Sevgili okurlar,
Türkiye’de, 12 Şubat 2022 Tarihinde bir ilke imza atarak,
 “ koalisyonlardan hayır yok” anlayışını,  bir araya gelen 6 Parti lideri, bir kenara öteledi..
Elbette, buraya kolay gelinmedi?
Zira Türkiye’de “koalisyonlar”, tu-kaka edilriken, “tek parti, tek adam” rejimi hep kutsandı ve halka bu yönde dayatmalarda bulunuldu!
Oysa, “Koalisyon” demek, bir “istişare sonrası, uzlaşma” demekti!
Bunun neresi kötü olurdu ki?
“Uzlaşmak” demokrasilerin en önemli kurumlarından biri değilmidir?
Siyasset “uzlaşmak” ,başlı başına bir uzlaşma kültürdür!
Yani Türkiye’de, bu “uzlaşmadan” söz etmek, neden kötü olsun?

UZLAŞMAK YAŞAMIN GEREĞİDİR!
“Uzlaşmak”,
bir konuda, farklı siyasi anlayışta olanların, bir çalışma metni etrafında anlaşması ve çalışması demektir..
Bir nevi otokontrolü içeren bu uzlaşma, açık, net ve şeffaflığı da içeriyor..
Efendim, “tek adam”, pardon, “tek parti iktidarı” daha iyi imiş?
Bunu, dün söyleyenlerin, bugün geldikleri noktaya ne dersiniz?
Daha da beteri, “bir koalisyona “(ortaklığa) gitmeleri değilmidir?
Ne oldu?
Nereden, nereye gelindi?
“Tek adam, tek parti” liderliği, evrildi, çevrildi, ”yeni sistem” dedikleri “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”  içinde üçlü koalisyona mecbur kalmadı mı?
İşte Türkiye, AK Parti, MHP ile BBP koalisyonunda, gele, gele bugünlere geldi!..
Bugünlerin özetini yapmaya gerek var mı?
İçinde bulunduğumuz hal ve gidiş, mevcut iktidara, yani koalisyona destek verenlerin canını sıkmadı mı, yakmadı mı?

KRİZLER BİRLİK VE BERABERLİKLE AŞILIR!
“Ekonomik kriz”, kapıya “siyasi krizi de” getirmedi mi?
Artan gıda, doğal gaz, petrol ve elektrik fiyatları, bu bağlamda siyaseti, tekrar sorgular hale getirmedi mi?
Devletten ballı börek ihaleler alanlara, bir takım imtiyazlar sağlanırken, insanımızın umursanmaması, bu ekonomik kriz ile baş, başa bırakılması yetmediği gibi, tekrar onların yastık altında varsayılan kefenlik altınlarına göz dikilmesi, gerçekten şaşkınlık yaratmadı değil!?

LİDERLER BULUŞMASI YÜREKLERE SU SERPTİ!
İşte böyle bir ortamda, ana muhalfet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısı ile altı parti liderinin, ülkenin geleceği, yeni siyasi anlayışlar,yeni ekonomik çıkışlar, demokrasiye dönüş, adaletin tesisi, eşit, adil gelirin bölüşülmesi bağlamında bir araya gelinmesi, Türk siyaseti için bir umut ışığı oldu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Ankara Ahlatlıbel’deki Çankaya Belediyesi Tesisleri’nde buluşmasının yankıları hala sürüyor.
Bu buluşmaları, yeni siyasi çalışmalar izliyor..
Demokrasilerin olmazsa, olmazı olan “istişare, uzlaşma” bir şekilde, 6 Liderin bir araya gelmesi ile gerçekleştirildi.
Şimdi, sırada diğer adımların atılması var..
Elbette, bu girişim, bu buluşma dışında kalanları da dışlamamalı..
Bir şekilde bu kesim de, bu buluşma şemsiyesi altına alınmalıdır..

TÜRKİYE’NİN YENİDEN İNŞAASI!
Türkiye’de siyaseten, ekonomikman yapılan bunca yanlıştan sonra yapılana açıklamada öne çıkan “Türkiye’nin yeniden inşaası” vurgusu önemlidir..
Yapılan ortak açıklamada yer alan hususlar, herkesin, her kesimin arzuladığı, hasretle bekledikleridir..
Bir kere,”
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni'ni hazırlayan partiler olarak bizler, etkin ve katılımcı bir yasama, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim, tarafsız ve bağımsız bir yargı ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa etme kararlığı içindeyiz.
Ülkemiz, Cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar her geçen gün artarak etkisini ağır bir biçimde göstermektedir. Bu krizin en önemli sebebi kuşkusuz, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı altında uygulanan keyfi ve kural tanımaz yönetimdir.
Altı siyasi parti olarak hepimizin ortak sorumluluğu, uzlaşarak ve birlik içinde bu krizi aşmak, derin sorunlarımızı demokratik siyasetin alanını genişleterek, çoğulculuk temelinde çözebilmektir”
düşüncesi ile diğer hususların yer aldığı açıklama tarihi bir manifesto niteliği taşımaktadır..

ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK VURGUSU!
Şimdi diyeceksiniz ki, bu buluşmadan, bir yenilik, bir yeni siyasi anlayış, bir iktidar değişikliği çıkar mı?
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” anlayışını özümsemiş, kula kulluğu reddetmiş, el, etek öpmeyi terk etmiş, dini hurafelerden arınmış, tarikat ve cemaatlere bel bağlamayan, modern dünya ile entegre olmaya, ”çağdaş uygarlık düzeyine erişmek için” birliktelik yapmayı, kendisine hedef belirlemiş olan Yüce Türk Milleti, bu durumu iyi değerlendirecektir.
Başka çıkış yolu yoktur!
“Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” yeniden tesis edilmeli, bu ucube sistem, yapılacak demokratik seçimler ile terk edilmelidir..

TÜRKİYE BUNU BAŞARIR!
Türkiye, “bu yeni adım ile bu öz güven, bu kararlılık, bu adalet, bu eşitlik, bu liyakat, bu demokrasi vurgusu ile çivisi çıkarılan Türkiye Cumhuriyeti’ni” yeniden inşa adebilir, devletin iki yakasını yeniden birleştirebilir..
Bu kararlılığı görmek, bizleri gelecek için gerçekten umutvar yapıyor!
Türkiye’nin geleceği,uzlaşmadadır,istişarededir, sevgi,barış ve kardeşliktedir..
Buradan da “kindar ve dindar” bir anlayış çıkmaz!
Artık, herkesi hoş gören, her fikre tolarns gösteren anlayışlara, ne çok ihtiyacımız olduğu acı ama gerçek değilmidir?
Emin olunuz ki, Türkiye, bu sınavıda başarır!
Yusuf Cinal yazıyor/ 16 Şubat 2022 Brüksel