Yeğenim aradı. Dayı birlikte çalıştığımız arkadaşın eşi kanser oldu ilaç bulamıyorlar senin orda ilaç fabrikası vardı ona bir sorarmısın dedi. Fabrika müdürü arkadaşımı aradım dedim bu ilaçtan lazım. Yabancı menşeeli bir ilaç. Tamam bakıp dönüyorum dedi. Bir gün sonra buldum bir yerde var diye aradı. Fiyat 11.000.- TL. Almanya’yı aradım. Arkadaşım baktı orada daha pahalı.
Bölgemizdeki ilaç fabrikası kanser ilacı üretmek istiyor. Ruhsat almak adeta ölüm. Bir ilaç ruhsatı almak yıllar sürüyor. Ruhsatı almak bir şey ifade etmiyor. Bir lobi hemen sizin ruhsatınızı iptal edebilir.
Tansiyon ve Kalp problemim var. İlaçlarım bitti. Kontrole gittim doktor reçeteyi yazdı. Hemen Hastane karşısındaki Eczanelere gittim. Hiçbirinde ilaç yok. Bakanlık bu ilaçları kaldırdı muadillerini verelim diyorlar. Buyrun size SAĞLIK REFORMU.
Bakanlık hâlâ marketlerdeki sebze meyve ile uğraşsın… Memlekette ilaç yok! Bu uzun süredir böyle lakin artık durum kriz derecesinde… Doktorlar artık 4-5 ilacı sırayla yazıyor reçeteye… Hangisini bulursan onu iç diye… İyi de bütçenin durumu malum ülkede… Eczacıya çakmasını, ucuzunu, türevini veya benzerini satmasını emrediyor haliyle… Böyle olunca da etken maddesi düşük ilaçlar etki etmiyor. Kullanınca anlıyorsunuz. Yine de en azından bulduğunuz için kendinizi şanslı sayıyorsunuz.
Peki, niye ilaç yok? İlaçta Euro kuru 2.69 lirada sabit tutulduğundan firmalar üretmiyor veya ithal etmiyor. Kızıyorsunuz ama bu şirketler hilal-i ahmer cemiyeti değil neticede… Ticari şirket, para kazanmak için kurulmuş… Üretecek, satacak, para kazanacak, yatırım yapacak, işçi çalıştıracak. Zararına çalışacak hali yok. Ancak siz bunu engellerseniz ya fabrikayı kapatacak, ya da yabancıya satacak. Nitekim çoğu öyle yaptı. Elimizde bir avuç ilaç üreten yerli şirket kaldı. Diğerlerini yabancılar aldı. Ne gariptir ki ilaç lobisi adeta Yabancı İlaç tröstleri ile ortak çalışıyor.
Yabancı firmalar, fiyat sabitlenmesinden dolayı Türkiye'ye ilaç göndermiyor. Şirketler ilaç gönderimi için 2019 sabit Euro kuru kararını bekliyor. Beğenirlerse gönderecekler.
Fiyat nasıl belirleniyor? Avrupa'da o ilacı satan 5 ülkenin fiyatına bakıyor. Almanya, Fransa, İspanya, Portekiz ve Yunanistan… En ucuzu genelde Yunanistan oluyor. Oradaki fiyatı kendi belirlediği 2.69 Euro kurundan TL ye dönüyor. Üstüne de yüzde 11'den başlayıp yüzde 50'lere varan indirim istiyor.
Türkiye ilaç pazarında yaklaşık 6.350 kalem ilaç bulunuyor. Ülke yılda 30-40 milyar TL ilaca harcıyor. En çok ciro yapan 100 ilacın 95'i ithal. Yurt dışından geliyor. Bu ilaçların bırakın muadili olmasını esamesi okunmuyor!
Yok, “ilaç takip sistemi” varmış. Yok, elde bulunan ilacı vermemezlik yapamazlarmış! Hepsi hikaye… Depo, gelen ilacı sistemden çekmez, stok envanterine almadığı için elinde görünmez. Firma elindeki hammaddeyi üretim bandına vermez. Bir sürü yolu var. Hani devletimizden en büyük teşviği alan Ethem Sancak bir zamanlar Ecza deposu sahibi oldu ya. Acaba parayı ordamı kazandı da İnsansız Tank Üretme işine başladı diye düşünmeden edemiyor insan.
Son fiyat belirlenme tarihi 15 Şubat'a denk geliyor. Bu tarihin öne çekilmesi büyük önem arz ediyor. Yoksa millet yola, “kalan sağlar bizim” şeklinde devam edecek. Lafa gelince AKP'nin sağlık politikası bir harika… Parasıyla ilaç bulamıyorsun bu arada… Kâr edemeyen firma ilaç satmaz, sen de ilacı bulamazsın. Bu kadar basit!
Başka çaresi yok mu? Tabii ki var. Kanseri olan brokoli yesin. Bir numaralı düşmanıymış, televizyonda öyle diyor. Kalp için her gün bir aspirin. Tansiyonunuz yüksekse, nar bire bir. Hindiba şeker hastalarının vazgeçilmezi. Romatizmalılar kuma gömülmek için maalesef yazı beklemek zorunda. Gripten ateşiniz yükseldi ise başınıza taze patates dilimleyip bağlayın. Hormonlu olanların etkisi olmadığı söyleniyor. Doğal bulamayacağınıza göre yine işimiz Allaha Kaldı.
Sağlıcakla kalın.