İnancımızda kibirsiz, israfsız, paylaşımcı, adaletli olmak ve nice erdem var. Görünüşte inançlı olduğumuz da tam gibi görünür. İçimizi Allah bilir!

           Yapacağı işe göre kişi seçmede başarılı olan ülkeleri, kurumları, şirketleri sayın desem; en kıyı köşedeki insanlarımız bile bir solukta sayarlar.

           Peki, biz Yöneten Seçmede o zaman neden ancak, “ Geçer!” not alacak düzeydeyiz? Hata seçen de mi, seçilen de mi?

           Kafamızı kaldırıp şöyle bir bakalım. Ülkemizde ve Sakarya’da, bir makama Seçilen, artık Padişahlık gibi, ömür boyu orada kalır gibi midir? “ İki dönem! Üç dönem!” sınırı yoksa, sanki Başkanlık Saltanat gibidir.

          Ülkede, şehirlerimizde, kasaba ve köylerde, mahallelerde Yıllarca Seçilmiş Başkan’dan geçilmez! Bu kadar çok Büyük Adam, bu kadar çok Başkan olduğu halde; peki bu ülke, bu toplum neden sürekli diken üstünde?

            Tabii ki, sözü Siyasi Seçilmişlere getireceğim!

            Yılın son günlerinde, “ CHP’de İl Kongreleri tamamlandı. Genel Merkezin Adayları kaybetti!” diye bir haber okumuştum.

           Haber,“ Beş büyük kentin dördünde genel merkezin desteklediği isimlerin kaybetmesi dikkat çekti.” gibi devam ediyordu. CHP’de Kongre hazırlığı yoğun.

           MHP’de genel başkanlık yarışı daha da erken başladı. 80 Milletvekilliğinde kayıp büyük oldu. Genel Başkanlık öncelikli, kongre kararı gün meselesi.

           Ülke siyasetinin genel geçer kuralı gibidir; Genel Başkanlar değişse de,       “ Son kararı Genel Başkan verir ve üzerine laf edilemez!” gibi bir anlayış vardır.

           Seçimlerde, aday listelerini en son kimler belirliyor? Genel Başkanlar!

             Bugün bile; seçim sonuçlarından umduğunu bulamayanlar, siyasi partiye yeni bir hareket getirmek için, Yönetimleri Yenilemek için çaba gösteriyor. Mevcut Genel Başkan’ın aday gösterdiği Seçilmişler ise buna karşı!.. Neden?

           Bu, “ Al gülüm, ver gülüm! Kazan kazan!” ucuzluğu bitmez. Çağdaş demokratik Seçim anlayışı toplumca anlaşılmaz. Ülkede de sorunlar bitmez!

            Siyasi partilerde, Milletvekili seçilirken de imzalı boş kağıtlar alınır mı bilmem? Ama, Hükümet kurulurken kabineye gireceklerden, boş kağıda imzalanan, tarihsiz, istifaların peşin alındığı zamanlar bile konuşulur.

          Türkiye’de, Dünya Şirketi olmuş özel kuruluşlara bakın! Yönetenler, İşinde Başarılı bireylerden seçilir. Başarı yoksa, yerinde bile saysan, 6 ay, en çok 1-2 yıl sonra Sen Yöneten Konumunda kalamazsın!

          “ Ülkeyi, Sakarya’yı, Oluşumu Yönetsin!” diye, Seçtiklerinin kendi işindeki başarı sıralaması nedir? Mesleğinin ilk 10’u içinde olanı başımızda taşısak mı?

          

 

                   MAAŞLARA ZAM HÜKÜMET KASASINDAN ÇIKMAZ: -)                  

           TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun, üyelerinin dünya rekabeti yapabilmesi için, üzerlerindeki anlamsız vergi yüklerinin kalkması önerisini yazmıştım. 

            İktidar hışmından korkmayan deneyimli Yeminli Muhasebecilere bir panel önerin. Sadece Ticaret ve Sanayi Dünyası’nın kasasından değil; benim gibi sıradan bir vatandaşın cebinden devlet hazinesine giden garip vergileri sorun.

         Vergi Geliri İcat Etmede Dünya Şampiyonu olduğumuzu görürsünüz! Bakın,  Sizin gibi, devletten ödüm kopar, elektriğimi, suyumu gün geçirmeden öderim.

           İyi de, Devlet, elektrik parası ödemeyen milyonların ceremesini, niye bana “ Kayıp, kaçak!” gibi, garip bir lafla ödetir?..Şu, “ TRT Payı” neyin nesidir?

           Bunlar benim cahil aklımla gördüklerim.

            Şimdi, “ Asgari Ücret ve En Düşük Emekli Aylığı net 1300,- TL oldu. Ama, Hükümet Bütçesi’nde o kadar para yok!” dendi; akla gelmez vergiler tepemize iniyor, inecek! Sanki seçim kazanmak için halk söz verdi, ceza gibi?

            Sakarya’da siyasi muhalefet yok deyince, neler söylendiğini bilirim!

            Hadi, İl-İlçe Seçim ve koltuk telaşını geçin o zaman! Şu, halkın farkında bile olmadığı, garip vergi icatları örneklerini haftanın belli günleri siz açıklayın!

            Her İktidar gibi; AK Parti de “ Kültür Sanat Etkinlikleri en önemli Sosyal Devlet anlayışımızdır. O nedenle, Kültür Sanata büyük destekler veriyoruz!” der.

             Pekiii…

             Türkiye Etkinlik ve Eğlence Sektörü Derneği ( TESDER ) Başkanı Fırat Kasapoğlu, küçük ve orta çaplı konserlerin bilet kesintileri için neler demiş?

            Kültür Sanata Devlet Teşviki’ne bakın; “ 100 Liralık bir biletten; 18 TL KDV, 10 TL Eğlence Vergisi!..Yani, Devlet 28 TL alıyor!..

            Bilet Satışı 10 TL…Telif 8 TL…Tanıtım 15 TL…Prodüksiyon 15 TL…Mekan Kirası 15 TL…SANATÇI VE ORKESTRA 9 TL!

            Devlet, biletten aldığı payın yanı sıra, zaten her gelir sahibi firma, ya da kişiden % 20 gelir vergisini; % 15 de stopajını alıyor! 

            Sponsorların ücretsiz dağıttığı biletlerden de % 10 eğlence vergisi alınıyor. Yani kim kazanıyor? Devlet!..”

            Benzin dünya piyasalarında dip yaptı. Biz de ucuzladı diye ağzımızı açtık seviniyoruz! Oysa, şu anda benzinden alınan dünya rekoru vergi hepimizin evine giren ekmekten... Hükümet, benzin litresinden aldığı vergiyi indirir mi?

          İndir; Dolmuş bileti de 3 liradan, 2 liraya insin. 2 Çocuklu Dar gelirli sevinir.   

             Zam aldık, bu ay maaşlar zamlı diye cebinizi açmayın! Hükümet öyle yöntemler icat ediyor ki, eski maaşı mumla arayabiliriz!