Ekonomik durum felaket ötesi. Kısa vadeli borç 300 milyar dolar civarı. Dış Ticaret açığı Temmuz da 100 milyar doları bulacak. Haziranda Dolar gerçek değeri olan 25-26 ‘TL yi bulacak. Altın 1.600.- TL yi görecek. Gaz bulduk, benzin bulduk yalanları ülkeyi kurtarmayacak. Hani bizden borç istedi dediğimiz IMF var ya işte o bizi yakın gelecekte bekliyor. Ömrümüz varsa hep birlikte göreceğiz. Bu sefer Uluslararası piyasalarda ucuz kredi bulmak nerede ise imkânsız. Yakın gelecekte mültecilerin ülkemizde yaratacağı ağır yük altından nasıl kalkacağız meçhul.
Bana göre Sayın İnce Ülkenin kaderini etkiledi. Siyaset tarihi bu ihanetini affetmeyecek. Ülkeyi karanlığa ittin. Kılıçdaroğlu dürüst ve saf birisin. Kurtlar sofrasında hatalar yaptın. Yanlış adaylar çıkardın. Sayın Oğan seni tanımıyorum. CV ‘ni araştırdım. MHP’den iki kez ihraç edilmişsin. Rusya da Eğitim Görmüşsün. Diğerlerine göre genç ve dinamiksin. Ama Ülkeyi yönetecek henüz ekonomik kadron yok ve taraftarlarına baktığımda aşırı milliyetçi tabiri caiz ise asarız keseriz tarzında genç kesim. Sağ Sol Olayları içinde yetişmiş ve 12 Eylül dönemini bire bir yaşayan biri olarak bu akım beni ürkütüyor. Ülkenin bu duruma düşmesinde katkısı olanlar size hakkımı helal etmiyorum. Oy kullanmayan % 12. Siz herkesten daha çok suçlusunuz. Bu ülkede yaşamaya hakkınız yok. Ülkenin kaderini belirleyen seçimde oy kullanmak yerine Kıbrıs, Yunanistan, Bulgaristan gibi ülkelerde kumar oynamayı tercih ettiniz. Yazıklar olsun size.
Aslında meclis çok renkli oldu. Terör örgütü Hizbullah’ın temsilcileri bile meclise girdi. Ama vekillik artık işe yaramıyor. AKP’li Cumhurbaşkanınız ne derse o olacak. Vatana millete hayırlı olsun. İslami Kürdistanı savunan ve Türk Bayrağını kabul etmeyen HÜDAPAR bakalım nasıl yemin edecek. Geçmişte yemine direnen Merve Kavakçı vardı hatırlarsanız. Bugün ABD Vatandaşı olmuş ve 4. Evliliğini yapmış.
Siyaset böyle bir şey. POLİTİKA Yunanca da yalan söyleme sanatı olarak biliniyor.
Sabah haberleri dinliyorum. 1 milyon üzerinde oy geçersiz sayılmış. Nedeni ne? Cahillik var. Kızgınlık var. Oy hırsızlığı var. Sandığa sahip çıkmamak var. Seçim sandıkta kazanılır kuralını bilmeyen parti görevlileri var.
99 da girdiğim bir seçimde bir anım aklıma geldi. Hedefimiz Reisin dediği gibi çalmadıkları için fakir olan Varoş mahalleler. Roman mahallesinde konuşma yaptık. Çeribaşı benimle pazarlık ediyor. Dedi ki A adayı 60 kişi söz verdi, B adayı 50 kişi söz verdi. Sen bunlardan fazla söz verirsen oylar senin. Ne sözü verdiler dedim. Belediyeye bizim mahalleden işçi alacaklar dedi. Bende kendisine ben sana böyle bir söz veremem. Seçimi kazanırsam Belediyede norm kadro çalışması ve fizibilite yapar fazla işçi varsa çıkartırım. Ama ben sana şu sözü veririm. Ben Özel Sektör kökenli bir adayım. Senin mahallende istihdam yaratıcı yatırımlar yaparım. Mahallenizin yaşam düzeyini yükseltirim dedim. Olmaz bizden oy alamazsın o zaman dedi.
Gerçekten de zamanımız elverdiğince hep gariban mahallelerde çalışma yaptık. Medeni sayılan eğitimli mahallelerde hiç çalışmadık. Seçim sonucu varoşlarda 2. 3. Sıradayız. Gitmediğimiz Medeni sayılan yerlerde 1. Sırada. O gün bir karar verdim siyaset bana göre değil. Sonra ardından bir olay daha yaşadım onu da sonra anlatayım. Ve yeni başladığım siyaseti o gün bıraktım. İyimi yaptım kötümü? Halen bilmiyorum.
Karşımızdaki toplum bu. Siyasetçiler de böyle bir toplum istiyor. Bir Oda Başkanı ki halen daha Başkan. Yönetim Kurulunu eleştirdim daha kaliteli insanları neden meclise ve yönetime almıyorsunuz dedim. Bana yönetebileceğim insanları alırım dedi.
Bugün gelinen ortamda bu mahaleler ve buralarda yaşayanlar hep aynı. Değişim falan olmadı. Belediyelerde ve Kamu Kurumlarında oy uğruna alınan personeller nedeni ile gereğinin en az on misli fala personel var. Hak etmediğimiz şekilde şaşaalı bir hayat yaşıyoruz. Üretmiyoruz ve tüketiyoruz.
Nebati gibi Maliye Bakanı, küçük çocuklara tecavüzü savunan Adalet Bakanı, bir kereden bir şey olmaz diyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlarımız yine Mecliste. 5 yıl daha görevdeler.
AB ve ABD bizi kıskanıyor. Yurt dışından yeni geldim. Durum hiç te böyle değil. Mesela Alman Gümrüğünde nelere maruz kaldım anlatayım.
Neden geldin? Gezmeye.
Ne zaman döneceksin? Yaklaşık 3 gün sonra.
Biletini göster. Dönüş tarihim belli olmadığı için bilet almadım.
Parmak izi ver. Parmakları cihaza koyduk. Bu arada kaçıncı alışları onu da unuttum. Tabi surat ve konuşma Türk Milletine karşı nefret içinde.
Tam kapıdan çıkacağım hopp önüme polis geçti. Doğru X RAY e. Kaç paran var? Cüzdanı çıkardım ne kadar istiyorsun kredi kartları da var dedim. Ooo tamam dedi.
Bizi bu hale getiren Yurt dışında seçim sonucunu davul zurna ile kutlayan vatandaşım sana sesleniyorum. Ben bu muameleyi hak etmedim. Bizi bu hale getirenlere oy vermiş olabilirsin ama tavrın hiç hoş değil. Haa ülkenin bu haline üzülen vatandaşlarım sizi tenzih ederim.