Bizim Sakarya’dan Orhan Topçu, dünkü yazısında, Sakarya Ticaret Borsası Başkanı Adem Sarı’ya ilişkin gözlemlerini kaleme aldı.

STB’nin basınla tanışma toplantısına katılan Topçu, yazısının girişinde, Sarı’nın bu toplantıda dile getirdiği projeleri başlıklar halinde veriyor:

-Lisanslı Depoculuk…
-Uluslararası Uygulamalı Tarım Merkezi…
-Sakarya Tarım Hayvancılık Makinaları Teknolojisi ve Yem Fuarı…
-Uluslararası Nehir Kelebekleri Caz Festivali…

STB başkanının açıklamalarını kapsamlı, projelerini ufuklu bulan Orhan Topçu, Adem Sarı’nın ilham kaynağını merak ediyor, ancak sorusunu sormaya gerek kalmıyor; çünkü Başkan Sarı, sözlerini şu tümceyle bitiriyor:
-Rehberimiz Atatürk... Hep Yenilik… Hep Yenilik!..

Hem Atatürk’ün rehberliği!..
Hem de sosyal projeler kapsamında ‘Uluslararası Nehir Kelebekleri Caz Festivali!..’
Dikkate değer değil mi?..

 

***

Adem Sarı’nın kendisiyle bugüne kadar hiç muhatap olmadım; ama, Bizim Sakarya’nın en değerli bulduğum ekonomi sayfasının tutkulu bir okuru olarak, duru ve yansız, içinde husumet olmayan, Sakarya’da tarım sorunlarına bilgelikle bakan yaklaşımları dikkatimi çekiyordu…
Şehre yön verenlerin fiziğini tanımak artık bir anlam taşımıyor; medya bu kişilerin bedenlerini her gün sayfalarına taşıyorlar…
Soru ve sorun başka yerde…
Merak ediyordum, Sarı’nın ileri sürdüğü düşüncelerin anlam ve değeri ne zaman tartışılacak?..
Orhan Topçu’nun yazısı bu yönüyle önemli bir başlangıçtır…

***

Arkadaşımız Topçu’nun yazısı, Adem Sarı’ya ilgimi ve dikkatimi yoğunlaştırdı…
 Ve araştırmaya yöneltti…
Ne gördüm?..

***

Adem Sarı bir işadamı…
Hem öyle böyle bir işadamı değil; Türkiye vergi sıralamasında ilk beş yüz içinde yer alan bir Sakaryalı işadamı…
Ama biz Sarı’nın konumunu şimdilik bir kenara koyalım…
Küçücük araştırmada insanı heyecanlandıracak başka boyutuna yönelelim…
Adem Sarı, meğer, onca işi gücü arasında ‘Hendek Gerçek Haber’ sitesinde yazı yazıyormuş…
‘Tango’ ve ‘Poni’ başlıklı iki yazısını okudum…
Adem Sarı’nın gerçek kişiliğini sergileyen yazılar!..
Okumadıysanız okuyun derim…
Tango başlıklı yazısında, fakir ve en temel sosyal haklardan yoksun insanların başkaldırısı olarak tanımladığı tangonun yalnızlık, kıskançlık, yoksulluk, bekleyiş, hüzün ve umudun adı olduğunu belirtiyor; insana çok boyutlu bakılması gerektiğini vurguluyor…
Poni başlıklı yazısında ise altı yaşında iken arkadaşlık kurduğu bir köpekle yaşadığı anılarını kaleme alarak insancıllıktan bir demet sunuyor…
Her iki yazı, Adem Sarı’nın kişilik ve düşüncesinin hangi sosyal tarlada oluştuğunu anlatmaya yetip de artıyor…

***

Dilimizde güzel bir deyiş var:
“ Süt neyse kaymak odur”
Adem Sarı’nın projelerinin esin kaynağını merak eden arkadaşımız Topçu’nun sorusu sanırım yanıtını buluyor…
Şehre yön veren kurumların başında gelen Sakarya Ticaret Borsası’nın başında, fikriyle, inancıyla, duruşuyla Adem Sarı niteliğinde birinin olması umut vericidir…