Sağlık Bakanı, nedense, kimlerinse (!), nasıl ayaktalarsa (!) Vakıf Üniversiteleri Hastanelerini (!) ayırarak, “ Son 4 yılda 60 üniversite hastanesinin borcu 1,4 milyar liradan, 2,7 milyar liraya çıktı!” diyerek şikayetçi olmuş : -)

          Eyvah !..SAÜ Tıp Fakültesi zaten güdük başlamıştı, güdük de bırakılır mı?..

        AK Parti’nin “ Sakarya’ya Tıp Fakültesi de kurduk, bize oy verin!” diyen; 5 yıl daha TBMM’ye giden 3 AS milletvekili de yok artık : -) Şaban Dişli, Ayhan Sefer Üstün ve Hasan Ali Çelik artık TBMM’de değil;

           AK Parti’nin Seçilmiş Eski Yönetenleri’nin hemen hepsi şimdi daha bir YÜCE makamda olabilir!..Ama, SAÜ Tıp Fakültesi hala Hicaz Makamı’nda : -)

           Şaban Dişli, Ayhan Sefer Üstün ve Hasan Ali Çelik’ten şimdi kimse SAÜ Tıp Fakültesi’nin hal-i pür-melali’ni soramaz : -)  

            AKP, her seçimde, “ Size Tıp Fakültesi kurduk!..” derken Sakaryalılara seçim taklası mı attı…Eee!..Şimdi çok daha kritik; erken genel seçim var ufukta.

           Sakarya Halkı da hastane kapılarında çaresiz… AK Parti bize nasıl bir Sağlık Dünyası vaat edecek? Bundan önceki vaatleri ve yaptıkları ortadayken?..

           Üstelik un, yağ, şeker de  hazır…SAÜ Tıp Fakültesi, 3 Ana Binalı, tam kadrolu, TAM DONANIMLI bir OKUL haline getirilse; Sakarya 2 yıl sonra başka, 5 yıl sonra harika bir TIP ŞEHRİ olur!..

          Bunu CHP ve MHP yönetimleri ile milletvekilleri gündeme alacak, soracak, sonucu alacak!.. Benim yazmamla olmaz; Siz de bu halktan oy isteyemez, oy alamazsınız!

            MHP, CHP toplasın yönetimlerini, milletvekillerini, partililerini; gitsinler SAÜ Araştırma Hastanesi’ne ve Korucuk Hastanesi’ne…İlkin, çaresiz Sakaryalı hastaları görün…

          Oradan, 50 mt aşağıdaki çukurda, ancak İlkokul olabilecek Tıp Fakültesi’nin TEK Binasını gidin görün… Bakın nasıl harekete geçiliyormuş!..

            Çare; SAÜ Tıp Fakültesi’nin 5-8 yıl içinde, en az Kocaeli Tıp düzeyinde bir Tıp Fakültesi olmasında. Olur mu? Kocaeli gibi, her hükümette BAKAN’ın olursa olur!..Salak mıyım; ben kendime neden SAÜ Tıp’a emanet etmeyeyim?..

          Şu gün, AKP ülke halkından tek başına iktidar olacak oyu alamadı; erken seçim kapıda.. Sakarya, her zaman %55-65 oy verdiği halde, SAÜ Tıp Fakültesi için AKP yüzüne bile bakmıyorsa; bu kez külahları değiştiriverir mi?

         13 Yıldır tek başına iktidar olan AKP’nin Sağlık Bakanı hiç kusura bakmasın;  Sağlık Bütçesi’nin hesabını AKP Hükümeti verir; Tıp Fakülteleri değil!..

            AKP, halkın cebinden para almada büyük usta. Sadece halkın sigarasından, içkisinden her yıl alınan ekstra ceza gibi verginin onda biri ile Tıp Fakültelerinin tüm borcu ödenir…

                  

 GEYVELİ VASFİ KOCABIYIK; TOPRAK, TOHUM NİMETİ BİLİNCE : -) 

          Yaratan, insanoğluna akıl vermiş; toprağı, tohumu, suyu, güneşi, her türlü doğa nimetini vermiş…

           Ama, eğitici öğreticiler de vermiş. Onlar anlatır, gösterir, öğretir… Ben de onların erdemine hayran olurum…Nankör olana, gafletle yaşayana sözüm yok!..

            Gazetemiz Bizim Sakarya, Geyve Kepekli Sokak’ta oturan Vasfi Kocabıyık’ın ve bahçesinin muhteşem örneğini, Pazar günü 8.Sayfada vermişti.

           İşte, o küçük haber de aslında Sakarya’nın tüm geleceği vardı…

          “ 400 metrekare bahçe…Üzüm, incir, kiraz, hurma, nar; domates, biber, salatalık, maydanoz; her şey yetiştiriyorum!..

           Bir kök asmadan 3-4 yüz kilo üzüm alıyorum…Yetiştirdiğim sebze-meyveyi komşularla paylaştıkça Cenab-ı Allah da bereketini artırıyor…” diyen Vasfi Kocabıyık hepimize ve geleceği düşünen herkese eşsiz bir örnek olmuş…  

          Çünkü; Filistin-Gazze’nin yabancılara satılmış topraklarında yıllardır nasıl kanlı savaşlar veriliyor…N’oldu o paralar, altınlar?..Şimdi kim haklı?..

           Osmanlı askerini çöllerde kör hançerle boğazlayarak, Filistin ve Gazze’yi İngiliz altınlarına satan onların dedeleriydi!.. İsrail de o topraklarda kuruldu…

           “ Araplara ve hiçbir yabancıya topraklarınızı, dağları, taşları, sularınızı, doğal servetlerinizi satmayın!..” diye boşa yalvarmıyorum…Yarın, hepinizin çocukları O topraklarda, ya villa bekçisi olur, ya da sokakta kalır…

            Ama, Geyveli Vasfi’nin çocukları, eğer O 400 metrekare bahçenin kıymetini bilirse ömür boyu onlara yeter… Geyveli Vasfi beni nerelere götürdü:

          Anamın-Babamın ben doğmadan 1 yıl önce aldıkları ev, Adapazarı İzmit Caddesi Refik Sokak’taydı… Tapuda 252 m2 gibi…İkisi de Bosna’da “ Köy gibi, Köy!” de doğmuş…Toprağa sopa soksalar bereket fışkırırdı;

            İçinde eski ve küçük bir Adapazarı evi de olan, O 252 m2 bahçede; hepsi  harika elma, armut, erik, incir, dut, nar; bir dolu ağaç vardı…Ki;

           Domates, hıyar, biber, fasulye, patlıcan gibi sebzeler hiç tükenmezdi. Altı kardeştik…Ben ve kardeşlerim; ne okul yıllarında, ne de çalışma yaşamında; tümü bahçe mahsulü olan kahvaltıyı yapmadan bir tek gün evden çıkmadık…

           Onun için; köy-köylü; toprak, tohum, su, ağaç, dağ taş hayatımdır;

          Çocuklarım ise, doğa konusunda benden çok çok daha ileride; belki de en büyük mutluluğum ve zenginliğim de budur…

           Çocuklarınızın Geleceğini Satmayın!..Bahşedilmiş doğa hayattır…Bakın 400 M2 kare toprağın bereketi nasıl muhteşem örnek olabiliyor!.. Yaratan, Vasfi Beyleri ve toprakları korusun!..