Engin Arapoğlu’nu tanıtmaya gerek yok; medyada kepazeliğin yaşandığı bir dönemde duruşundan ödün vermeyen örnek bir gazeteci…
Sevgili arkadaşımız Sakarya-iktidar ilişkilerine yönelik gerçekçi saptamalarla dolu bir yazı kaleme almış…
***
Her bir satırı tükenmez kalemle çizilecek “Başbakanın sözü yerde” başlıklı bu yazıyı önemsiyorum…
Sakarya’ya verilen sözlerin hiç birinin tutulmadığını kanıtlarıyla sergileyen yazının, AKP ile bağıntısı şekerrenge dönüşmüş ‘Yeni Sakarya’da yer aldığını da özellikle hatırlatıyorum…
***
Arapoğlu soruyor?
-2015 yılında dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, kent meydanında halka, “Ada Treni, yer altından şehir merkezine kadar gelecek” dedi. Bu söz yerine niçin getirilmiyor?...
O gün bizim tüm yerel gazeteler başbakanın müjdesini manşetlerine marifetmiş gibi oturttular…
Peki sonuç?..
Tısss!..
AKP yetkililerinin bugünlerde hık-pık diyerek geçiştirdiği bu soruya arkadaşımız açık/seçik bir yanıt arıyor..
Ama yok!..
Sevgili Engin’in yazısı suya yazılmış olmamalı; izniyle sorusunu ben yanıtlıyorum!..
Kültür araştırmacılarımız Sakarya’da on dört konuşma dilinin yaşadığını söylüyorlar…
O dillerde söylenen kimi manilerde yer alan sözcükler var
Sözgelimi:
-Cilveloy nanayda..
Ada Treni işine ne oldu sorusuna verilecek doğru cevap budur….
***
Değerli gazetecinin başka soruları da var?...
-Bin yataklı öğrenci yurdu?
-Lo lo lo…
-Bin yataklı şehir hastanesi?
-Rinna rinan ay…
-Bölge Adliye Mahkemesi?
-Hop tirina tirina nom…
-Sakarya Nehri Rekreasyon Projesi?...
-Avraşa va rayda….
***
Peki, ne yapmalı?
AKP’ye oy veren hemşerilere öğüdüm var:
Beş milletvekili yetmez…
Yedi de yedi verelim…
On altı ilçenin on altı belediye başkanı yetmez…
Yerel meclisleri eksiksiz verelim…
Bunlar da yetmez…
Muhtarlıkları da partiye bağlayalım…
***
Şaka değil gerçek, ağlanacak halimize gülüyoruz…
Bağımlısı hale geldiğimiz iktidar partisi, her seçim öncesi Sakarya halkının tertemiz duygularını siyaset kavgasında, iktidar çıkarında, koltuk sevdasında kullanıp dümeni ele geçirdikten sonra vaatlerini unutuyor…
Sorulabilir:
Sakarya halkı, THK takvim posterini her yıl süsleyen koyun gibi kurbanlık mı sanılıyor?
