Cinsel istismarla ilgili AK Parti Milletvekilleri tarafından verilen önerge ülkenin birinci gündemine oturuverdi. Dolar 4 liraya koşarken, ekonomi bir anlamda S.O.S. verirken kişisel görüşüm, bu genelgeyle suni bir gündem yaratıldı. Bir anlamda, ‘Cambaza bak’ muhabbeti…

                                                                **

Söz konusu önergeye dönersek… Önce genelgeyi noktasına, virgülüne kadar bir kez daha okuyalım; ‘Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın, 16.11.2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesindeki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir’

                                                              **

‘Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilir’

                                                            **

İçler acısı. Cinsel istismarda bulunan biri eğer, cinsel istismarda bulunduğu kişiyle evlenirse, alacağı cezanın açıklanması geri bırakılıyor. Cinsel istismar suçlarında ceza 18 yılla başlıyor. Bir de CMK'da hükmün açıklanmasının ertelenmesine dair bir düzenleme var. Bu da sadece 2 yıla kadar olan suçlar için geçerlidir. O halde, 18 yıl ceza yemiş bir cinsel istismarcının cezası, istismarda bulunduğu kişiyle evlendiği takdirde ertelenecek. 18 yıldan söz ediyoruz. Ya, müebbet ceza alırsa ne olacak?

                                                             **

Evlilik, karşılıklı sevgi, saygı ve sadakata dayalı değil mi? Zorlamaya dayalı evlilik olur mu? Bu nasıl bir mantıktır? Bugün ülkede, öz kardeşine, öz kızına cinsel istismarda bulunanlar var, onları ne yapacaksınız? Bence, suni gündem için ortaya atılan bu genelgeyle AK Parti bence baltayı taşa vurdu.

 

DEĞİŞEN YEMİN

AK Parti’nin MHP’ye sunduğu anayasa paketinde Cumhurbaşkanı’nın yemin metni değiştirilecekmiş. Yeni yemin metninde, ‘Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma’ bölümü yok. 

                                                             **

İki yemin metnini birlikte okuyalım. Şu an yürürlükte yemin metni; ‘Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim’

                                                           **

AK Parti’nin kısalttığı yemin metni ise şöyle; ‘İnsan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı kalacağıma; Devletin bağımsızlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma and içerim’

                                                          **

Atatürk yok, laik Cumhuriyet yok, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak yok, Büyük Türk Milleti yok, ülkenin adı, kurucusunun adı yok. Yemin ettiğiniz bu ülke hangi ülke?..