AK Parti Danışma Meclisleri’nin genel bir yapısı ve üyelerine verilen genel bir öğreti mi bilmem?

          Söz, mutlaka diğer siyasi partileri incitmeye, bazen de öfke kanırtmaya kadar getirilir. Gerginlik yaratma siyaseti kazanç, sempatizan mı getirir, nedir?

        Serdivan’da yapılan 35. Danışma Meclisi’nde de benzer bir tablo yaşanmış.

        Serdivan Belediye Başkanı Sayın Yusuf Alemdar bile, başarılı hizmetlerini; borçsuz belediyesini, kasasında 5 milyon nakit para olduğunu anlatırken bile sözü nerelere taşımış.

         İktidar zamanları tarih olmuş, Eski ve Başka siyasi parti belediyeleri sanki tefe koyulmuş. Neyse; Gençler ve O zor günlerin belediye şartlarını bilmezler!

       Alemdar’ın, muhalefetle kendilerini kıyasladığı kimi sözleri, siyaseten belki partililerin çok hoşuna gider. Ama, ben ucundan kimi gerçekleri yazayım!

         Doğru; belediye kasaları boştu ve maaşlar da gününde ödenemezdi!

         AK Parti’nin içinden doğduğu Refah Partisi Yerel İktidarı 1994 yılında kazandı. Başkan Şükrü Kiracıoğlu’nun da kasası boştu.

          Kadim Serdivan Köyü’nün yerleştiği tepeler dışında; aşağıdaki ovadan,  köy ve tarım arazilerinden bereket fışkırırdı! Hayvancılık ve Süt ürünleri ülkede   nam salmıştı.   

          Belediye kasasında O yıllarda Para olmadığı çok doğrudur. Belediyeler halktan, bin bir yöntemle nasıl para alabileceklerini de keşfetmemişlerdi: -)

        Şu gün ise; belediyelerin eline geçirdikleri para, mal-mülk, personel GÜCÜ tarif edilemez büyüklüktedir.

        AK Parti, 1994 Yılındaki Adapazarı ve Serdivan belediyelerinin gelirlerini ve eleman sayısını açıklasa tablo kabak gibi ortaya çıkar.  

         2015 yılı gelirleri açıklanırsa da dudaklar uçuklar: -) Dünyanın en yüksek vergilerini ödemeye gık demeyen, halkın paralarıyla Devlet Bütçesi ve Belediye Bütçeleri ağzına kadar servet doldu.

         Cumhuriyetin 80 yılda yarattığı muhteşem fabrikalar, sanayi tesisleri, limanlar, enerji, iletişim ve nice eşsiz servetler satıldı, harca babam, harca !..

          Siyaset halkın önünde tam doğruları konuştuğu gün dünya değişir. Huzur ve Barış arıyoruz ya!Tabii, biz o günleri göremeyecek gibiyiz!

          Bugün, hem de düne kadar birlikte iktidarı taşıdıkları kendi insanları ile bile AYRIMA düşüldüğü bilinmez mi? AYRIM sadece SİYASETTE vardır.       “ Daha önce iktidar ve muhalefet belediyeleri arasında AYRIM vardı!” laf mı?

         Sonuçta, şu gün Sakarya’da Kimi Kent Kazanımları olduysa, Büyükşehir olduktan sonra artan gelirlerle oldu. Sakarya’yı BÜYÜKŞEHİR yapan DSP, MHP, ANAP Hükümeti’ne şükranımı unutmam, kimse de unutmamalı!

                    1994 Yılından beri Yerel İktidar olan siyaset; Adapazarı Belediye Başkanı Aziz Duran’ın 1995 yılında belediyeden eline geçen tüm parayı bilir: -)   

          1995 Yılında, Serdivan’da Başkan Şükrü Kiracıoğlu’nun eline geçen toplam para ne kadardı?

           2015 Yılında; Sakarya Büyükşehir Başkanı ile Serdivan Belediye Başkanı’nın belediyeden eline ne kadar toplam para geçmiştir? Açıklanabilse; iyi biliyorum ki, akıllara zarar farklar ortaya çıkar.

         Amacım; siyaset, partiliyi ajite edeyim derken, gereksiz gündemlerle ayrımlar yaratmasın! Partili, her söylediğine inanmaya hazır olabilir. Halk, parti değil ki! Siyaset söylemleri halk ayrışması yaratmasın.

        Önceki zamanlar kendi evimizde var olan yoklukları da asla unutmayalım!

          İl Özel İdare’nin tüm mali kaynakları, mülkleri, araç gereçleri, personeli de bugün belediyelerin elinde. Bu zenginlikler cepten, havadan gelmedi: -)

          Belediye başkanlarının, yardımcılarının, danışmanlarının, daire başkanı ve müdürlerinin maaşları açıklansa, halk kantara koyar. 1994 Yılı da açıklansa?    

          

 

 

 

 

 

                    SAKARYA’DA, SATSO İLE TOBB BİLE FARKLI

 

           Meslek odaları siyaset ağzı ile değil; Sosyal ve Ekonomik doğrular ile konuşmalı! Siyaset, kendi alanındaki doğruları ve hedefleri kendisi açıklıyor.

         SATSO için, artık bıktıracak denli çok hatırlatma yaptım. Siyaset, henüz hiç birisi hayata geçmemiş projelerini varmış-yapılmış gibi gösterebilir.

         Ama, SATSO, “ Sakarya, Karasu Limanı, Karasu Demiryolu, bilmem neler gibi projeleriyle; ÜLKENİN LOJİSTİK ÜSSÜ OLUYOR!” dememeli.

          Defalarca özür bile diledim; Karasu Demiryolu SATSO Binası’nın olduğu bölgeden geçecek: -) Pencereden bakın bakalım, 1 metre ray görülüyor mu?

          Karasu Limanı’nda 1 kayık var mı? Ki, SATSO oradaki OSB komedisini tavır koyduğu halde önleyemedi.

         SATSO ile TOBB’un 2016 yılı beklentileri arasında da o farkı gördüm.

          TOBB, Siyasete hoş görünecek açıklamaları değil; siyasete, doğru ve çok  gerçekçi uyarılar yapmış! TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Özetle:

         “ Devletten para, pul istemiyoruz! Rakibimizle eşit şartlarda rekabet etmek istiyoruz! Rakibimin üzerindeki vergi yükü ne? Hangi standartta ham madde, enerji temin ediyor?

          İstihdam üzerindeki vergi yüklerinde dünya birincisiyiz; yüzde 72 ! Damga Vergisi dünyada olmayan bir vergi! Dünyada olmayan bu verginin kaldırılmasını istiyoruz!

           81 İl’e sektörel, İl ve İlçe bazında teşvike dönmek lazım! Kim üretiyorsa, ona teşvik verilmesi lazım!” gibi somut gerçekleri vurgulamış. Özetledim tabii.

         Akaryakıtta, otoda, iletişimde, hayatın her adımında, vergi ve verginin vergisini ödemede Ülkemiz Dünya Şampiyonu!  

          SATSO Başkanımızın 1 Ocak 2015 değerlemeleri ve beklentileri neydi?

          En can alıcı söz bence şu gibiydi: “ MİLLİ TRENİ üretmeye hazırlanan Sakarya’da; Sanayi çalışmalarımızla birlikte, biz Sosyal Gelişimi de önceleyerek çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz!” diyebilmişiz. Ama;

           Şehrin Sosyal Yaşamını çileye dönüştüren Ulaşım Sistemi için tek söz yok! İstanbul’un Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren metrolarına Tren yapan Sakarya, kendi Şehir Metrosuna yapamamış!

         SATSO’dan, neden Büyükşehir Raylı Sistem beklentisi olmaz? Kendi Ulaşımcı Üyeleri mi karşı çıkar? Eee, Milli Tren de yapmayalım. SATSO, Yerli Oto için Delikanlılık hedefi koyuyor ya!

          SATSO’dan, 2016 yılında OSB’ler için de gerçekçi duruşlar beklenmeli. Siyaset siyaset yapar ve “10 OSB yaptık!” diyebilir;

          SATSO, tek fabrika temeli olmayan OSB taslaklarına OSB dememeli. 2.OSB de tam kapasite fabrikalarla dolmalı; 3.OSB de; O gün helal olsun!

          Çağdaş Arıtması olmayan OSB’ler Sakarya’ya yakışmaz! Siyaset, eğer kurduğu OSB’lerle övünecekse; arıtmalarını, yolunu yapmalı, suyunu, elektriğini getirmeli! O siyaseti O GÜN başımızda taşıyalım!

        Altyapısı sıfır Fabrika Parseli yatırımcıyı daha ilk adımda uzaklaştırır. OSB’ler, rantabl maliyetlerle çarkları döndürmeye başlasın, eşsiz servetler akar!

          “ İktidar Sakarya’da 10 OSB yaptı!” diye de ilkin ben bağırırım. 

          Çünkü, şu gün Devlet Bütçesi’ne, üretip sattıklarının vergileri ile gürül gürül para akıtan SATSO Mensupları öylesi bir Hak Ediş Hedefi’ne layıktır.

         SATSO, Siyasetin övülmesinden fazla, kendisinin her övgüyü hak ettiğini bilir. O zaman, TÜVASAŞ’ı da kendi şehrimiz için öne çıkarmayı düşünelim!