İster komplo teorisi deyin ister hikaye ama kesinlikle okuyun!
İsmail Dinçer’den güzel bir alıntı;
“Koşarak geldi ve dedi ki: “Lordum, o adam yarın yeni bir devlet kuruyor”
-Kursun, Osmanlıyı yıktığımız gibi, onu da yakın zamanda yıkarız, Osmanlıyı yıkmak uzun sürdü, ama bunları daha kısa sürede yıkarız, çünkü Osmanlıya soktuğumuz fitne hâlâ onların içinde.
-Lordum, ama bu adam çok zeki ve çok güçlü.
-Zeki olmak, güçlü olmak tek başına bir işe yaramaz.
-Lordum, o gücünü etrafına hissettiriyor.
-Güçlülük, birlik, beraberlikle olur, onlar birbirlerine girecekler, onun kurduğu mecliste onlarca bizim amaçlarımıza hizmet edenler var, bazıları zaten bizim adamımız, bazıları da farkında olmasalar bile, söylemleri ve yaptıkları ile bizim amaçlarımıza hizmet ediyorlar.
-Lordum, onların ülkelerinden çok zeki çocuklar ortaya çıkıyor, bu zeki çocuklar, o adamın yolunu takip ederlerse, o ülkeyi Dünya’da hiçbir ülke tutamaz.
-Elbette biliyoruz, o topraklar Dünya’nın en değerli toprakları, o ülkede çıkan ekinler, üzümler, zeytinler, incirler, kayısılar, şeftaliler, armutlar, ahlatlar, alıçlar, haşhaşlar, her türlü meyve sebzeler, çocukların beyinlerini nasıl çalıştırdığını biliyoruz, orada yaşanan dört mevsim, Dünya’da başka bir yerde olay kolay yaşanmıyor. Suyu, havası, toprağı, güneşi, ülkenin insanlarının çok zeki olmasını sağlıyor.
-Lordum, peki bunlara nasıl engel olacağız?
-Sen merak etme, planlar hazır, ana plan o ülkeyi ele geçirmek, gücünü kırmak, Osmanlı’ya soktuğumuz fitneye devam etmek.
- Bunlar nasıl olacak Lordum.
- Planlara devam ederek olacak. Bak haritaları bile ona göre yaptık, onların diğer Türk Devletleri ile bağlarını kopardık.
Onların içine din fitnesi, mezhepçilik, tarikatçılık, cemaatçilik fitnesi, alevilik, sunnilik fitnesi, ırkçılık fitnesi, sağcılık solculuk fitnesi, o partiden bu partiden deme fitnesi, soktuk.
Bunlar daha da alevlenecek, cemaat ve tarikatları kuran ve onları ayrı ayrı destekleyen zaten bizim atalarımız.
Her cemaat tarikatın içinde onlarca adamımız var, onları yönlendiren zaten biziz, onlar “senden benden, senden değil benden değil” kavgasıyla, ayrımcılık yaparak ülkenin yıkılmasında en büyük etken olacak.
-Peki Lordum, Atatürk’ü destekleyenlere nasıl engel olacaksınız, gelecek nesillerin onunla ilgili sevgileri, onu örnek almaları ne olacak?
- Atatürk’ü dinsiz, kâfir, deccal olarak göstereceğiz.
- Ama Lordum, o dama çok zeki, o adamın dinin gerçeğini bilmemesi mümkün değil.
-Bilse ne olacak, önemli olan Halk’ın neye inandığı, Halk’a ne empoze edildiği.
O adamı, bazı hocaların kitaplarında, sohbetlerinde dinsiz, kâfir, deccal ilan ettirerek, Halk’ın kafasına fitnelik sokmaya devam edeceğiz.
Cemaat tarikatlarda her sohbette, Atatürk’ten bahsederek onun dinsiz, deccal olduğunu akıllara kazıyacağız.
Zaten bir ülkeyi yıkmak istiyorsan önce vatanseverlerini yok edeceksin, birbirine sokacaksın, içlere ayrımcılık, kin nefret sokacaksın, biz de onu yapacağız, vatanseverleri küçük düşüreceğiz, Halk'ın gözünde dinsiz gibi göstereceğiz.
Hatta kendini aydın zanneden birçok kimseyi de televizyonlara çıkararak, Atatürk’e “o dine inanmıyordu, o ateistti” diye beyanlar verdireceğiz.
- Peki Lordum, yetişen zeki çocuklar ne olacak?
-Sen hiç merak etme, o da tamam, o zeki çocukları önce kendi kurduğumuz okullara, aileleri ikna ederek alacağız, sonra da onları kendi ülkelerimizin üniversitelerine alıp, kendi ülkemizin çıkarlarına hizmet ettireceğiz.
- Ama Lordum, bunu anlayanlar gelmezler ki!
- Onların bazılarına; ilimden, eşitlikten, adaletten, insanı değerlerden, özgürlükten bahsederek ikna edeceğiz.
Bazılarını da dinden, Allah'tan, kitaptan bahsederek ikna edeceğiz, onlarda bunlara inanacak, gelecek ve çıkarlarımıza hizmet edecekler.
- Peki, ikna edemedikleriniz ne olacak Lordum?
-İkna edememek diye bir şey yok, cemaatler tarikatlar ne güne duruyor, o çocuklar; din denerek Allah denerek, kitap denerek, cemaatlerin tarikatların eline düşürülecek ve yine bize hizmet edecekler.
-Peki Lordum, basın, televizyonlar, siyasi alan, üniversiteler, nasıl kontrol edilecek?
- Sen hiç merak etme, Dünya’da Türkler kadar birbiriyle kavga eden ikinci bir millet yoktur, bak tarihte birbirleriyle kavga ederek, nice kurdukları devletleri yıktılar.
Basını, televizyonları zaten bir kontrol ediyoruz, her gün orada tartışmalar yaptırarak, ülke insanının içine kin aşılamaya, ayrımcılık aşılamaya devam edeceğiz.
Siyasilerin içine adamlarımız koyarak, onları her gün Halk’ın gözü önünde birbirine saldırtacağız, ayrımcılığı işleyip, Halk'ın içine kin nefreti sokmaya devam edeceğiz, her partide her zaman adamlarımız olacak. Devleti yıkıncaya kadar devam edeceğiz.
Hep, Cumhuriyeti kurmakla avunduk durduk.
Ama bir türlü Cumhuriyetimizle övünemedik, gurur duymadık.
Her yıl, Cumhuriyeti kurduk diye avunup duruyoruz.
Peki; Yaşatabiliyor muyuz? Geliştirebiliyor muyuz? Kalkındırabiliyor muyuz?
Doğan Cumhuriyeti, her gün biraz daha öldürüyoruz.
Atatürk onu kurdu, ama biz her gün biraz daha öldürüyoruz.
Bir Atatürk ortaya çıktı, ama hiçbirimiz Atatürk olamadık.
Cumhuriyeti kurmakla avunduk, ama onu yüceltmekle övünemedik.
Atatürk'le avunmayalım, her birimiz Atatürk olalım.
İsmail Dinçer