Tarih 23 Mayıs 2015. O günün Başbakanı ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, seçim mitingi için geldiği Adapazarı Kent Meydanı’nda konuştu ve seçmene Sakarya’ya bin yataklı şehir hastanesi müjdesi verdi. Davutoğlu o gün şöyle demişti, ‘..Şimdi Ak Parti Hükümeti olarak şehir hastaneleri kuruyoruz. Sakarya’ya müjde olsun. Sakarya’ya da bin yataklı bir hastane için gerekli çalışmaları başlattık..’
**
Miting bitti, Başbakan gitti. Miting alanında kalan en önemli söz o bin yataklı hastane sözü oldu. Hemen ertesi günü AK Parti Milletvekilleri açıklama üzerine açıklama yapmaya başladı, ‘Başbakanımızın sözünü verdiği bin yataklı hastane için çalışmalar bitmek üzere’ , ‘Bin yataklı şehir hastanesi en kısa sürede tamamlanacak’ , ‘AK Parti olarak Sakaryalılar’ın yüzünü güldürmeye, bu bin yataklı hastaneyle devam edeceğiz’
**
Milletvekillerinin bu demeçleri bittikten sonra birden bire ortaya belediye başkanları çıkmaya başladı. ‘Bize yakışır’ , ‘Bin yataklı hastane için en uygunu bizim ilçemiz’ , ‘Bin yataklı hastane için arazimiz hazır’ , ‘Bizim ilçemiz, şehrin tam ortasında dolayısıyla, bin yataklı hastane bizim ilçemize yapılmalı’ , ‘Biz, arazi projelerimizi ilgili bakanlığı sunduk, sonucu bekliyoruz’ , ‘Bu şehre bir yataklı bir hastane yapılacaksa, o hastane mutlaka bizim ilçemize yapılmalı’
**
Karapürçek, Kocaali, Kaynarca, Taraklı Belediye Başkanları haricindeki Adapazarı, Serdivan, Erenler, Akyazı, Hendek, Karasu, Ferizli, Söğütlü, Sapanca, Arifiye, Geyve, Pamukova Belediye Başkanları’nın koro halindeki, ‘Bin yataklı hastane bizim ilçemize yapılmalı’ demeçleri birden bire bıçak gibi kesildi. Aylardır, hiçbir belediye başkanının, bin yataklı hastaneyle ilgili bir açıklamasını okudunuz mu? Seçim bitti, ortada ne hastane kaldı, ne demeç kaldı.
**
Geliyoruz iki hafta öncesine… AK Parti Milletvekili Mustafa İsen bir açıklama yaptı. Sakarya’ya kurulacak ikinci üniversitenin ilgili makamlarca onaylandığını ve adının da Orhan Bey Üniversitesi olacağını duyurdu. İkinci üniversite, bu şehrin gerçekten yıllardır beklediği bir müjdeydi…
**
Aradan bir hafta geçti geçmedi, ilçe belediye başkanları bu defa ikinci üniversitenin üzerine atladı. ‘İlçemiz ikinci üniversitenin güney kampüsü için hazır’ , ‘İkinci üniversitenin bir fakültesinin ilçemizde kurulması için 45 dönüm araziyi bağışlamaya hazırız’ , ‘İkinci üniversitenin Teknoloji Fakültesi mutlaka bizim ilçemize kurulmalı’ , ‘Biz ilçe olarak yeni üniversitenin Tarım Fakültesi’ni istiyoruz’ , ‘…’
**
Hastane bitti, şimdi ikinci üniversitenin fakültelerini veya kampüslerini kapma yarışı başladı. ‘Benim ilçem, senin ilçeni döver’ mantığıyla başlayan bu yeni üniversiteden fakülte veya kampüs kapma yarışı son sürat gidiyor. Her gün bir belediye başkanının bu konuda demecini okuyoruz..
**
Şunu söyleyerek noktalamak istiyorum; Belediye başkanları bu demeçleriyle ilçe seçmenine mesaj vermeye çalışsa da, hiçbir fakülte, hiçbir ilçeye bu demeçler nedeniyle kurulmaz. Üniversiteyi kurma kararı verenler, hangi kampüsün nereye, hangi fakültenin hangi ilçeye kurulacağı kararını çoktan verdi. Siz, dönün ilçenize, yoluyla, iziyle uğrayın. Zira birkaç hafta sonra üniversite de unutulup gidecek. İşte hastane örneği orada…