“Binleri aşan sayılarda olan ahşap ev  tarzı bungalovlar, sadece kaçak olmalarıyla değil, imara açık olmayan yerlerde yapılmalarından dolayı da bölgedeki eko-sistemi bozmakta, yerleşim yerlerinin önemli su kaynaklarını da olumsuz etkilemektedir. Bu olumsuzluk sadece bölgemizde değil, çevre il ve ilçelerde de yaşanmaktadır…”

Girizgahta yer alanları Bizim Sakarya Gazetesi’nin 14 Şubat 2024 tarihli sayısının 3.sayfasında yer alan “Bu kadar da olmaz!” başlıklı yazımın ikinci satırında yer vermiştim… Aylar sonra aynı konuda ne tür değişiklikler olmuş, olumluya doğru bir yönelme var mı diye merak edip bir kaç küçük araştırma yaptım. Aksine sorunlar daha da artmış…

O günlerde bungalovlar için “mantar gibi sayıları artıyor” demiştik.. “Bölgemizde faaliyet gösteren bungalovların çoğunun işletme ruhsatı yok ve hatta herhangi bir denetime de tabi tutulmuyorlar… İsteyen istediği yerde plansız, programsız, yapı denetimli ve imar alanı olmadan yenisini yapabiliyor… Bu son derece düşündürücü bir durum… Kısacası bungalov tarzı evler, ilgili resmi kurum ve kuruluşların değil, ne amaçla kullanıldığı belli olmayan kişilerin ya da işletmecilerin kontrolünde… Yapı denetim izni olmadan, ruhsatsız ve imara açık olmayan yerlerde yapılan ahşap ev dediğimiz bungalovlarda, zaman zaman olumsuzlukların ve de en önemlisi yangınların hatta can kayıplarının yaşandığına şahit olmaktayız…” demiştik.

Bungalovların sorunlarının çözümüyle ilgili olarak şimdilerde bir arpa boyu ilerleyemediğimizi rahatlıkla ifade edebilirim… Okuyucularımızın ve bungalovların yoğunlukta olduğu bölgelerden gelen sitem dolu mesajlardan bir çıkarım yapıp, siz kıymetli okuyucularımla paylaşıyorum: Bölgemizde günü birlik konaklama adı altında bungalov tipi yapılan bu evler (çoğu) kaçak olarak, oldu bittiye getirilerek adeta mantar gibi hızla artıyor... Bu durum yöre halkını önemli ölçüde rahatsız ediyor…

Nasıl rahatsız ediyor: Bungalovlar, mahallelerimizde, evlerimizin diplerinde, kısacası yaşam alanlarımızda inşa ediliyor… Bir okuyucumuzun ifadesine göre “tam bir bungalov zehirlenmesiyle karşı karşıyayız”… İrili ufaklı yapıların, evlerin diplerine kadar gelmesi, toplumu ve özel hayatı önemli ölçüde rahatsız ediyor… Bungalovlara gelen-giden, kullanım şekilleri belli olmadığı gibi bu yapıların yerlerinin uygunsuzluğu (mahalle içlerinde, evlerin hemen diplerinde-yakınlarında olması) o yörede yaşayanlar tarafından ne kadar kabul edilebilir bir durum!

Ne acıdır ki bu konaklama biçimi, “doğa turizmi” diye başladı, şimdilerde ise “ön bahçe turizmi”ne dönüştü! Bungalovlara kontrolsüz ve kaçak olarak başlanıyor. Sonrasında konut ruhsatı ve akabinde işletme ruhsatı talep ediliyor… Günümüzde bir çoğu kaçak olarak hizmete devam ediyorlar..

Sabri Aslışen/Ankara

31 Temmuz 2024