25 Mart 2016 günü şöyle bir yazı yazmıştım; ‘Başbakan Davutoğlu’nun, geçtiğimiz salı günü Grup Toplantısı’nda taşeron işçilerle verdiği müjde, bu kapsamdaki işçileri doğal olarak sevindirdi. Davutoğlu’nun özellikle, ‘Bir taşeron işçimizi dahi dışarıda bırakmayacağız. Hepsini kamuya alacağız’ sözü, taşeron işçilerin bayramı olmuştu..
**
Daha sonra gelen açıklamalar, taşeron işçilikten, kamuya geçme şartları açıklandıkça, taşeron işçilerin hevesleri deyim yerindeyse kursaklarında kaldı.
**
Maliye Bakanı Naci Ağbal, dün bu şartları açıkladı. Kadroya alınan işçiler, özel sözleşmeli personel statüsünde istihdam edilecek ve 3’er yıllık dönemde, iş performanslarına bakılarak, sözleşmeleri yenilenecek. Taşeronlar da zaten sözleşme yeniliyordu. Taşeron işçiler, çalıştıkları işlerinde ne kadar ücret alıyorlarsa o ücret üzerinden kamuda o ücreti almaya devam edecekler.
**
Bakan, ‘Özel Sözleşmeli Personel Statüsü’ diyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu sadece, ‘taşeron’ kelimesi yerine kullanılacak deyimdir. Üç yılda bir sözleşme yenileneceği söyleniyor. Taşeron işçiler zaten sözleşme imzalıyordu. Bu bir yıldı, üç yıla çıkacak. Görüldüğü gibi taşeron işçilerin hiçbir şartı değişmiyor.
**
Bugün taşeron işçiler çalıştıkları görevde asgari ücret alıyor. Kamuya alınsalar bile alacakları ücret aynı. Değişmeyecek. Aslında hiçbir değişiklik yok. Aradan taşeron müteahhitleri çıkaracaklar. Bu müteahhitlerin işçi başına aldığı para devlete kalacak. Taşeronların adı da, ‘Özel Sözleşmeli Personel’ olacak..
**
Taşeron işçilerle ilgili bir başka şartta şu; kamuya geçtikten sonra taşeron işçiler, eski haklarından vazgeçecek. Bu ne demek? Yani, taşeron işçi olarak on-on beş yıl hizmet vermiş biri, kıdem haklarından tamamen vazgeçecek. Bununla ilgili sözleşme imzalayacak. Üç yılda bir sözleşme yenilenecek dendiğine göre, damak ki yenileme olmama ihtimali de var.
**
Hiç kimse kusura bakmasın, taşeronlara hak verildiği söyleniyor ama ortada verilen veya verilecek hak falan yok. Taşeron yine taşeron. Ancak bundan sonra, ‘Taşeron işçi’ olarak değil, ‘Özel Sözleşmeli Personel’ olarak anılacak..’
**
Bu yazının yayınlandığı günün hemen ertesinde AK Parti’den çok önemli bir isim arayarak, ‘..Şu taşeron işçiler meselesini ısıtıp ısıtıp gündeme getiriyorsun. Hiç gerek yok. Sana söylüyorum. En fazla altı ay, bilemedin bir yıl içinde o sorun çözülecek. O zamana kadar çözülmezse ne yazarsan yaz..’ demişti.
**
‘Bilemedin bir yıl’ diyor. Beni ne zaman aramış? O yazıdan bir gün sonra. Yani, 26 Mart 2016’da. Bugün tarih ne? 10 Temmuz 2017. Demek ki bir değil, bir buçuk yıla yaklaşmış. Ama taşeron hala taşeron. ‘Kadroya alacağız yalanları da hala öbek öbek orada duruyor…