Yeni bir hafta başından sizleri selamlıyorum. Geçen hafta sizlere Çin tarafından, Uygur Müslüman Türk’lerine yapılan zulümden ve buna duyarsız kalan iktidarımızdan bahsetmiştim. Geçen hafta içi İngiltere’de ki bağımsız mahkeme tanıkları dinlerken, Çek Cumhuriyet Senatosu, Çin’in Doğu Türkistan’da ki faaliyetlerini SOYKIRIM olarak tanıdı.

Sağlık bakanı Sayın Koca’nın dediği gibi Sinovac aşısının Çin’den gelmemesine sebep basında çıkan olumsuz haberler, bu haberler kesilince 3,6 Milyar DOLar’lık swap anlaşması gerçekleşti. Tüm dünya Çin’e cephe alırken biz yine yanlış tarafta duruş sergiliyoruz. Ülke yangın yeri olmuş, sen nelere takılıyorsun diyebilirsiniz ama büyük devlet olmak birçok sorunla aynı anda baş edebilmek demektir. Tabi ki bunu başarmak için liyakatli büyükelçiler, diplomatlar ve bürokratlar lazım, tek adam rejiminde bunu başarmak zor, hatta imkânsız, sorumluluk alamamak, sadece emir komuta ile hareket etmek birçok sorunu peşinden getiriyor. Gerçi bu konuları defalarca yazdım, sonuçlarının neler olacağını da yazdım. Hani diyorum ya sık sık, ülkede her şeyin cılkı çıktı, çivisi çıktı diye; işte bu konuya eski ekonomi bakanının istifasında söylediği gibi “at izi, it izine karıştı” hakikaten gerçekmiş, kim kimle, ne şekilde iş tutuyormuş millet öğreniyor. Nazım Hikmet’in şiirin de dediği gibi “Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” Ülkede ki her bakanın kendi hâkimi, kendi savcısının olduğu ortamda adaletin var olduğunu tabi ki söyleyemeyiz. Bu yüzden kendisinin, ailesinin ve geleceğinin sonunu düşünmeyen, kendini yakacak bir Cumhuriyet Savcısının bir adım öne çıkmasını bekliyoruz. Sonrası tabi ki gelecektir.

Çok yakında Sayın Devlet Bahçeli beyin olaya müdahil olmasını ve gidişatın yönünü değiştirmesini bekliyorum. Zamanın da yapılan hamlenin, ülkenin geleceğini kurtaracağını düşünüyorum. Gelir dağılımında ki adaletsizliği geçen hafta TUİK açıkladı. Ülke gelirinde ki en büyük payı, ülkenin en düşük gelirlilerinden alıyor, ülkenin en zenginleri. Neyi alkışladığını bilmeyenlere de günaydın. Biz sizin yüzünüzden, uzun zamandır uyumuyoruz.

Bist100: Geçen hafta 1.439’un altında satışların sertleşeceğini söylemiştim. Nitekim Pazartesi açılışı yukarı doğru olsa da gün içersinden başlayan satışlar haftanın son gününe kadar devam etti. 1.388 gören endeks haftayı 1391 den yaptı. Stop seviyesi olan 1.390 çok kritik bir yer, Hafta içi satışların olmasına rağmen piyasaya para girişi vardı. Bu hafta defans ağırlıklı bir endeks seyredeceğiz. Piyasa toparlanmak için çaba sarf etse de, umutsuzluk satışı getiriyor. İstedikleri satış gelmeyince de endekse ağırlığı olan 2-3 hissede hacimsiz düşüş geliyor. Enteresan bir piyasa içindeyiz, bu hafta haber akışı sonrası alım ya da satımlar sert olacağını düşünüyorum. Üstte 1.420 – 1.430 arası testere, üstü güvenli bölge olacaktır. 1.390 altı günlük kapanış büyük sorun olur.

DOLar: Haftayı 8,74 den kapatan $ bir şekilde yeni tepeden sonra gevşemek zorunda, buna nasıl bir haber ya da olay etki edecek bilmiyorum ama DOLar için bu hafta gerçekten çok zor bir hafta. Kaldı ki bir de merkez bankasının gereğinden fazla TL basması ayrı problem.

ONS ALTIN: Fed toplantısı sonrası gelen satışın etkisi ile haftayı 1.764$ dan kapanış yaptı. Ons altında hikâye bir anda değişti. 1.800 / 1.720 $ arası bir testere piyasa bekliyorum. Kağıtlar yeniden karıldı. Gram altın bundan illa ki etkilenecektir, fakat DOLar buna ne kadar müsaade edecektir bunu da izleyip göreceğiz.

Hepimize bol bereketli, sağlıklı, mutlu iyi bir hafta diliyorum.