Kendimize dürüst davranırsak hepimizin ADALET e ihtiyacı olduğunu görürüz. Fakirliğin karşılığı zenginlik değil adalettir. Ama bugün ülkemizde Adalet sadece fakirlere işliyor zenginlere değil. Umutsuzluk ise Adaletin düşmanıdır. Umudunu yitiren toplumlar sürünmeye mahkumdur. Birileri gelir sizi istediği gibi yönlendirir. Ülkemizde bugün Sosyal Yardımlarla halk üretmeyen bir dilenci topluma dönüştürülmüştür.
Umudunuz varsa ilerler ve kazanırsınız. Bir Milletim karakterini zengin ve ayrıcalıklı olanlara karşı davranışları değil, Fakir, mazlum, mahkûm ve masumlara karşı davranışları yansıtır. Umudunuzu hiç yitirmeyin.
Şimdi size Toplumun karakterini belirten iki gerçek olay anlatacağım. Eylül 80 darbesinden önce ülke sağ ve sol diye ikiye ayrılmış ve bir uçuruma doğru sürükleniyordu. Sokaklar ve hatta evler sağcı solcu diye işaretlenmişti. Hemen her gün çeşitli yerler bombalı pankartlar asılıyor. Bombalar patlıyor insanlar ölüyordu. Hatta Polis bile POLBİR ve POLDER diye ikiye ayrılmıştı. Kenan Evren ve silah arkadaşları çıktı ve bir darbe gerçekleştirdi. Bir günde sağ ve sol diye bir şey kalmadı. Kenan Evren ve arkadaşları kahraman oldu. Bugün bu Ülke halen onların hazırlattırdığı Anayasa ile yönetiliyor. Bu Anayasa o gün sanırım % 98 oy almıştı. Gelin görün ki o günlerde kurtarıcı olan Kenan Evren ve Arkadaşları Vatan Haini ilan edildi ve cenazesine kızı ve damadından başka giden olmadı. O günleri bire bir yaşayan biriyim. Okulumuz, evimiz kurşunlandı. Arkadaşlarımızı kaybettik. Ölümden kıl payı kurtulduk. TİKKO, DHKPC, vb. birçok illegal örgüt vardı. Bugünkü gençlik çok farklı. Vatan için ölen olacağını hiç sanmam.
Gelelim ikinci olaya. Adnan Menderes bir Uçak Kazası geçiriyor. Kazadan yaralı kurtuluyor. Tedavisi yapıldıktan sonra yurda dönüşte büyük bir kalabalık tarafından karşılanıyor. Kalabalığın arasından bir vatandaş bir elinde bıçak diğer elinde küçük bir çocuk Menderes’in önüne geliyor Başbakanım bu çocuk benim çocuğum emredin uğrunuza kurban edeyim diyor bunun zerine çevresindekiler adamın elinden çocuk ve bıçağı alıyor. Sonrası ilginç. Aradan birkaç ay geçtikten sonra Malum Yassıada da yargılanan Adnan Menderes idama mahkûm oluyor. Ne yazık ki idam sehpasını çeken kişinin aynı adam olduğu yazıldı o günlerde. Yassıada ziyaretimizde kazayı ve Adnan Menderes ile yargılanan diğer devlet adamlarını sembolize eden müzeleri gördük.
Oysa o dönem Menderes halkın gözünden düşmüştü. Kaza olayı ona karşı tekrar ilgi alaka oluşturdu. Hatta Basında onun bu kazadan kurtuluşu tanrının elçisi gibi mistik havaya dönüştürüldü. Nasıl bugün bazı yandaşlar birilerini Peygamber ilan etmişse o günde Menderes Tanrının Elçisi ilan edildi.
Ahlakın bozuk olduğu toplumda yalnızlık şifa oluyor ne yazık ki. Kendisi her türlü alım için yeterli paraya sahip ama 100 gram et alamayana şükret haline diyor. 100 gram et alanda bunu bile bulamayan var diyor haline şükrediyor. Hiç alamayanda Allah beni sınıyor diyor. İşte ülkemizin son hali.
