Gazetemiz Bizim Sakarya bu haberi, Çarşamba günkü sayımızda, ilk sayfanın ortasına koyduğu renkli bir fotoğrafla, “ Su ve yeşilin günü!” gibi çok anlamlı bir başlıkla vermişti.

Beni de anılara sürükledi, çünkü;

Ahmet Akkoç İlkokulu’nun 25 yıl önce, Sapanca Gölü kenarında, D.100’e kadar inen, SAÜ arazilerinde düzenlediği ağaç dikme törenine katılmıştık.

Yani, ailemizin ilk dikili ağacı oradaydı…Sanırım manevi iyilik adına hizmet eden birileri, şimdi O ağaçları D.100’e kadar yok etti!..O orman, bugün Sapanca’dan taş ve toprak görünüyor!

Devlet o zamanlarda muhteşem ağaç dikme kampanyaları yapardı. Peki, şimdi moda ve durum ne? “ Bilmem kaç milyar fidan diktik!” lafları edilip, koca ormanlar yok ediliyor.

Paralı Araplar mı, ormanlarımız mı, içme suyumuz Sapanca Gölü mü önceliğimiz? Size tartışılması, sorgulanması gereken bir görüntü açayım:

Yakın zamana kadar, “ İçme suyumuz kuruyor! Kocaeli sanayileri haksız, adaletsiz çok su çekiyor!” diye ağlaşıyorduk. Niye sustuk?

Çünkü, Sapanca Gölü ağzına kadar su dolu? Çark Deresi bile, (eh) akıyor!

Neden?

2.B filan dendi; Sapanca Dağları bir uçtan bir uca imarlara açıldı. Orman gitti, villalar pıtrak gibi. Öyle ki; karşı kıyıdan D.100’den bakın, Ormanları kesilince kelleşmiş toprakları, villa tepelerini çıplak gözle görürsünüz.

Gece çıkan ışık selleri için, kaç yıldır “ Sakarya’nın Las Vegası!” diyorum.

Kimse görmez; 3 maymunu oynayan terfi eder, görevde kalır! Peki ne olur?

Orman ve Ağaç; insan yaşamına sunulmuş en büyük nimetleri. Toprağı ve suyu korur. Heyelan felaketini önleyen en büyük nimettir orman!

Dökülen yapraklar eşsiz bir su tutma, toplama, koruma yastıklarıdır. Su boşa akıp gitmez. O yastıklar, ağaç için de, bizim için de yaz kış su tutar!

Bugün O ormanlar yok! Yapraklar da yok! Yağmurlar olduğu gibi aşağıya doğru boşa akıp gidiyor. Taaa Sapanca Gölüne kadar! Amaaa…

Sapanca dağlarını, ormanlarını başka bir yazıya bırakayım! Dünya Su ve Ormancılık Günü’nde fazla can sıkmayayım!

 “ Tamah, Görgüsüzlük, Sınırsız Zenginlik değil; Su, Toprak, Güneş, Hava, Tohum-Fidan hayattır!”

 

 

 

                      “ MUKADDES YARATI; AĞAÇ VE ORMAN!”

Orman katliamı ve ağaç kesimleri konusunda dertlenmeye mecburuz.

Şu iyi bilinir ki, yasa dışı orman ve ağaç katlinden kazanç sağlayan insanların sayısı bir elin parmakları kadar azdır.  Amaaa; koskoca toplum tırsar, susar.

Çünkü; Köyde, kazada ve dağda nüfusa-güce sahip olurlar. Genelde, O Güç ve Nüfus ülkenin orman-ağaç hazinesinden kazanılır. Mutlaka siyasi iktidarlarda da kol kola olmayı kotarırlar. Oysa, kendileri de, toplumda çok şey kaybeder!

Yasal kazanan meslek erbaplarının önünde hepimiz saygıyla eğiliriz. Sözümüz; yanlış ve yasadışı İŞ’leredir…

Onların, kendi çocuklarına ve topluma nasıl zarar verdiklerini bildiklerini de hiç sanmam. Ormanın ve ağacın yararlarını hangimiz biliyoruz ki?

Ben de okudukça öğreniyorum. Yeni öğrendiğim kimi şeyleri yazayım:

·        Ormanlar yazın ısıyı 5 derece düşürür. Kışın 1-3 derece yükseltir. Nemi sabit tutar-MIŞ.

·        Bir hektar LADİN Ormanı 32 ton, Kayın Ormanı 68 ton, Çam Ormanı ise 40 ton TOZ EMER-MİŞ!

·        25 metre boyunda bir Kayın Ağacı saatte 1,5 Kg. OKSİJEN ÜRETİR-MİŞ!

·        100 Yaşındaki bir Kayın Ağacı saatte 40 kişinin çıkardığı Karbondioksiti yok eder-MİŞ!

·        100 Yaşındaki bir Kayın Ağacı yılda 30 000 Litre su çeker ve erozyonu önler-MİŞ!

·        Yapraklı ağaçlardan oluşan bir bölgede 50 kuş türü yaşar-MIŞ!

·        Ormanlar ağaçsız bir alandan 8 kat fazla humus üretir-MİŞ.

Üniversite Dekan Yardımcısı olmuş bir birey, nasıl bir gaflet zafiyetine sürüklemişlerse, Eğitimli Kişi veToplumu karalayıp, Cahilliği yüceltmiş.

Biat kör edebilir. Ama, Allah bizi Cahil cesaretinden korusun. Akil; tehlikeyi gören-bilen ve Ondan KORKAN eğitimli bireydir. Bu konuyu yine yazacağım.

Konum, Orman ve Ağaç. Bu  hafta okuduğum nefis Orman-Ağaç haberleri vardı;

Örneğin; Arnavutluk’ta ağaç kesmek 10 yıl yasaklanmış…

Türkiye’de, Ormanlarımız Karbon Gazı Azaltmada bir çok gelişmiş ülkeyi bile geride bırakmış.  Ormanlarımız yılda 51.1 milyon ton SERA GAZI azaltmış. ABD, Rusya ve Japonya’dan sonra, dünyada 4. Sırayı almışız… Harika!..

                                                               *

Bu başarıyı getiren ve Ormana, ağaca gereken özeni gösterip, emek harcayan herkesi, her kurum ve kuruluşu saygıyla, minnetle selamlarım!

 Neden; Orman, ya da Ağaç bana, benim kişisel yaşamıma ne zenginlik getirir, ne kazandırır?

Yalnız bana değil; bütün topluma ve geleceği emanet ettiğimiz çocuklarımıza çok daha güzel ve huzurlu bir Yaşam-Doğa kazandıracak her hizmete eşsiz minnet ve saygı duyarım.

Önce de; O Erdeme sahip tüm bireylere, kurum, kuruluşlara.