Gençler; Ulusal Egemenlik ve Spor Bayramınız Kutlu olsun !

Dünyada, ülkesini, ülke çocuklarına ve gençliğine emanet eden kaç lider var? Hayatı, 3 kıtada, Afrika, Asya ve Avrupa’da ülkesinin özgürlüğü ve bağımsızlığı için geçmiş kaç lider var?

Osmanlı’nın General rütbesini, ülkesinin Kurtuluş ve Kuruluş Yolu’na çıktığı gün söküp atan bir tek Asker daha var mıdır?

**

İşte O Kahraman Mustafa Kemal Atatürk’ün, Kurtuluş Ateşini yakmak üzere Samsun’a ayak bastığı gün bu gündür.

Bu, Özgürlük ve Bağımsızlık Yolu’nun ilk adımını Gençlik Bayramı olarak armağan etmesi de Türk Gençliği’ne duyduğu eşsiz güvenden kaynaklanır.

NUTUK okunmadan; Cihan İmparatorluğu Osmanlı’nın, Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı günden başlayarak yazdığı, Ülkenin O günkü hali asla anlaşılamaz.

**

NUTUK’un ilk sayfaları, Konya ve civarında bir avuç toprağa sığınmış Cihan İmparatorluğunu anlatarak başlar:

“ İtilaf Devletleri ( İng., Fr., İtaly., ABD, vs.) donanmaları ve askerleri İstanbul’da. Adana ili Fransızlar; Urfa, Maraş, Ayıntap ( Gaziantep) İngilizler işgalinde;

Antalya ve Konya’da İtalyan askeri birlikleri; Merzifon ve Samsun da İngiliz askerleri bulunuyor.

15 Mayıs 1919 günü de Yunan ordusu İzmir’e çıkartılıyor. Gençler!

Nutuk’ta; Yunan Patrikhanesi, Kızılhaç’ı, Göçmenler Komisyonu ve Rum Okullarını; Karadeniz sahillerinde örgütlü Ermeni Mavri Mira’yı ibretle okuyun. Sağcı olun, solcu olun; hiçbir şey olun, ama okuyun…

KURTULUŞ TARİHİ GERÇEKLE TERTEMİZDİR;

KİRLETENLER İHANETİ BİLENLERDİR !

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurtuluş ve Kuruluş Mücadelesi tüm dünyada, hem O tarihler de, hem de tüm zamanlarda hayranlıkla izlenmiş, kabul görmüştür.

Mustafa Kemal Atatürk’ün, Kurtuluş ve Kuruluş sonrası, ülkenin dört yanındaki komşu ülkelerle ve tüm dünya ile, “ Yurtta sulh, cihan da sulh !” ilkeleri ile dostluk bağları kurdu. Bu da, Barış İçinde Yaşayan Dünya zirvesidir.

10 Kasım 1938 günü sabahı büyük bir Yas’a uyanan ülke, bu güne dek sadece O’nun “ Barış, Çalışma, Özgürlük ve Bağımsızlık !” ilkeleri ile huzur bulmuştur.

**

Osmanlı İmparatorluğu

Şimdi, tarihçi Sinan Meydan ile bir çok yaşanmışı yeniden okuyorum.

Cumhuriyet Tarihçisi Cemal Kutay, Kent Tv. günlerinde defalarca konuşumuz olmuştu. Başbaşa ve programcı arkadaşlarla, Atatürk’ü hayranlıkla anlatan Cemal Kutay’ı defalarca dinledik.

Cemal Kutay, Alifuat Cebesoy Paşa’nın kız kardeşi ile evliydi. Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı birileri, Mustafa Kemal’in Ali Fuat Paşa’ya bile yanlışlar yaptığı fitnesini yayarlar.

Cemal Kutay bir Atatürk hayranıydı. Bu konuda, Atatürk’ün Ali Fuatpaşa’ya haksızlık yaptığı ile ilgili tek sözünü duymadım. Ama şunları Ondan öğrendim:

**

askeri bir deha olduğu gibi; Siyasal, Sosyal ve Kültürel bir dehaydı. “ Tüm Komşularla sıfır sorun !”değil;, “ Dünya da sıfır sorun!” O’nun eseridir.

Her Milli Bayram’da, “ Atatürk’ün, Bağımsızlık Savaşı ile kurduğu Cumhuriyet, esaret altında yaşayan tüm Müslüman ülkelere Bağımsızlık Bayrağı olmuş ve Devlet kurmuşlardır.” diye yazmalarımın nedeni de budur.

ATATÜRK’ÜN MİLLETE BAĞIŞLADIĞI;

MUHTEŞEM ÇİFTLİKLER !

Mustafa Kemal Atatürk, Türk Tarımı için de muhteşem çalışmalar başlatmıştı. Silifke Tekir Çiftliği, Yalova Millet Çiftliği ve dünyaca ünlü Atatürk Orman Çiftliği kişisel çabaları ile ortaya çıkan büyük zenginliklerdi.

Ölümünden önce hepsini kendi imzasıyla da Millete bağışlamıştır!

Bugün böyle bir bağışın tevazu örneğine de yeryüzünde rastlanamaz:

O günün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Atatürk’e hitaben: “ Çiftlikler, fabrikalar, aletler ve sairenin tümünü Millete bağışlamanız …. “ diye sürüp giden övgülerle dolu şükran yazısına; Atatürk’ün cevabı şu güne ibrettir:

“ YAPILAN BİR GÖREVDİR !” Böyle bir örnek tarihte var mı?

**

Bugün ülke, O Cumhuriyet’in yaptığı gıda ve sanayi üreten fabrikalarını ve de eşsiz arazilerini satarak ayakta duruyor.

Son 16 yıldır da bu anlayış tüy dikti. O eşsiz servetleri sata sata bitiremedik.

Her gün Cumhuriyetin Şeker Fabrikaları peş peşe satılıyor. Ama, ele geçen paralar mirasyedi gibi harcanıp, satılacak başka eserler aranmaya başlanıyor.

Sıra, 40 katlı kuleli konutlar yapılabilecek, Cerrahpaşa Hastanesi arazisine bile gelir. İstanbul Üniversitesi’nin O Muhteşem Kampusu da SARAY olabilir : -)

**

Adapazarı Tarihi, Hepimizin Tarihi okullarımız da satılabilir. Kent Tarihi cadde ve sokakların, okulların, fabrikaların, mekanların isimleri bile yok edildi mi?

Çıkar öğrenimin boyunca Adapazarı’nda ve ilçelerde okuduğun okulların karnelerini! Hadi, git O isimdeki okulu şimdi Adapazarı’nda ara?

Olsun; Ülke Tarihi’ne CADDE54 ile geçebilme şansımız hayata geçiriliyor : -)