Tamam FETÖ bir terör örgütü. Bunda fikir ayrılığında olan yok. Ancak vatandaş, operasyonların belli sınırdan öteye gidememesinden, götürülmemesinden endişeli. Bu endişe de yapılan operasyonların vatandaşa karşı güvenilirliğini kaybettirmeye başladı.

                                                           **

Çorbacı alındı, bakkalı alındı, fırıncısı alındı, marketçisi alındı, taşeron işçisi alındı, memuru alındı, amiri alındı, subayı, astsubayı, uzman çavuşu alındı, doktoru, avukatı, hakimi, savcısı alındı, okutmanı, doçenti, profesörü alındı, emniyet müdürü, kaymakamı alındı. Unutmadan, bu ildeki bir iki belediyeden de yirmi kadar işçi-memur-amir kamudan atıldı.

                                                             **

Vatandaş hakkı olarak, ‘E peki bu kadar mı, siyasetteki FETÖ’cüler nerede?’ diye soruyor. Bu veba mikroba her yere sızmış ama siyasete nedense siyasete sızmamış. Ne bir belediye meclis üyesi, ne bir belediye başkanı ne de bir milletvekili bu vebaya bulaşmamış.

                                                              **

Yukarıdakiler ne düşünürse düşünsün, sokaktaki vatandaş buna inanmıyor. Bir belediye meclis üyesine, bir belediye başkanına, bir milletvekiline FETÖ’den soruşturma açılmamışsa bunu kimseye anlatamazsınız. ‘Biz önlemimizi almıştık, bizim partimize onlar giremez’ açıklamaları hikaye.

                                                             **

Geçenlerde bir iktidar milletvekili çıktı şöyle konuştu, ‘..Evet, gerçekten de bu cani örgüt 40 yıl boyunca toplumun değişik katmanlarına sızmış, bakanlıklara, kurumlara, STK’lara sızmış bunlarla alakalı da ciddi adımlar atılıyor. AK Parti’ye sızmadığını söylemek en hafif tabirle saftiriklik olur.

                                                              **

40 yılda kümelenmiş bir yapıyı bir günde sökemezsiniz. İlerleyen günlerde yeni ihbarlar, başvurular gelirse mutlaka bu ihbarlarda değerlendirmeye alınacaktır. AK Parti kendi içerisinde daha çok disiplinel bir işlem olarak bunu yapacaktır. Bu tespit edilen kişiler arasında suça karışmış, darbeye destek vermiş, FETÖ üyeliği yapmış kişiler varsa o zaman da işin cezayı boyutu da devreye girecektir.

                                                               **

Fakat bizim yaptığımız şu an siyasi bir arınmadır, bir siyasi temizliktir. Bu siyasi temizlik yapılırken ağa suç işlemiş kişiler de takılırsa elbette ki onlar da savcılığın önüne çıkmalıdır, çıkarılacaktır’

                                                               **

Bu açıklamanın yapılmasının üzerinden neredeyse iki ay geçti ama hala bir adım atılmadı. ‘Ak Parti içinde FETÖ’cü olmaması saftirikliktir’ diyen bir iktidar milletvekili demek ki bir şeyler biliyor da konuşuyor. Bu konuşmadan bir iki gün sonra partisinden bir iki cılız tepki geldi ve o günden sonra bu açıklamanın üstü örtüldü. Neden örtüldüğünü de kimse bilmiyor.. 

                                                               **

İktidar partisindeki bir başka siyasetçi bir gün ağzından, ‘..İçimizdeki FETÖ’cüleri seçimlerde temizleyeceğiz..’ lafını kaçırdı. Bu demek ki bir plan. Yerel ve genel seçimlere kadar parti içindeki FETÖ’cülere dokunulmayacak. Ki, dokunulursa parti zarar görür. Seçimlere kadar da kim öle, kim kala. Ama, çorbacıyı, memuru, işçiyi almaya devam!..

 

KURULAR VE YAŞLAR

FETÖ ile ilgili yapılan operasyonlar da mutlak yapılması gereken operasyonlar. Ancak, kurunun yanında yanan yaşlar çok çok fazla olmaya başladı. Bu konuda hemen hemen her gün bir şeyler duyuyoruz. Önceki gün duyduğum şu; bir hastanede görev yapan asabiye uzmanı bir kadın, hacca gitmek için müftülüğe müracaat ediyor.

                                                                     **

Evraklarını tamamlıyor ve kendisine, ‘Hac parasını şu bankaya yatır ve dekontu bize getir’ deniyor. Hemen altını çizeyim, bu olay Sakarya’da yaşanmadı. Diyanet’in gösterdiği banka, Bank Asya. Yani FETÖ’cülerin bankası. Diyanet, hac hesabını o bankaya açtırmış. Asabiye uzmanı doktor gidiyor o bankaya, hac parasını yatırıyor.

                                                                   **

Dekontu da müftülüğe teslim ediyor. Aylar sonra yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminden bir süre sonra bu doktor, hem meslekten, hem de kamudan atılıyor. Sebep; FETÖ’nün bankasına para yatırması. E şimdi adama sormazlar mı; O bankada hesap açan Diyanet’e neden kimse dokunmuyor?