Yeni yılın ilk saatlerinde İstanbul'daki bir eğlence mekanında yaşanan hain terör saldırısıyla sarsıldık.

Oysaki birlik, beraberlik, barış, kardeşlik mesajları vererek; 2016’yı uğurlamıştık.

Konu yetkililer tarafından araştırılmaya devam ediyor. Bu yazının yayında olduğu sırada belki de kimlerin bu saldırıyı yaptığı, neden yaptığı gibi sorular cevabını bulmuş olacaktır.

Ancak sosyal medya türlü türlü senaryolar üretenler, uzman dedektifler gibi tahminlerini öne sürenlerden geçilmiyor.

Saldırgan hedef gözetmeksizin masum insanların üzerine ateş yağdırırken; sosyal medyada herkes birbirini hedef gösteren paylaşımlarda bulunuyor.

Bu saldırının yılbaşı gecesi bir eğlence mekanında olmasını fırsat bilenler, İslami anlayışın temsilcilerine saldırıyor, ağza alınmayacak sözler sarfediyor.

Terörün dini, dili, ırkı yoktur. Terör her yerde terördür.

Bunu hala anlayamadık mı?

Bir eğlence mekanında ya da bir mabed de yapılmasının arasında ne fark olabilir?

Dün durakta bekleyenini, maç çıkışındaki masum insanları hedef alanlar bunlar değil miydi?

Öyle merhametsiz ve alçakça vuruyorlar ki hayatını kaybedenleri birbirimizi hedef göstermekten unutuyoruz.

Ne demişti Mehmet Akif; Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.

Akif’in de dediği gibi milletler zorlukları ancak tek vücut olarak aşabilir.

Her ayrışma bizi daha fazla bataklığa çekerken; yekvücut olmak ise bizi aydınlığa çıkaracaktır.

Ülke olarak bizde birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz.

Elbet bu günleri de geride bırakacak; terörü tarihin derinliklerine acı bir hatıra olarak gömeceğiz.

Yeter ki biz birlik ve beraberlik şuurumuzu hiçbir zaman kaybetmeyelim.

Biraz inşirah; ‘Muhakkak zorluğun yanında bir kolaylık vardır’

Allah bunca zorluğun yanında kolaylığa erdirsin bizi.