SAKARYA’DA GÜNDEM Mİ OYALANIYOR?                         

         Ülkenin Başkenti Ankara’nın göbeğinde insanlar canlı bombalarla parçalanıyor. Sakarya’da kamuoyu gündeminde yaprak kımıldamıyor.

          İstanbul’a, “ Dünya Başkenti!” diyenler bile olur. Sultanahmet ve tüm Eminönü’ne de, “ Dünya Mirası!” denilir…

         Sultanahmet gibi bir Sosyal ve Kültürel Ülke Serveti’nin ortasında, güpegündüz- çoğu yabancı – onlarca insan terörle parçalanmış, onlarcası da ağır yaralanmışsa; Sakarya’da hayat hiç huzurlu rahat olabilir mi? Olamadım da!

           Milletvekillerimizi de, siyasi partileri de izleyin, tek laf eden olacak mı?

          Biz, “ Her Ayrım insan yaşamının huzur ve güvenine yapışan en büyük yanlış ve hatta suçtur!” desek, tüyleri diken diken olanlar olur!

          Hadi; Sakarya’da 850 binden, ülkede de 77 milyondan fazla insanı, Ülkenin Bugünkü ve Gelecekteki Kardeşlik Hedefleri etrafında toplayın?

           Kan, gözyaşı ve Silahtan en büyük servetleri kazanan, Dünyanın en güçlü ordusuna sahip, dünyanın en zengin ülkesi; Amerikan Başkanı Obama, “ Silahlanma mutlaka azaltılmalı!” gibi hayret bir karar açıklamış; neden?

  Terör, sonuçta yaratıcısının evine, yatak odasına kadar girecek bir ihaneti de içerir. Ki, terörü yapanlar genelde terörün ilk kurbanı da olur.

 Filmlerde izleriz ya; terörü yapan maşaları öldürtmek, terörün arkasındaki Asıl Güçlerin ilk işidir! Çünkü, terörü yapan yakalanırsa, O terörü planlayan Asıl Güç ortaya çıkacaktır.

           Son bir kaç gündür, Sakarya’da hemen her gittiğim mahalle, köy ve kasabada çok yoğun güvenlik önlemlerine rastlıyorum. Ülkede nice şey yaşandı hiç böyle olmamıştı. Belki bir uyarı alınmıştır.

Ama, halk rutin şehir yaşamına aynen devam ediyor. Tamam, siyaseten,   “ Ülke ekonomisi kötü gidiyor! Bilmem kaç milyon vatandaş devlete-bankalara borçlu ve haciz kapısında!” diye yazıp, piyasayı paniğe sokmayın!” denir de;

          Sakarya’da biz biraz fazla umursamazlardayız gibi? Çarşı Pazar, AVM’ler, spor alanları tıka basa dolu. Kulakta, paniğe yol açmayan uyarılar daolmalı mı?

Artık şu örnek harika değil mi; sokakta, okul kapsında, dükkanönlerine bırakılmışpoşet, çanta, giysi gibi şeyler hemen güvenlik görevlilerine bildiriliyor.

          Bu konuda da soysuzlar çıkıyor; adam uçağı kaçırıyor, bomba ihbarı yapıyor. Başka ülkede yap, hayat boyu burnundan getirilir. Öyle de olmalı!

Biz geldik, gidiyoruz. 850 bin Sakaryalıyı, 77 milyon insanımızı, milyarlarca Yaratılmış İnsanı Ayrımsız Sevdik! Terörü de Ayrımsızlığın bitireceğine inanırım!

 

 

 

                               KİŞİYE ÖZEL TREN İSTASYONU

Haberi, Sakarya’da ve ülkemizde görmeye ömrümüz de yetmez, aklımız da!

         Olay, bir tek insanının yaşamına bile eşsiz saygı erdemleri olan, Japonya’da yaşanıyor. Haber şöyle:

           “ Japonya’da, Hokkaido adasının Kami-Shirataki tren istasyonundaki yolcu sayısı 3 yıl önce hızlı bir şekilde azaldı.

           Japon Demiryolları, kasabadan dışa artan göçler nedeniyle yolcu sayısı azalan durağı kapatmayı planlarken; HALA BİR YOLCUNUN DÜZENLİ OLARAK TRENE BİNDİĞİNİ FARK ETTİ!..

           YOLCUNUN LİSEYE GİDEN BİR KIZ OLDUĞUNUN FARK EDİLMESİ ÜZERİNE; seferler 2’ye indirilerek devam ettirildi.

            Japon Demiryolları seferleri sabah okula gidiş, akşam okuldan çıkış saatine göre ayarladı. Genç kız, mart ayında liseden mezun olduktan sonra durak kapatılacak!”

            Ülkemden ve şehrimden, bana cazip gelen onca şeye karşın, ayrılmadım, ayrılamadım… Ama, gelin şimdi bana şu Japon İnsanlık Erdemi’ni anlatın?

         126 yıllık Adapazarı Garı bugün yok! 600-700 bin insanın, Atatürk Bulvarı’ndan,126 yıldır var olan trene binip, Haydarpaşa’da Boğaz Vapuru’na binmesi bugün rüya gibidir! O rüyayı yaşama şansı da yok gibi!

           Bir tek lise öğrencisi için tren istasyonunu kapamayan Japon’a mı sorsak?

           Toplam 150 binden fazla Üniversite Öğrencisi olan; Sakarya ve Kocaeli’nin öğrencileri için, Türkiye’nin en verimli çalışan Tren Hattı kaldırılır mı?

           “ Kaldırmadık!..Hızlı Tren yaptık, şimdi öğrenciler kısa zamanda gidiyor!” diyenler, O var dedikleri YHT’ye kendileri bile biniyor; binebiliyor mu?

           Ki; otobüs şirketleri bayram etti. Öğrenciyi kampusa kadar götürüyorlar. Tabii, trenle 6-7 liraya giden; şimdi 18-20 lira ödüyor…

Ulaşım bir Sosyal Devlet Görevi’dir. Kamu Ulaşımı asla kar gütmez, güdemez…Aslında, Kamu hiçbir görevi kar için yapmaz, hizmettir.

O nedenle, Türkiye’de bugün Kamu Hazinesi tarihi rekorlara ulaştı. Son 25-30 yılın Kamu Bütçeleri inanılmaz boyutlardadır. İktidarlar O gelirleri en az yanlış ile harcasaydı, bu ülke çok daha hak ettiği yerlere çıkardı!

           Japon, yanlış yapamaz.Köprüde bir halat kopar; görevli Japon Mühendis kendisini sorumlu tutar, intihar eder!

           Biz de, maden yanar, çöker, 300’den fazla insan ölür! Sanki hala tek suçlu yok gibidir. Ortada kalan kadın ve çocuklara maaş bağlanacak denir. Tek maaş ödendiği, arkasının gelmediği yazılır, anlatılır…Bana ne demek kalır:

          “ JAPON’UN, TEK BİR ÖĞRENCİ KIZ İÇİN DUYDUĞU İNSANİ SORUMLULUK “