Önüne konulan takozlara karşın 7 Haziran'da milletvekili seçilerek TBMM'ye gitmeyi başaran Ali İnci Hendek Belediye Başkanlığı görevinden istifa ettikten sonra veda etmek amacıyla geldiği Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi'nde Başkan Toçoğlu'nun şaka karışık söylediği şu sözlerine muhatap olmuştu: "Senden kurtuluyoruz!"
Ali İnci'nin TBMM'indeki ilk icraatına bakılırsa; Toçoğlu hiç de kurtulmuşa benzemiyor...
Ali İnci muhalefet milletvekillerinin yapmadığını yaptı ve şimdi mahalle, 2 yıl önce köy olan yerleşim yerlerinden atık su parası alınmaması için kanun teklifi verdi.
Seçim çalışmalarında köylerde kendisine söylenen en önemli sorunun bu olduğunu belirten Ali İnci kamuoyuna, "Bu sorunu çözeceğime dair söz verdim ve çözmek için ilk adımı attım" açıklaması yaptı.
Bilindiği gibi atık su parası SASKİ'nin önemli gelirlerinden birini oluşturuyor. Bu gelirin kesilmesi Büyükşehir Belediyesi'nin dolayısıyla Zeki Toçoğlu'nun planlarının altüst olması anlamına da geliyor.
Ancak Ali İnci'nin teklifi yasalaşsa bile; İki yıl önce köy olmayan ilçe merkezlerinde oturan herhangi bir vatandaş. Kanunun Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle dava açsa kazanacağı ortada.
Medya aptallaştırıyor mu?
Etkili İletişim Dersi verdiğim özel güvenlik eğitim merkezlerinden birinde bir öğrencim televizyonu, 'aptal kutusu' olarak nitelendirince, aynı düşüncede biriyle karşılaşmanın hoşluğunu yaşadım.
Dört iletişim türünden biri olan kitle ileşitimi; kitle ileşitim araçlarıyla yapılıyor. Bu kanalların yani medyaların en güçlüsü ise tahtını zorlayan akıllı telefon ve tabletler olsa da televizyon.
Televizyona aptal kutusu yakıştırması yapılıyor da diğer medyalar gazete, sinema, radyo vs. masum mu? Onlar izleyici, dinleyici ve okurlarını aptal yerine koymuyor mu?
Son zamanlarda daha sık rastlar oldum: Yerel gazetelerimiz başta belediyeler olmak üzere kurumlardan kendilerine gönderilen fotoğraflı, haber görünümlü basın bültenlerini sanki habermişcesine sayfalarına koymakta sakınca görmüyorlar.
Bazen acemi basın sorumlularının tarafsızlık ilkesi gereği haberde olamayacak türden abartılı övgülerini gözden kaçırıyorlar gazetede aynen yayımlanıyor. Sakarya'nın en çok satan gazetelerinden birinin kendisine servis edilen haberi, "Sakarya'nın en iyi sağlık kuruluşu" diyerek hem de birinci sayfasından vermesi gibi.
Masal haberler
Masal Parklar renklendi haberi de öyle(!)Haberde tek gerçek 'masal' olması... Bilgi vermiyor, masal anlatılıyor. Parkta poz verdirilmiş genç kızlar, çocuklar, haberde kullanılan başkan fotoğrafı tamamen mizansene dayınıyor ve fotoşoplu.
Hatta bir çok gazete hatta ajans bu bültenlere kendi muhabirlerinin imzasını bile atabilmektedir.
Okuyucular Aziz Nesin'i haklı çıkarırcasına bu gazeteleri almaya devam etseler de biz doğru bildiğimizi söylemeliyiz. Basın bülteni olarak gazete veya internet sitelerine servis edilen açıklamaları olduğu gibi yayımlamak okuru aptal yerine koymaktır.
Gazetecilik mesleğinin ruhuna yakışmamaktadır. Hatta tam bir rezalet...