Sevgili okurlar,
“Savaşların” yaşandığı dünyamızda, neler görmedik, neler duymadık ve nelere şahit olmadık ki?
Tarihi süreçler içinden gelen ve “savaşlara” neden olan “sorunları, anlaşmazlıkları”, insanoğlu neden uzlaşma ile çözememişler ki?
Yakın tarihte, bizim kuşağın bizzat yaşadığı, tanıklık ettiği, “Bosna-Hersek, Afganistan, Irak-İran ve nihayet Irak, sonra Suriye, Libya ve diğer ülkelerde” yaşanılanlardan ders aldık mı?
Sanmam?
Şimdi yaşanılan ve büyük dramlara,yıkımlara, ölümlere neden olan “Ukrayna-Rusya Federasyonu savaşını” biraz irdelesek, neler görürüz, neler?
Ukrayna’nın bağımsızlığına imza atmaşı, bu durumu kabul etmiş bir Rusya Federasyonu, yani Putin denilen muhterem, “bu kadar insanın ölümüne, bu güzelim tarihi kentlerin yıkımına, bu kadar fabrikaların üretim dışı kalmasına” nasıl emir verdi ki?
-Efendim,Ukrayna NATO’ya girecekmiş?
-Efendim, Ukrayna Avrupa Birliği’ne başvurmuş?
-Efendim, Danbos ve diğer bölgelerde “Rusça konuşanlar” var!
Gerekçelere bakarmısınız?
***
Peki, efendi, “Kırım’a hangi gerekçe ile saldırdın, oradaki Kırım Tatarlarını” yerinden yurdundan ettiniz?
Gürcistan’da ne işiniz vardı?
Haydi bunları geçelim, şu komşumuz, dibiyanımızdaki Suriye’de ne arıyorsunuz?
Zalim Esad sizi çağırdı değil mi?
Peki, Akdeniz’e yığıdığınız bu donanma, kimi,neden, hangi gerekçe ile koruyacak?
Neyin göstergesidir bu?
Anlatması zor,anlaşılması daha da zor bir durum!
***
Bütün bunları anladıkta, “peki bu Finlandiya ile İsveç’e aba altından sopa” göstermek nedir?
Efendim,”NATO’ya girerseniz, olacakları peşinen kabul ediniz” dayatmasına bakarmısınız?
Ayrıca komşu ülkeler, “Azerbaycan, Ermenistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan’a üstükapalı tehditleri” nasıl anlayalım?
Sonuçta, böyle bir Rusya Federasyonu’na nasıl güvenelim?
***
Efendim, Rusya Federasyonu böyle de, “peki karşı mahallede” neler oluyor?
Yani,”ABD denilen müttefikimizin Afganistan’ı işgal eden Ruslara karşı yarattığı canavardan” haberiniz var mı?
Ne güzel karkaj değil mi?
İki dünya devinin, “Afganistan karşılaşmaları” anlata, anlata bitmez!?
Özetle, “şu ABD’nin kucağında büyüttüğü, eğittiği, donattığı, başına Usame Bin Laden’i geçirdiği El Kaide’nin, sonra gelip ABD kulelerini vuracağını” nereden bilsinlerdi?
Pakistan’a sarkan ve orada kurtarılmış bir bölge(Peşaver) ilan eden “El Kaide teröristlerinin, Pakistan’ı istikrarsızlaştırmasından” nasıl dersler çıkartmalıyız ki?
Dikkat ediyormusunuz, “Pakistan’da başbakanların” biri geliyor, biri gidiyor?
Ne “demokratik” ülke yani!
***
Gelelim, şu yanıbaşımızdaki kanlı yıkıma!
“İran ile Irak’ı yıllarca birbirine düşüren ve Müslüman kanı akıtan” hangi ülke dersiniz?
Sonra, Irak’ta başa getirdiği Saddam Hüseyin’i cezalandıran ve bu bağlamda, Irak vatandaşlarına yaşamı cehenneme çeviren ülkeyi de hatırlarsınız eminim?
Elbette ondan önce Saddam Hüseyin’in, kendi insanları üzerine “Hardal gazı “ atarak, ölüm kustuğunu da hatırlamamız gerekir..
Hatırladınız değil mi?
Bizde Özallı yıllardı!..
Sınırımızdan girip, “Türkiye’ye sığınan 500 Bini aşkın insana ev sahipliği” yaptığımız günler!
Daha sonra, “Irak’ta neler olduğunu” bilmeyenimiz mi var?
Sahi, “Amerika’nın” burada işi neydi?
Biri çıkıp anlatabilir mi?
Al sana bir istikrarsız ülke daha!
***
Gerekçeler, mazeretler aynı, bu defa hedefte Suriye var!
Hedef büyük, proje iştah açıcı!..
“Türkiye ve İran’ı da gelecekte kıskaça alacak bir proje”, acilen uygulamaya konuyor..
Proje ortakları var?
“ABD ve Müttefik ülkeler”, Suriye üzerinde uçaklarını uçuruyor!..
Bu defa, “yine ABD patentli bir örgüt İŞID cellatları, Suriye ve Irak topraklarında ölüm kusuyor, şiddet” estiriyor!..
Bu savaştan, iç karışıklıktan ve müdahaleden kaçanların canhıraş sığındıkları iki ülke var; Ürdün ve Türkiye!
“Türkiye’yi yıllardır istikrarsızlığa sürüklemek, çıkacak bir iç karışıklıktan yararlanmak isteyen PKK Terör örgütü ve öte yanda bu terör örgütü cellatları ve uluslararası terör örgütleri ile ABD, İran, Rusya Federasyonu”, bu cephede de komşumuz oluverdiler!
Türkiye’nin Bir 300 Kilometreyi aşan sınırındaki belirsizlikleri anlatmaya gerek var mı?
Bu cephede,”Türkiye’nin sürdürdüğü mücadeleyi sekteye uğratan, Türkiye’ye diş bileyen, dur diyen, engelleyen, zayıflatma çalışan güçlerin” hedefi ne olabilir ki?
Bütün bunları anlamamak için deli ve ahmak olmak gerek!
***
Gelelim finale!
1974 Kıbrıs Barış Harakatını gerçekleştiren Kaharaman Mehmetçiklerimizi hala işgalci gösterenler, şu olaylara bakıp, bir ders çıkarmalıdır!?
Türkiye Kıbrıs’a neden çıkartma yaptı?
“Garantör” olduğu, “üstelik soydaşlarının yaşadığı, yani Türkçe konuşan insanlarımızın can, mal güvenliğini sağlamak, gelecek kaygılarını yok etmek” için bunu yaptı!..
Türkiye, “insani bir görevi” yerine getirdi..
“Yayılmacı değildi, işgalci, ırkçı” hiç değildi!
Peki, “Rusya Federasyonu ile Amerika’nın yaptığına” ne demeli?
“Anlamak, uyumamak ve bunlardan ders çıkartmak” gerek!
Tabii ki, “gücünüz ve zamanınız, bu konuda iradeniz” varsa?
Bugün, “23 Nisan Ulusal Egmenlik ve Çocuk Bayramı” kutlu olsun!
“Savaşların kazananı yoktur, hep kaybedeni” vardır!
İşte bu yukarıda savaşlarda da, bu acı gerçekler yaşandı, yaşanıyor!
Onun için “Cumhuriyet’in ve Atatürk Türkiyesi’nin” kıymetini bilelim!
Yusuf Cinal yazıyor, 23 Nisan 2022 Brüksel