Bugün Zeki Aydıntepe yönetimindeki, Sayın Melih Uyar’ın manevi sahibi olduğu Yeni Sakarya’nın ayıbından söz edeceğim. Gazetelerle ilgili yazı yazma gibi bir alışkanlığım yak ama bu kez, sakat bir anlayışın, sakat bir uygulaması sonucu bu yazıyı yazmaya adeta mecbur edildim. Efendim ben, 1990-94 yılları arasında Yeni Sakarya’nın Kurucusu rahmetli Hasan Uyar döneminde 4 yıl bu gazetede görev yaptım.
**
Bundan tam 20 yıl sonra yolum yine Yeni Sakarya ile kesişti. Mart 2014’ten, Mart 2016’ya kadar iki yıl daha görev yaptım ve karşılıklı anlaşarak ayrıldım. Ayrılışımın üzerinden bir buçuk yıl geçti ve ben eski göz ağrım Bizim Sakarya’da yazmaya devam ediyorum. ‘Yeni Sakarya’nın ayıbı’ dedik ya, şimdi oraya dönüyorum. Bu gazete, her yıl kuruluş günü olan 17 Haziran’da gazete çalışanlarıyla bir etkinlik düzenler. 17 Haziran 2015 tarihinde de gazetenin 62. yaş günü nedeniyle o zamanki adı Elmas Otel olan mekanda bir gece düzenlenmişti. Evli tüm personel gibi ben de o geceye, Yeni Sakarya’nın bir çalışanı olarak eşimle katılmıştım.
**
Rahmetli Hasan Uyar’ın gazeteyi emanet ettiği oğlu, saygıdeğer insan Melih Uyar’da o gece bizimleydi… Ben, 2016 Mart’ın da gazeteden ayrıldığım için, 2016’nın 17 Haziran’ın da gazetenin yaş günüyle ilgili nasıl bir etkinlik düzenlediklerini takip edemedim… Önceki gün yani, 17 Haziran 2017 tarihli Yeni Sakarya gazetesinde, ‘Güvenilir ve tarafsız gazetecilikte 64. yıl’ başlığıyla sürmanşetten bir haber verilmiş. Haberin devamı ve fotoğrafları 6. sayfada. 6. sayfayı çevirdim. 7’si masa, biri toplu ve biri pasta keserken olmak üzere 9 fotoğraflı bir haber.
**
Fotoğraflara, ‘17 Haziran 2017 yaş günü etkinliği’ gözüyle bakarken… Birden bire şoke oldum. 17 Haziran 2017 tarihli gazetedeki yaş günü fotoğraflarının tamamı, benimde katıldığım 17 Haziran 2015’de düzenlenen gecenin fotoğrafları. Yani, 2017’de gece yapmadıkları için ‘2017 yaş günü gecesi’ diye 2015’in fotoğraflarını yayınlamışlar. Bu beni ilgilendirmez.
**
Derken… Bir de baktım, benimde bulunduğum toplu fotoğrafta (1 nolu fotoğraf) ben yokum. Ben oradayım aslında, takım elbisem, ellerim, kollarım, ayaklarım orada da, photoşhop ile benim başımın yerine Cavit Dereli’nin başını koymuşlar. Orijinal fotoğrafta (2 nolu fotoğraf) ben ayan beyan oradayım. Ama çakmasında Dereli var. Birileri beni bu kadar hazmedememişler demek ki. Şaşkınlıktan ağzım açık kaldı.
**
Neden bunu yaptılar bilmiyorum. Benim o fotoğrafta olmamı istemiyorsanız, tüm personel gazetede, bir tane daha fotoğraf çektirip, onu kayabilirdiniz. Ama benim başımı, Dereli’nin başıyla değiştirmişler, güya yeni fotoğraf havası vermek için. Oysa o tarihlerde Cavit Dereli Ada Postası’nda çalışıyordu. Sonra, masa fotoğraflarında eşimle benim oturduğum masanın da fotoğrafı var ki, demek ki bu gözlerinden kaçmış…
**
Beni çıkar aradan, fotoğrafı tekrar birleştir yayınla. Kimse ağzını açamaz. Ama böyle ayıplarla, o fotoğrafıma başka birinin başını monteleyerek fotoğrafı gazetede yayınlamak, Yeni Sakarya anlayışına ve mantığına yakışmadı. Cavit Dereli’nin başını oraya monteleyip yayınlamak okuru de keklemek değil midir? Bu ayıp, çalışanların değil elbette gazetenin başındaki Zeki Aydıntepe’nin ayıbıdır. Çünkü hiç kimse ondan habersiz böyle bir ayıba imza atamaz!
**
Bu arada, Yeni Sakarya’nın maddi ve özellikle manevi sahibi olan Sayın Melih Uyar’ın bu çirkinlikten haberi olup olmadığını gerçekten çok merak ediyorum…