Birçok şehir için ‘kültür başkenti’ yakıştırmasının yapıldığına zaman zaman şahit oluruz.
Bu söylemler daha çok o şehirlerdeki kültürel sosyal faaliyetlerin yoğunluklarıyla alakalı.
Sakarya için bu yakıştırmanın çok daha sık kullanıldığını görüyoruz.
Kültürün, sanatın, edebiyatın, müziğin kısacası kültürel-sosyal etkinliklerin her geçen gün artmasının bir sonucu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Çeşitli sivil toplum kuruluşları, akademik çevreler ve Büyükşehir Belediyesi’nin bu yöndeki etkinliklerine dair etkinlik görselleri sokakta yürürken sık sık karşımıza çıkıyor.
Gerçekleştirilen programların oldukça nitelikli olduğunu söyleyebilirim. Alanında usta sanatçılar neredeyse her gün farklı bir programla sanatseverler ile buluşuyor.
Gelenekselleşen Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları ise bu organizasyonların artık en bilineni. Bu yılda 10 Ekimde İncesaz konseri ile başlıyor.
Filistin, Arjantin, Madagascar, İtalya, İspanya gibi ülkelerden yabancı katılımcılarve Türk şiirinin önde gelen isimleri Sakaryalı sanatseverlerle buluşuyor.
Kültür başkentliği meselesinde Sakarya’nın çok önemli avantajları var.
Birçok etnik kimliği içerisinde barındıran şehir kültür çeşitliliğinin en yoğun yaşandığı yerlerden biri adeta.
Anadolu’ya açılan bir kapı olmasıyla da ciddi kültür geçişlerinin yaşandığı bir şehir.
Kültür ve sosyal etkinlikler ile de bu avantajları her geçen gün artan bir şehir.
Sakaryalıların bu faaliyetlerden en iyi şekilde beslenmesiyle sanırım birçok açıdan ‘Kültür Başkenti’ meselesi lehimize sonuçlanacaktır.