Sevgili okurlar,
Bu haftasonu, “Avrupalı Türklerin Televizyonu” sloganı ile yıllardır, sadece Avrupalı Türklere değil, aynı zamanda Türk dünyasına,” Türkçe yayınlar yapan Kanal Avrupa TV’de” sevgili  gazeteci ve program yapımcısı  Tevfik Kara’nın konuğu olduk..
Tevfik Kara, 1079’larda Almanya’ya gelmiş Kara Ailesi’nin bir ferdi..
Giresunlu, ama artık Almanya’da yaşamını sürdürüyor..
“Memleketinden, kültür geleneklerinden, inançlarından ödün vermeyen Kara Ailesi’nin gazeteci kimlikli bir ferdi” Tevfik Kara!..

GÖNÜLLÜ BİR HABERCİ?
Tercüman gazetesinde gazeteciliğe başladı, Hürriyet ve diğer gazetelerde haberlere imza atarak, “Almanya’da farklı bir çalışma yaşamı içinde olan insanlarımızı bilgilendirme, onları haberdar etme, onların yaşam kesitlerini katkı ve destek verme, kurum ve kuruluşların faaliyetlerine öncü olma gibi” görevlerde bulundu, hala bulunuyor..
İşte Tevfik Kara, “gazetecilik konusunda, o mürükkebi tadanlardan biri olarak, hala koşturuyor, hala insanımızın bilgilendirilmesine, haberdar edilmesine ve sosyal, kültürel olgunun gelişimine” hizmet ediyor..
Gönüllü habercilerimizin, son nesli Tevfik Kara!

BİR TRABZONLU YİĞİT?
Müzik dünyasından,  “görsel yayıncılık dünyasına adım atan bir başka Trabzonlu Aile’nin ferdi olan Ali Paşa Akbaş’ın öncülüğünde”, kuruluşu tamamlanın ve büyük heyecanla,”Duisburg merkezinden Türkçe olarak yayına geçen Kanal Avrupa TV’nin yaşaması,yaşatılması için her türlü fedakarlığı gösteren Akbaş Ailesi’nin bu özverisini de görmezden” gelemeyiz..
Kolay iş değil vesselam!
Bir zamanlar bende bu televizyon bünyesinde “4 Eğilim “ adlı bir programda konuşmacı oldum, sonra programın sunuculuğunu yaptığım gibi, bağımsız olarak “Brüksel Gündemi” adlı bir programı da burada hazırlayıp, sundum..
Yani Kanal Avrupa TV, bana yabancı bir kurum ve kuruluş değil..
Burada, “ülkemizin sorunlarını, çözüm önerilerini, Avrupalı Türkleri, Türk dünyasını”, çokca kunuştuk, konuşuyoruz..
Maalesef, “bu Türkçe  programlara imza atan Kanal Avrupa TV’ye ne kadar sahip çıkıyoruz”, noktasında, üzülerek ifade edelim ki, gerekeni yapamıyoruz!?

ALLAH YARDIMCILARI OLSUN!
Ne Türkiye’den,ne de Avrupalı Türklerden, bu Türkçe televizyon kanalına gereken yardımı, desteği veremiyoruz!?..
Sevgili Ali Paşa Akbaş  ve arkadaşları, kindi imkanları ile yani, kendi yağları ile kavrulup, televizyonu, bugüne kadar ayakta tutmayı başardılar..
“Allah yardımcıları olsun” diyerek,işin içinden çıkanlarımız çok!..
Ama Tevfik Kara kardeşim, bizzat bu televizyona omuz verenlerden biri..
Bu televöizyona omuz verenlerden sevgili merhum çalışma arkadaşlarımız Mehmet Baş, Ahmet Yücesan’ı çok erken kaybettik..
Allah gani, gani rahmet eylesin!

GÖNÜLLÜLÜK ESAS!
21 Ocak 2023 Cumartesi günü,  sevgili Tevfik Kara’nın “Sivil İnisiyatif” adı verilen program moderatörlüğünde, “Brüksel’den Okyay Karataş (STK Temsilcisi), Gönül Aydın(Gazeteci-Yazar), İlhan Kılıç(Yazar)” bir araya geldik..
“Avrupa’daki Medya Çalışmalarını ve STK’ların durumunu” bu ” Sivil İnisiyatif” adlı programla irdeledik..
Bu canlı yayını gerçekleştirilen programın tekrarının youtube(*)kanalı üzerinden izlemeniz mümkün..
Sevgili dostum gazeteci Tevfik Kara, alışılmışlığın dışında, Türk ulusal televizyonlarında görmediğiniz bir güzellikle, programı sundu..
Özverisi ve çabası heryeye değer!
Böyle gönüllü arkadaşlarımıza, “sahip çıkmak bile aklımıza gelmiyorsa”, pes doğrusu?
“Öyle bir birine saldıran, ağız dalaşında bulunmayan, birbirine çaka satmayan, egosunu tatmin etmeyen, bir partiye çıkar sağlamayan arkadaşlarımız ile Avrupa’daki sivil kurum ve kuruluşlarımız ile gazetelerimizin durumunu” konuştuk..

OY KULLANIYORUZ İŞTE?
Maalesef, 2023 Yılında geldiğimiz manzara hiç te iç acıcı değil!..
Sivil örgütlerine ve gazetelerine sahip çıkmayan, Türkçe dilini umursamayan, Türk kültür geleneklerinin yaşatılması ve yaşanması konusunda da kılını kıpırdatmayanların yanı sıra, koyu siyaset bataklığına batmışlarımız da var..
Avrupalı Türklere, “oy kullanma hakkının verilmesi” yanında, “seçilme hakkını gasp edenler” ile ilgili hiçbir girişimde bulunmayan Türklerin, yoğun olarak yaşadığı ülkeler olan Almanya, Belçika, Hollanda “siyaset yasağı” getirdi.
Bu karara neden vardıklarını,böyle bir kararı neden aldıklarını sorgulamıyorum?
Bunu neden aldıklarını bilmeyen mi var?
Yıllarca “Avrupalı Trümler,Türkiye’deki seçimlerde oy kullanamıyorlardı. Şimdi oy kullanıyorlarda ne değişti” diyenler, ne kadar haklı çıktılar..

MİLLİ ÇİZGİLER?
Avrupa’da  ballı, börek imkanlar içinde yaşayıp, cebine 100 Euro koyarak, Türkiye’ye gidip, sınırsız haracama yapanların açıklamaları gerçekten can acıtıcı, can incitici?
“Bir siyasi partiye arka çıkanların, o cenah için algı yaratanların, aslında yaşadıkları ülke gerçekleri ile çeliştiklerini de diğer vatandaşlarımız” ortaya koymuyor mu?
Bizler, “hangi ara, böyle bir ikilem içinde olmayı” başardık ki?
Dün “milli çizgilerde” bütünleşenler, hangi nedenlerle ayrıştı, birbirini ötekileştirdi ve kutuplaştı ki?
1993’lı Yıllarda 400 Bin Türk vatandaşı Lahey’de bir araya gelirken, bugün bini geçtim, üç bin kişiyi neden bir araya getiremiyoruz?

MİLLET BULUŞMALARI?
Avrupa ülkelerinde  siyasi iktidar tarafından gerçekleştirilen “Millet Buluşmaları” neden, “Avrupa Birliği ülkeleri tarafından hedefe kondu, böyle bir yasak kararı” alındı?
Bu konuda caba sadece Avrupa Birliği ülkeleri mi suçlu?
“Bizlere seçme hakkı verip, seçilme hakkı vermeyenlerin “ hiç mi suçu yok?
“Camileri bir siyasi zihniyet ele geçirdi, cem evlerini ve derneklerini bir başka zihniyet?”
Bunun dışında kalanları nereye koyacağız?
İşte, 40-50 Yıl sonra, Avrupalı Türklere, “ Türkiye’deki seçimlerde oy verenlerin başarısı”, yukarıdaki cümlede saklı!?

AVRUPA BİZİ KISKANIYOR MU?
İşte,”Avrupa bizi kıskanıyor” palavrasının arkasında, Avrupa’daki olup, bitenler, yaşanılanlar gerçekten çok farklı..
Burada, Türkiye’yi niye kıskansınlar ki?
Türkiye’de kıskanılacak yaşam adına ne yapılıyor ki?
Şurada daha EYT’lilerin sorunu bile çözülemedi?
Böyle bir “kıskanılma” durumunda, vatandaşlarımızın, akın, akın,” bu palavraları savuranların ülkesine”  koşmazlar mı?
Kaldı ki, “Türkiye’ye gelen savaş kaçkınlarının gözü bile Avrupa’dayken, Avrupa ülkelerindeki, marketlerdeki yokluk, raflardık boşluk, Türkiye’de yaşayanlara” ,ne fayda sağlar?

BERLİN ÇOK UZAKTA DEĞİL?
Bu durum, “Türkiye’nin bolluk, bereket içinde , insanların mutlu, gelecek kaygısı içinde” olmadıklarını mı gösterir?
Uzatmayalım, “Avrupa’nın en mutlu, refah ülkesi olan Belçika’nın bir eğitim cenneti, bir çok kültürlü yaşam içinde gelecek kaygısının olmadığı  ülke olduğunu” bilmeyen mi var?
Zaman, zaman bu kıyaslamaları “Bizim Sakarya Gazetesi” farkı ile sizlerle paylaşmaya büyük özen gösteriyoruz, göstermeye.devam edeceğiz!..
Zira, “bu yaşanmışlıklardan, bu uzaktaki insanlarımızdan, ülkelerden alacağımız çok ders olduğunu” unutmamalıyız!
Gerçekler, “birilerini acıtsa, bunları paylaşmaya”, devam edeceğiz!
Biz biliyoruz ki, “Halep’te orada, Berlin’de çok uzakta” değil!
Avrupalı Türklerin, “gönüllü elçilerini yazmaya, anlatmaya, tanıtmaya”, devam edeceğiz..
Yusuf Cinal yazıyor, 23 Ocak 2023 Brüksel
(*)https://youtu.be/dlZvgAwvBY4