Sevgili okurlar,
Ülkede, “gündem” sürekli değişiyor...
Ama, ne değişim?
Başdöndürücü bir hızla, dönüyor, dönüyoruz!..
Mevlana hazretlerinin semazenlerini bile, geride bıraktık ya, dönüyor, dönüyoruz!
Hatırladınız mı, bir dönem dillerden düşmeyen, bir şarkımız vardı?..
Nilüfer, ne güzel seslendirirdi..
“ Dünya dönüyor, sen ne dersen, de?
Yıllar geçiyor, fark etmesen de!..”
Dikkat ettiniz mi?
“Küçük yürek Narin cinayeti” ile sarsıldık!
Bu cinayeti konuşurken, gündemi, ”bebek cinayetleri” alt-üst etti!..
Bir yanda, “Devrin üç sağlık bakanını, siyasi iradeyi” hedefe koyan,”bebek cinayetleri”, televizyonların en önemli konularından biri oldu..
Yorumcular, analistler, gazeteciler, akademisyenler, çene yarıştırmalarındalar!!..
Siyasete uzanan süreç ile ilgili, Saadet Partisi(SP) milletvekilleri tarafından verilen, “araştırma önergesi”, yine, AK Parti ve MHP oyları ile reddedildi!..
Oh, ne ala memleket!
Şaşırdık mı?
Hep, böyle olmuyor mu?
NASIL UNUTURUZ?
Bir tarafta, “İsrail, Filistin topraklarını bombalamaya, öldürmeye, cinayet işlemeye”, devam ediyor!..
İnsanlık dışı cinayetlerin boyutu, Beyrut’a, Şam’a kadar uzandı!..
Daha önce de, İran içlerinde gerçekleşen suikastleri unuttuk mu?
Nasıl unuturuz, bu kahpe, puşt cinayetleri?
Ya, “Irak ve Suriye ile İran topraklarında yuvalanan PKK denilen terör örgütüne” ne denir?
KANLI TERÖR ÖRGÜTÜ PKK?
“1983 Yılından, bugüne kadar, ülke topraklarını kana bulayan, birçok cinayet işleyen, saldırı gerçekleştiren, masum insanların kanına giren, yaşlı, genç, çocuk, bebek, öğretmen, asker, polis, memur, işçi, çoban demeden katleden ve özgürlük, kültürel haklar diye dem vuran, kanlı bir cinayet, terör odağı olan, yurtdışı güçlerin maşası, PKK denilen örgütün eylemlerini” unutmak olur mu?
“Terör ile mücadelenin”, ülke topraklarından Irak, Suriye topraklarına kaydırıldığı şu günlerde, “Irak ve Suriye’deki oluşumları, kulakarkası” edemeyiz!..
Kısaca, durumun özeti bu değil, daha fazlası var..
Bu süreç içinde, terör ile ilgili haberler, hep manşetlerden verildi..
“Teröre, teröristlere ve terör örgütlerine lanet..” edildi..
“Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef alan, terör örgütü ile ilgili olarak, sayısız, karşı mitingler düzenlendi, bilgilendirme konferansları verildi, yine televizyonlarda, gazetelerde konu ile ilgili, binlerce yazı, makale, haber, resim, bilgi, belge” paylaşıldı..
NELER DEMEDİLER, NELER?
Ya, siyasi partiler?
“Terör olgusu, teröristler, teröristbaşı, terör örgütü ve eylemleri, siyasi partilerin gündeminden” hiç eksik olmadı..
Her siyasi partinin söylemleri, duruşları, liderlerinin açıklamaları hafızalarımızdaki yerini, muhafaza ediyor..
Hele, “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, son söylemi ile daha önceki söylemleri arasındaki zıtlığı, tersliği, tutarsızlığı” nasıl izah edeceğiz?
“Siyaset meydanlarında, vatandaşın önüne ip atan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, nasıl oldu da, partisinin meclis grup toplantısında”, o çıkışı yaptı?
Slogan AK Partini’nin ya, “nereden, nereye” geldik?
Can Atalaya’a mahpus damları, APO’ya umutlar ha?!
FETÖ ELEBAŞISININ ÖLÜMÜ?
Üstelik, bir başka terör yapılanmasının elebaşısı, Fetullah Gülen’in ölüm haberinin geldiği şu günlerde, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bu söylemini, nasıl değerlendireceğiz, nereye koyacağız?
Bu salt, bir çağrı değil?
Bakalım altından, neler, neler çıkacak?
“Barışa uzanan”, bir çağrı mı bu?
Bir çıkış yolu mu?
Beklemeye, değer doğrusu!
“Gel, gel çağrısı” ile birlikte, Meclis’te konuş,” Umut haklarının verilmesi için, örgüte çağrı yap, silahı bırak, örgütü lağvet istemleri..”, niye gerekti ki?
Murat edilen, nedir?
Ne, tezgahlanıyor?
Ne, oldu?
Gaipten, bir mesaj mı, alındı?
Alınmışsa, “bu sinyallerin adresi hakkında” ne söylenebilir?
Öte yandan, “DEM Parti milletvekili Sırrı Sakık’ın TBMM’ne verdiği, teröristbaşı ile ilgili af, ceza indirimini içeren önergesi, bir tesadüfün eseri mi?
Allah aşkına, ne oluyor kuzum?
APO(Abdullah Öcalan) denilen teröristbaşı gelip, Gazi Meclis’te konuşacak, öyle mi?
Allah, akıl-fikir versin?
Buna, “Türk Milleti” ne der?
Öyle ya?
Bahçeli, bunları söyledi ama, endişesi nedir?
Neye ve kime, zemin hazırlanıyor?
Proje açılımını, bilen var mı?
Üstelik, “aradan Kandil ve Edirne’nin çıkmasının istenmesi” ile ne hedefleniyor?
YENİ ANAYASA İSTERÜK?
Bütün bu gelişmelerin, “TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Hüda-Par’ın son açıklamaları..” ile bir ilgisi var mı?
Bir başka hususta, bütün bu gelişmelerin, “Yeni anayasa isterük çığlıkları ile ilgisi nedir “acaba?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, “milliyetçi cenahtan” tepkiler sürüyor..
Ama, ne tepkiler?
Şurada, “29 Ekim 2024 Tarihinde Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına ramak kala, 22 Ekim 2024 Tarihini milat ilan etmek”, işin bir başka vahametini göstermiyor mu?
Bu yazı, burada bitmez?..
Ama, yeni gelişmelere, açıklamalara, şaşmaya devam edeceğiz anlaşılan!?
Hele de, Devlet Bahçeli şaşırtmaları?
Yusuf Cinal yazıyor, 24 Ekim 2024
Türk Milleti ne der acaba?
Yusuf Cinal
Bu içeriğe tepkiniz
Yorumlar