Türkiye’de 1950’li yıllardan itibaren ekonomik nedenlerden dolayı kırdan kente gerçekleşen yoğun göçler sebebiyle, şehirlerde “hemşehrilik” adı verilen kültür ortaya çıktı.

Büyükşehirlere göçün hala devam ettiği günümüzde, hemşehrilik kültürü de devam etmektedir.

Hemşehrilik kültürünü devam ettirmek için, hemşehriler arasında yardımlaşma ve dayanışma amacıyla dernekler kuruluyor.

Hemşehri derneklerinin isimlendirilmesinde genel olarak insanlar geldikleri il, ilçe ya da bölgelerin adlarını kullanıyor.

Hemşehri dernekleri sayesinde, sivil toplum içerisinde saygın bir yere sahip oluyorsunuz!

Büyükşehirlerde hemşehri dernekleri siyasetçilerin dikkatini çekiyor!

Siyasetçiler özellikle seçim zamanı bu dernekleri oy deposu olarak görüyor!

Partiler, dernekleri ele geçirmek için yaptıkları siyasi planlarla, dernek yönetimlerine üyelerini sokuyorlar!

Seçimlerden önce Derneklere yaptıkları maddi yardımlarla, seçim zamanı dernek yönetimlerinin desteklerini kazanıyorlar!

Siyaset, ne hikmetse bir şekilde derneklere karışıyor!

Bizim derneğe siyaset karışmadı diyen dernek yöneticilerinin siyasi kimliklerine baktığınızda, gerçekleri görürsünüz!

Derneklerle siyaset, su ve yağ misali birbirine karışmamalıdır!

Dernekler, yağ gibi olmalı ve her zaman siyasetin üstüne çıkmalıdır!

Dernekler, siyasi partilerin emrine girmemelidir!

Dernekler, kültürel etkinliklerine (konser-festival gibi) siyasetçileri karıştırmamalıdır!

İşte o zaman Siyasetçiler, dernekleri oy potansiyeli olarak görmekten vazgeçerler!

90’lı yılları hatırlayanlar, derneklerin siyasete teslim olmadıklarını iyi bilirler!

O yıllarda köy dernekleri bile siyasete teslim olmadan işlerini görüyordu. Köy dışında yaşayan ekonomik durumu iyi olan hemşehrilerinin yardımlarıyla köye, yol, köprü, çeşme, okul, cami yapılırdı…

90’lı yılların siyaset anlayışıyla, bugünün siyaset anlayışı arasında çok fark var!

90’lı yıllarda dernekler bugünden daha bağımsızdı!

Bugünün siyasetçileri ellerindeki siyasi erki kullanarak dernekleri ele geçiriyor!

Bugün, siyasetten arınmış dernek ararsanız, çok zor bulursunuz!

Hendek’te dernek binalarını incelediğimizde, birçoğunun belediye mülkü olduğunu görürüz!

Hatta bazı derneklerin badana boya tamirat ve donanım işlerini belediye yaptı!

Yeni kurulan Hendek Ordulular Eğitim Kültür ve Sosyal Dayanışma Derneği, kurulur kurulmaz iki etkinlik yaptı. Yapılan etkinliklerde belediye öne çıktı.

Hatta yapılan etkinlikler için, dernek yönetimiyle toplantı yapmayan dernek başkanı, belediye başkanıyla (Mustafa İsen etkinliği) toplantı yaptı. Üyelerin görüşü alınmadan yapılan etkinlikler, çok etkisizdi!

Ordulular Derneği sonrası Karadenizliler Derneği harekete geçti ve Mavi Karadeniz Tv’ye program yaptırıldı. Bu programda da belediye öne çıktı. Hendek Belediyesinin katkılarıyla yapılan bu programda sönük geçti!

Karadenizliler Derneği 1. Karadeniz Kültür ve Sanat Festivali düzenliyor!

Bu etkinlikte belediye katkılarıyla yapılıyor!

Bastırılan davetiyelerde sadece dernek ve belediyenin logoları var!

Bir de hamsi fotoğrafı var!

Sadece hamsi fotoğrafı koyanlara, nerede Karadeniz’in sembolü fındık, çay? Sorusunu sormak gerekir!

Hendek’te yapılan hemşehri dernekleri etkinliklerinde eğlence ön plana çıktı!

Tüzüğümüzde eğitim önceliğimiz diyen dernek yöneticileri okulların açıldığı bugünlerde eğitim adına hiçbir etkinlik yapmadılar!

Dernek yönetimleri Hendek Lisesinin yıkım kararı karşısında hiçbir çalışma yapmadılar, hatta olanı biteni tiyatro seyreder gibi seyrettiler…

670 Öğrencinin eğitim şartlarının düzeltilmesi için Karadenizliler Derneği yönetim kurulu üyesi Erol Çetinkala, canla başla mücadele etti!

Erol Çetinkala bu mücadeleyi verirken aynı dernekte görev yaptığı arkadaşları, onu yalnız bıraktı!

Hendek Lisesi yıkım kararı sürecinde belediyenin adı sık sık geçince derneklerin hepsi geri adım attı!

Geri adım atmak zorundalar, çünkü belediyenin mülklerinde oturuyorlar!

Geri adım atmak zorundalar, çünkü düzenledikleri konserlere belediye destek veriyor!

Geri adım atmak zorundalar, çünkü belediyede personel olarak çalışan yöneticiler var!

Şimdilerde Hendek Lisesinin yıkım kararı süreci boyunca yalnız kalan Erol Çetinkala’nın festivalde, geri adım atanlarla horon tepip tepmeyeceğini herkes merak ediyor!!!

Seçimler geldiğinde derneklerin siyasete alet olacağı açıkça görülüyor!

Kimse bu düşünceme karşı çıkmasın, çünkü parayı veren düdüğü çalar!!!