Sevgili okurlar,
Güne(dün), İstanbul Kartal Anadolu Adliyesi’nde görülmesi gereken İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Yüksek Seçim Kurulu’na(YSK) yönelik bir söyleminden yola çıkılarak, açılan davanın akıbetini öğrenmek için uyandık!
İstanbul Anadolu Adliyesi’nde büyük bir kalabalık vardı..
CHP’liler kadar, sağduyu sahibi vatandaşlar da Başkan Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmak için, mahkemenin görüleceği Kartal Anadolu Adliyesi’ne akın ettiler..
Herkes oradaydı!
Daha öncede CHP’nin Enis Berberoğlu için Ankara’dan-İstanbul’a “demokrasi yürüyüşü” adında,”adalet yürüyüşü” yaptığını biliyoruz..
ADALET ARAYIŞI?
Daha sonra CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun, “onbir yıl sonra attığı bir mesaj nedeni ile yargılanmasını” takiben İstanbul’da düzenlenen “Milletin Sesi” mitingine hepimiz tanıklık ettik..
Şimdi ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na isnat edilen bu suçun ortada tarafı yok!
Yani açılan bu dava, kalabalık nedeni ile 21 Eylül’e ertelendi..
Şimdi buraya kadar sıraladıklarımızdan, anlaşılan şudur ki, “siyasi irade, muhalfeti farklı bir şekilde kıskaça alarak, gerginlik yaratmak ve bundan nemalanmak istiyor” diyen hukukçular var!..
MAÇ ERTELENDİ?
Doğrumudur, yanlışmıdır bilemeyiz!
Ama ortada böyle davanın olduğu gerçek!
Dün İstanbul’da, ilginç sahneler sergilendi..
Dava için salona belli bir kesim alındı..
Salona alınmayanlar, orta salonda biriktiler..
İçeri giremeyenler ise, dışarıda Başkan Ekrem İmamoğlu’na destek için toplandı..
Ama, futbol maçlarında olduğu gibi hakem ortada yoktu?..
Anlaşıldı ki, “hakem saha içindeki seyircilerden ötürü maçı başlatmak” istemiyordu..
Bunu son Şampiyonlar Ligi maçında da görmedik mi?
Nihayet, böyle büyük maçlarda bile tedbir alınır, saha boşaltılır ve maç başlatılır..
İstanbul’da ise, Anadolu Adliyesi’ne doluşan kalabalık boşaltılamadı?
Niye ki?
HALKA KARŞI POLİS!?
Polis ve güvenlik güçleri mi yeterli değildi?
Ya da polisler, “coplarını, biber gazlarını” evde mi unutmuşlardı?
Her neyse, davanın 21 Eylül 2023 tarihine ertelendiğini öğrenince, rahatladık güya!?
Türkiye’yi kasıp kavuran ekonomik krize paralel olarak, “ülkede yönetim zaafiyeti, siyasal kriz, fiyatların ferenlenememesi, hayat pahalılığının durdurulamaması, sosyal barışın giderek bozulması, Süreyililer sendrumunun giderek tehlikeli boyut kazanması, işsizlerin, emekli edilemeyenlerin, görev bekleyenlerin feryatları” ise anlatılacak gibi değil!..
Neyini anlatayım ülkemin?
Türkiye, tarihinde böyle bir durum ile karşı, karşıya asla kalmamıştı..
ÖLÜRÜM RECEP!
Efendim, “tüp kuyruklarından, sağlıkdan dem vuranların” ise işin aslını asla kavrayamadıkları, sevgili dostum Nurettin Yılmaz’ın mikrofonuna yansııyanlardan bir daha gördük..
Vatandaş, bir o yana, bir bu yana?
“Ölürüm de Recep” diyenler kadar, artık sesini yükseltenlerin çokluğu ve onlara gelen destek alkışlarından, “bunların gidici olduğunu anlamak” için “kahin olmaya” gerek yok!..
Nihayet, 20 Yıl sonra Adapazarı sokaklarında, “fikirlerini, görüş ve düşüncelerini korkmadan paylaşanlara tanık olmak”, önemli bir gelişmedir..
Hala “ölürüm de Recep” diyenlere, karşılık farklı liderlerde geleceğe görenler kadar “artık bu siyasi partiye oy vermeyeceğim” diyenlerin “seslerini yükseltmesi,bozuk düzene dikkat çekmesi, pahalılıktan dem vurması,geçim sıkıntılarını paylaşması..” durumu özetliyor..
BUNLAR TERÖRİST, BUNLAR SÜRTÜK!?
Yine yazımı kaleme alırken, bu sefer Ankara’dan, anlayacağınız AK Parti Grup Toplantısı’ndan farklı bir ses yükseldi..
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, gezi olaylarını hedefe koyarak, dünkü gelişmelerden hareketle, ”Bu teröristler, bu eşkiyalar, bu beşinci kol elemanları, bunlar cami içine pislemişlerdi, bunlar çürük, bunlar sürtük” diye açıklaması gündeme düştü!
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise, sosyal medya yasa teklifi ile ilgili olarak,”Kanun geriye doğru işletilirse, Sayın Erdoğan sen müebbet alırsın” diyerek, kutuplaştırmalara dikkat çekti..
Kısacası, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlmu gibi “siyasi yasak ve verilecek ceza” konusundaki beklentiler, Eylül’e kaldı..
İmamoğlu ile ilgili “adalet beklentisi” anlaşılan devam edecek...
Halkı artık, “polis gücü ile panzer gücü ile biber gazı ile coop ile baskı ile sansür uygulamalar ile susturmak..” mümkün değildir!..
İşte İstanbul’da olduğu gibi insanlar, yurdun her yerinde, “adalet” istiyor, hakça bir yaşam özlemi içinde, “ülkenin zenginliklerinden daha fazla yararlanmak” talepleri var!
SAKARYA NE DİYOR?
İstanbul’u geçtim, artık insanımız AK Parti’nin kalesi Sakarya’da da çıkıp mikrofonlara özgürce konuşabiliyor, içinde bulundukları durumu paylaşıyorlarsa, tuz kokmuştur!
Bu kokuşmuşluğu ise, seçim paklar!
Bakalım, Türkiye bu gerginlik ortamında, seçime nasıl, ne şekilde gidecek!?
Sandık, Türkiye’nin geleceğine, nasıl ve ne şekilde bir mesaj verecek?..
Gözler Ankara’da..
Adalet nasıl sağlanacak ve Ankara nasıl bir karar verecek?
Bekleyelim, görelim!
Yusuf Cinal yazıyor, 2 Mayıs 2023 Brüksel
Adalet, nasıl sağlanacak?
Yusuf Cinal
Bu içeriğe tepkiniz
Yorumlar