Ayların içinde hep hüzünle anılır Eylül ayı. Ayrılık deyince ilk bu ay gelir akıllara. Türkülerde , şarkılarda buruktur bu ay her adı geçtiğinde. Yazdan ayrılış yarenden ayrılışa dönüşür bu ezgilerde. Sonbaharın ilk ayı olmasına rağmen bu ayda havalar hala sıcaktır. Yaz meyvelerini de bu ay içinde hasat ederiz çoğunlukla. Aslında bolluk ayıdır eylül. Pazarlarda en taze ürünler bu ayda tezgahları süsler. Bu ayda hazırlamaya başlarız kışlık konservelerimizi, salçalarımızı, soslarımızı. Sofralarımızda en lezzetli domatesi, biberi bu ayda yeriz ve kış boyunca ararız hep bu tatları. Balıkçılar için yasaklar da kalkar bu bu ay girdiğinde. Virabismillah deyip atarlar ağlarını denizlere, tezgahlar çeşit çeşit balıkla dolar.
Tatilin adı da geride kalmıştır bu ay girince. Adli tatil biter, Meclis çalışmaya başlar, Resmi dairelerde çalışanların çoğu dönmüştür artık işlerinin başına, okullar da şenlenir bu ayda, gurbetçiler de dönerler ırak memleketlere. 
Eylül hiç te hüzünlenecek bir ay değildir oysa, aksine silkelenme, kendine gelme ayıdır kendini bilene.