Sevgili okurlar,
Dün özellikle, “AK Parti iktidarının” geldiği noktaya dikkat çekerek, “çürümüşlüğü, erimeyi ve bitişi” gözler önüne serdim..
Bunun için,”uzun, uzun ekonomik, siyasi analizler” yapmaya gerek yok!
Zira, “görünen köy klıvazu istemez” derler!
Bu görünen köyde ise, “komşuluk, arkadaşlık, dayanışma, birliktelik, hoş görü ve tolerans..” bitmişse, söylenecek, ne söz ola ki?
20 Yıl, dile kolay!
Bu millete hizmet için gelmek ve burada kalmak, o kadar kolay değil!

ZİRVEDE DURMAK?
Büyüklerimiz hep şöyle derler, “zirveye çıkmak binbir güçlüğü gerektirir, ama zirvede kalmak ise bunun asıl güç olan tarafını oluşturur” diye!
AK Parti iktidarı, iyisiyle, kötüsüyle, 2000’li yıllardan sonrasına damga vurdu..
“Köprüler, tüneller, yollar yaptırdım gelip geçmeye, hastaneler yaptırdım tedavi olmaya” cümlesi ile özetlenebilinecek bir siyasi yaşamı elbette tarih farklı yazacaktır..
AK Parti, iktidara “Menderes usulü” ile gelip, insanımızın gönüllerini kazandı ve varlığını bugüne dek sürdürdü..
Nedir bu, “Menderes usulü?”
“Köprüler, tüneller, yollar, hastaneler yapmak ve hediyeleşmeyi”
alabildiğine, “toplumun yoksul, mağdur kesimine” yayabilmek, olarak özetlenebilir..
Bunu yaparken, “dini değerleri  kullanmak”, Diyaneti ve tarikatların güç alanını genişletmek, camileri, siyasi manada kullanmak olarak ta, bu siyasi duruş özetlenebilir..
AK Parti’nin, hiç hesaba katmadığı bir husus ise, “iktidardan hiç gitmeyecekmiş gibi devleti ele geçirmek, devletin kılcal damarlarına kadar sızmak, kadrolaşmak, adaletten, eğitime, sağlıktan, ulaşıma kadar olduğu gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde siyaset üzerindeki etkisini kırmak, emniyet teşkilatına hakim olmak, jandarmaya yeni bir çeki düzen vermek için Fetullahçı cenah ile yaptığı işbirliği” başına belalar açtı.

KUMPAS DAVALARI UNUTULMUYOR!
Ne kadar inkar edilsede, “ Ergenokon, Kafes, Balyoz..” adı verilen davalara alet olarak, “bu işin savcısı, hakimi, tarafı olma basiretsizliğini gösterip, bu davaların savcılarını, hakimlerini” korumaya aldı!
“15 Temmuz Darbe Kalkışması” sürecine, ülke bu çalkantılarla getirildi..
Ardından, büyük bir “temizlik operasyonu” başlatıldı..
Bir ara muhalefet ile işbirliği önemsendi, sonra küçük ortak MHP ve BBP partisi işe dahil olunca, bu kesim ile köprüler atıldı, “çözüm süreci ortaklarına “ ise sırt dönüldü!
1)Bu dönemin en büyük hatalarından birincisi, “iktidara Fetullahçı yapının ortak edilmesi” olarak gösterilebilinir..
2)İkinci olarak ise, “çözüm süreci bağlamında, Kandil’e gidilmesi, Oslo’da  terör örgütü mensupları ile buluşulması, Dolmabahçe mutabakatı zaptı altında bir metnin kamuoyu ile paylaşılması” gösterilebilinir..
Bu süreçlerde AK Parti, kendi kadrolarından da büyük çözülmeleri önleyemedi!

PARTİ İÇİ HESAPLAŞMA, HİÇ BİTMEDİ?
“Bakanlar, genel müdürler gitti, geldi, kopmalar yaşandı ve bu çözülmeler” hala durdurulmuş değil!
“Görevden almalar, skandallar iç politik mülhazaları karmakarışık hale getirirken, dış politikada yapılan hatalar, ülkeye büyük bedellere” mal oldu!
Daha sayabileceğimiz birçok siyasi ihtiras, ihmalin verdiği sorunlarla AK Parti, iktidarını bugünlere kadar getirdi..
Şimdi, en azından seçimlerin yapılacağı bir tarih önümüzde duruyor..
“Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı” şapkaları ile Recep Tayyip Erdoğan, kendi güç ve dirayeti ile iktidarda kalmaya çalışsa da, durum gelecek açısından, o kadar berrak değil!
Muhalefet, sabırla, itina ile siyasi çalkantıların altından çıkıp, bugünlere geldi.
Şimdi Ak Parti ve ortakları MHP ile BBP’nin karşısında güçlü bir muhalefet var!

ESKİ GÜÇÜ YOK!
Artık Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, öyle çeketini koyup, milletvekilleri ve belediye başkanlarını seçtirecek güçte değil..
Zira, bu manada deniz bitti!
Kısacası, kara göründü!
Durdurulamayan “enflasyon canavarı ve ekonomik kriz..”, AK Parti iktidarınının sonunu getirecek gibi!
Bakalım, bu yeni zorlu süreçte, neler olup biteceğine tanıklık edeceğiz..

MİLLET İTTİFAKI GÖVDE GÖSTERİSİNDE!
Amma ve lakin muhalefet cephesinde,
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun daveti üzerine, yuvarlak masa etrafında toplanan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu “ bir araya gelerek “Millet İttifakı’na” yeni bir güç ve destek verdiler.
“Bu ittifak, birliktelik”, öyle yabana atılacak “bir buluşma ve birliktelik “değildir..
Kaldı ki, bu birlikteliğin dışında gibi görünse de, özellikle “Cumhurbaşkanlığı seçiminde”, HDP ve diğer sol partilerin de,” bu birlikteliğin Cumhurbaşkanı adayını destekleyecekleri” bilinen bir gerçektir.
Bu manada siyaseti sevenler için konuyu irdelemeye devam edeceğiz..

DEMOKRASİ Mİ, OTOREİTERLİK Mİ?
Bu durumun,” Sakarya ve ülke yansımaları” ne olacaktır, bunları da gözden geçireceğiz elbet!
Ançak, “bu muhalif liderlerin, ilk mesajlarının, ülke genelinde, olumlu yansımalara neden olduğu yolunda”, hiç şüphe ve kuşku yoktur!
Tam 12’den vuran açıklamalar yapıldı..
Son olarak, şunu söyleyelim ki, “siyaseti, kendi kesimi için bir araç olarak görenler ile millete hizmet etmek sevdası olanların”, gelecek seçimlerde, karşı, karşıya geleceği tahmin öte, bir gerçektir..
“Demokrasiden yana olanlar ile Tek Adama bel bağlayanların siyaseti” bakalım, ülkeye ne getirip, ne götürecektir?
Sabırla, bekleyelim, gözleyelim, ülkemiz için hayırlısına yol verelim!

Yusuf Cinal yazıyor, 15 Şubat 2022 Brüksel