Ne zaman, tatil, gezme veya bir başka nedenden ötürü bu şehirden ayrılıp, bir başka şehre gitsem. O şehre ayak basar basmaz, ‘Vay be, şu güzelliğe bak. Meğer biz büyük bir köyde yaşıyormuşuz’ demem. Bu konuda gerçekten çok araştırmacıyım.
**
Hangi şehre gitsem, dolmuşlarını, belediye otobüslerini, kavşaklarını, caddelerini, sokaklarını, çöp toplama noktalarını, çöp toplama tekniklerini velhasıl her şeyi bir belediyeci hatta bir belediye başkanı titizliğiyle incelerim.
**
Geçtiğimiz temmuzun ortasıyla, ağustosun ortasına kadar bir ay gibi uzun bir tatile çıktım. Bunun on günü de Ege ve Akdeniz’de geçti. Manisa, İzmir, Uşak, Aydın, Denizli, Burdur, Muğla, Isparta, Antalya gezebildiğim şehirler oldu. Tatil odaklı bir gezi ama yukarıda söylediğim gibi ben, şehirlerin o özelliklerini araştırmayı çok ama çok severim.
**
Bu nedenle, Manisa, İzmir, Uşak, Aydın, Denizli, Burdur, Muğla, Isparta ve Antalya’da sadece sahilleri değil, şehirlerin merkezlerini de gezdim ve yukarıda belirttiğim özellikleri araştırdım.
**
Mesela, bisiklet yolu konusunda Muğla’nın Marmaris ilçesine hayran oldum. Türkiye’nin yüzde 80’ini gezdim ve hiç birinde böylesine kullanılan ve modern bisiklet yolları görmedim. Tek kelimeyle muhteşemdi. Maviye boyanmış bisiklet yolları, tüm Marmaris İlçe yollarında bir metre dahi kesintiye uğramadan devam ediyor.
**
Bisiklet yolu eğer, belediye otobüs durağının önünden geçmesi gerekiyorsa, özel bir çalışma yapmışlar, bisiklet yolu, durağın arkasından geçip, tekrar caddeyle birleşiyor. Verilmiş olan boşlukla da belediye otobüsü durağa yanaşıp yolcularını alabiliyor.
**
Mesela, bu saydığım şehirlerin hiç birinin yolarında, sokaklarında, caddelerinde hız kesme tümseği görmedim. Galiba bu hız kesme tümsekleri sadece bize özel! Zira tatilimiz bitti, Dörtyol’dan Erenler’e girer girmez bu hız kesici tümseklerle tanıştık!
**
Neyse devam edelim. Manisa, İzmir, Uşak, Aydın, Denizli, Burdur, Muğla, Isparta ve Antalya Belediye otobüslerinin bir tanesinde bile, bir modelinde bile otobüs içinde basamak yok. Ön kapıdan girdiğiniz zaman, orta veya arka kapıya kadar otobüsün içi dümdüz. Bunları görünce elbette, bizim üç-beş basamaklı belediye otobüslerimiz aklıma gelmedi değil.
**
Bu il belediyelerinin ulaşım otobüsleri farklı farklı marka ve modellerden oluşmuş ama tekrar altını çizerek söylüyorum, gerçek birer belediye ulaşım otobüsleri. Bizimkiler dışarıdan otobüs, içeriden, basamaklarıyla yaşlılara çile çektiren kamyondan bozma sözde otobüsler!
**
Bizde daha önce varda. Sanırım miyadları doldu MAN markaydı galiba. İçerisi havaalanı gibi dümdüz. Aslında belediyeler o tür otobüsler almalı. Yaşlı yolculara çile çektirmeyecek, rahatlık verecek otobüsler. ‘Bir belediye yolcu otobüsünün içinde 5 basamak olur mu?’ sorusu sorulmayacak otobüsler.
**
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; Antalya merkezindeki belediye otobüs duruklarının yüzde 80’inin klimalı olduğunu biliyor muydunuz? Durakların ön tarafı cam plakalarla kapatılmış, yine camdan birer kapı takılmış ve insanlar klimalı durakta, serinin içinde otobüs bekliyor… Gözlemlerimi aktarmaya ara ara devam edeceğim…