Sakarya Atatürk Stadyumu’nda üçüncü maçımızı da oynayamadık, çimlerin kök salmasını bekliyoruz, deplasmana devam..
Yönetim yok, olacak mı bilmiyoruz, idmana devam..
Gidenler oldu, Gradel gibi, Del Walle gibi..
Alper Uludağ geldiği Ankaragücü’ne döndü..
Mustafa Pektemek cezalı, Cebrail Karayel sakat..
Moraller desen dünden berbat, Şanlıurfaspor galibiyeti tam zamanında geldi..
Haftaiçine bakıyoruz, istifa ettirilen başkan Gökhan İn esti, gürledi, ödeyemediği peşinatları sponsora bağladı, çamur attığı Yusuf başkan topa daldı, Hakan Bilal Kutlualp “bir varmış, bir yokmuş masalıyla zamanımızı çaldı” derken Sakaryaspor ligde galibiyetle tanıştı..
Bu arada “Adayım ben” açıklamasıyla volta atan Metin Kurtuluş’a seslenerek maça dönmek istiyorum; “Kurtuluş bu şehrin çocuklarında” derken kastettiğimiz sen değilsin kardeş, bak işine..
Yani, ikiletme..
Dolayısıyla Sakarya yangın yeriyken Suat Kaya komutasındaki Sakaryaspor’un Ümraniye’de Şanlıurfaspor’u 2-0 yenmesi az buz şey değil, oyuncuları kutluyorum, oyun içinde oyunlar kuran teknik ekibe alkışlarımı gönderiyorum..
Sakaryaspor yenilerini yetiştiremediği Şanlıurfaspor karşısında tutuk başladığı maçta ilk yarı bocaladı, ikinci yarı bir açıldı, iki golü 5 dakikaya sığdırdı ve galibiyetle tanıştı..
Elindeki oyuncu yapısına göre Ümraniye’de Şanlıurfaspor maçına 3-7 yani üç (Salih-Erdi-Kahraman) stoperle ve forvetsiz başlayan teknik patronumuz Suat Kaya aradığını bulamadı, devre arasında taktik değiştirdi..
Golsüz sonuçlanan ilk yarıya baktığımızda ilk pozisyonu bulan Şanlıurfaspor oldu, Szumski başarılıydı..
Bu adam iyi kaleci..
Sonra Fernando’yla iki gol kaçırdık, Murat Cem direğe takıldı, Erdi kornerden gelen topu altı pasta ayak içiyle kaleye göndermek yerine ayak dışıyla auta gönderince zannediyorum ki topu kornere çeldiğini düşündü!.
Suat Kaya’nın devre arasında 3 puan aşkıyla gittiği taktik değişikliğe gelince..
İkinci yarıya başlarken Suat Kaya sarı kart gören Kahraman’ın yerine sağbeke deneyimsiz Ali’yi saldı, Muhammet Himmet’i sağ öne attı, Volkan’ın yerine sol öne Hatay’dan gelen genç solbek Engin Can’ı saldı, Bülent Uzun’u solbeke yerli yerine çekti, Erdi ile Salih stoperde kaldı, Aabid ile Murat Cem orta göbekte sıralandı, forvete Fernando ile Emre Demir monte edildi ve düz mantık 4-4-2’ye döndük, takım açıldı..
Dolayısıyla ikinci yarıda iki forvetli Sakaryaspor 55’te Emre Demir’le 1-0 öne geçti, 60’ta Fernando ile 3 puanı sağlama aldı, maçı kopardı..
İki golde usta vuruşuydu, Emre Demir bu sezon üçüncü golünü attı..
Haftaiçi yazmış ve konuşmuştum, forvet yoksa Emre Demir’i koy forvete, oynasın..
Netice de biz Burak Süleyman’ı Kabongo’nun yokluğunda 6 hafta forvet oynatmış bir takımız..
Bu arada Burak Süleyman transferin son günü Pendik’ten Çorum’a yatay geçiş yapmış, haydi hayırlısı..
Demek ki kariyer patlamasını Sakaryaspor’da yaptı, bizde kraldı ancak kıymetini bilemedi..
Neyse.. Biz bakalım kendi topumuza, işleri toparlamak şart oldu..
Böyle düşünürken son paragrafı Suat Kaya’nın maç sonrası açıklamalarına açmak istiyorum..
Hocam.. Bu 3 puan sana yazar, senin eserin.. Sen de bunun böyle olduğunu anladın ki güçlüyken son alınanlara dudak büktün, sen ne istemiştin, anlamadık..
Tamam.. Son 5 takviyenin 4’ü kapalı kutu, Emrecan sakatlıktan döndü ama yedek kulübenle kıyasladığımızda yılana sarılmak şarttı, bu transferleri yapanlarda öyle yaptı, vakit dar, ortam müsait değildi..
Şükredelim istersen..
Bu hafta deplasmanda oynayacağımız Ankaragücü maçı ise sanki hedefimize yön verecek, kısmen netleşeceğiz..
Dolayısıyla Şanlıurfaspor galibiyetiyle Sakarya’yı ayağa kaldıran başta oyuncuları ve teknik heyeti kutluyorum, huzur bulduk..
Böyle yani, kafa rahatlığı önemli..
En azından ben düşündüm ki; böyle yani.. Öleceksek ayakta ölelim..
Yükseleceksek yanmadan yükselelim..
SANTRA HARİCİ
Sevdiğini kaybetmek
Kumarda kaybetmeye benzemez