “FİFA Dünya Kupası” maçlarını ekranlardan takip ediyoruz..
Hatta imkanı olanlar, bizzat bazı maçları izlemek için, Katar’a bile gitmeyi göze aldı..
Spor, “Dünya Barışı” için olduğu kadar, “çok kültürlü hayatın” bir barış şemsiyesidir de..
Spor, aynı zamanda zengin ülkeler ile fakir ülkelerin, “eşit zeminde, adil bir ortamda, seçilen hakemler gözeteminde” yarışmasıdır da..

FAKİR VE ZENGİN ÜLKELER?
İşte Katar’da yapılan maçlarda, “bu fakir ülkelerin çocukları ile zengin ülkelerin evlatlarının yarışlarına” tanıklık ediyoruz..
Elbette günümüzde, özellikle spor dallarının birer “ sektör” yanı “endüstrü” dalına dönüştüğünü söylememiz, işin boyutunu göstermesi bakımından önemlidir..
Yapılan görkemli stadyumlar, bu stadyumların ışıklandırılması, çimlendirilmesi, ısıtılması ve maçlara hazırlanması, maçlar oynandığı zaman  güvenliğin sağlanması, insanların bu alanlara gidip, gelme işinin kolayşlaştırılması, az şey değildir..
Bunun için bile bir ülkenin bütçesinden pay ayırması gerektiğini, acaba kaçımız biliyoruz..

BİZİM KUŞAK?
İşte, bu manada  bizim kuşak için büyük anlam ve mana ifade eden “Adapazarı Atatürk Stadyumu” yıkıldı, yerine  “ Yeni Sakarya Atatürk Stadı” yapıldı..
İsmini bile tartıştık, yerini bile uygun görmedik, ama siyasi iradenin dediği oldu, stad yapıldı..
En azından,Sakarya böyle bir yatırımdan mahrum bırakılmadı..
“Buna bile sevinmemiz yeterli” diyenler çok haklı..
Elbette bunları yazarken, “Sakarya’nın coğrafi, toprak, nüfus yapısını iyi bilmemiz” konusunda hala söyleneceklerin olması çok önemlidir..
Demek ki, bizler hala o “istişare” kültüründen yoksun olduğumuz gibi “ uzlaşmayı da” beceremiyoruz?!.
Çok önemli konularımızı bile tartışamıyorsak, bir noktada birleşip karar alıp uygulamıyorsak, bu üzüntü vericidir..

İSTİŞARE VE UZLAŞMA KÜLTÜRÜ?
Konuyu açarsak, yeni stadın yapıldığı alan, tam bir fay hattında!
Acaba, bu görkemli, büyük stadın yapımı deprem koşulları gözönüne alınarak yapıldı mı?
İnşaat malzemeleri depreme göre seçildi mi?
Sakarya’nın nüfus yapısı gözönüne alınarak, bu stada sporseverlerin gidiş, gelişleri  düşünüldü mü?
Bu noktaya en azından 30,bilemedin 40 Bin kişinin yönleneceği hesaplanarak, güvenlik hususu  masaya yatırıldı mı?
Bakınız,bu konuda o kadar soru sorulabilinir ki, işte yaşarken, bu stadın etkinliklere açılması ise sorunlar da bir bir ortaya çıkmıyor mu?
Biri çıkıp, “ kardeşim yanlış yaptık” diyor, öteki taraf “ biz yaptık oldu,bitti” diyor?
Bir başka kesimde hiç düşünmeden, “kim yapmışsa iyi olmuş” diyerek, kestirmeden gidiyor!
Önemli olan hangisi acaba?
Bunlar bugünün tartışmaları değil tabii ki?
Spor, müsabakalarının bittiği yok..
Daha farklı spor dallarında da heyecanlar sürüyor..

SAKARYA İÇİN VARMISINIZ?
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, canhıraş,” bu kenti spor kenti yapacağız” diye basbas bağırıyor!
Sakarya’nın, “başta futbol, güreş, salon sporları ile bisiklet ve bütün spor dalları için uygun bir adres olduğunu” bilmeyinimiz mi var?
Ama,bütün bunlar sözle olmaz?
İşte, “Bisiklet kenti Sakarya” için önemli adımlar atıldı, önemli yarışmalar düzenlendi, hem ülke, hem de uluslararası bağlamda ülke sporcuları memleketimize gelerek, alınterleri ile yarıştılar,” bu kentin hoşgörüsü ile lezzetleri ile güzellikleri tanıştılar” ve buradan bir şey alıp götürdüler..
Az şeymidir?
“Sakarya için, spor kenti Sakarya için”, sizlerde var mısınız?

SPOR KENTİ SAKARYA!
Yine Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, daha da ileri giderek, “Spor kenti Sakarya” için koşturuyor..
Bu konuda da, Sakarya’yı Brüksel’de taçlandırılacak bir ödülü almak için sabırsızlanıyor..
Sakarya elbette bir spor kentidir..
Sakarya, elbette bir tarım kentidir..
Sakarya elbette bir sanayi kentidir..
Sakarya, elbette bir turizm kentidir..
Sakarya’nın güzelliklerini saymakla bitiremiyiz?
Ama, “spor salt bir spor gösterisi, bir yarışma değil, aynı zamanda kültürlerin tanışması, ülke zenginliklerinin pazarlanması, marka değer ürünlerinin uluslararası sınırları aşması, yeni dostlukların kurulması, kardeşlik bağlarının güçlenmesi ve sevgi ve saygının en hakim değer olarak yüceltilmesi de” demektir..

BRÜKSEL’İ TALAN ETKTİLER?
Uzatmayalım, son FİFA Dünya Kupası maçında Fas ile Belçika karşı karşıya geldi..
Sporda büyük başarılara imza atan bu küçük Avrupa ülkesi Belçika’nın futboldaki başarısını bilmeyen yok..Ama bu son maçta, Fas’a 2-0 yenilgi, Belçika’da yaşayan 1 Milyon Faslı’yı büyük bir sevince boğdu..
Evet, sevinmek, coşku göstermek hakları..
Ama, “yaşadıkları bir ülke insanını rahatsız etmek, sokaklara dökülüp, vandallıklarda bulunmak, polisle karşyı karşıya gelmek” ne demek?..
Bu olmadı işte!?
Sağduyu sahibi Faslı kardeşlerimizde bu noktada, gösterilen sevincin, coşkunun “bardağı taşırdığında” birleşiyorlar..
Dikkat ediniz, “Fas yenilse de bu olacaktı” diyenler de çok?
Neden bu algı?

ZAYIFLIK BU!?
Çünkü, fakir ülkelerin çocukları, gençleri,i nsanı, “bu kültür değerlerini algılamada, bağnaz, tutucu, milliyetçi, radikal dürtülerden” kurtulamıyor!
Bu geri kalmış toplumların en zayıf yönü!
Sevinmek hakkınız ama, başkalarını rahatsız etmek, hem de yaşadığınız ülkede hayatı felç etmeniz, kaosa neden olmanız tasvip edilemez!
Her şeyin bir sınırı vardır..
Lütfen, sevgi ve saygı!
Bize gelecek olursak, Sakarya Süper Amatör Ligi 8. haftasında “Kocadöngelspor ile Kışlaçayspor”, Erenler Atatürk Stadyumu’nda karşı karşıya geldi.
Kocadöngelspor’un 5-2’lik üstünlüğü ile girilen uzatma dakikalarında iki takım oyuncuları arasında arbede yaşandı.
Bu arbede, tribündeki taraflarında kavgasını ateşledi!
Allah aşkına, ne oluyoruz, neyi pay edemiyoruz?
Alt tarafı bir maç!
Kavga etmeye, kafa, göz, kaş yarmaya değer mi?
Olmadı, arkadaşlar, olmadı!?

SEVGİ İLE ANIYORUZ!
“Bizlere, Sakarya’da spor kardeşliğini, sevgisi öğreten  Ekrem Karaberberoğlu, Nejat Tayman Hoca, Naci Fazlıoğlu, Fuat Aktürk, Aliosman Uygun ve ilçelerimizin güzide spor adamlarını, sevgi, minnet ve saygıyla” yaddediyorum!
Bu manada,”Spor kenti Sakarya” ödülü için Brüksel’e gelecek olan, “Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin, çabalarına, koşuşturmalarına lütfen sizlerde ayak uydurunuz”, uyduramıyorsanız,  bir kenara çekiliniz..
Bu kentin “spor kenti” olması yolunda, bizimde, sizinde bir katkınız olsun!
Bu kent için değemez mi?
Yusuf Cinal yazıyor,  29 Kasım 2022 Brüksel