Geçtiğimiz hafta sonu bir telefon geldi.

Resmi kurumlarımızdan birinde resmi plakalı araçlara yiyecek-içecek yükleniyormuş.

Pek önemsemedim.

'Olabilir' dedim geçtim.

Gecenin 21.30'unda yine aynı telefon.

Bu kez resmi dairenin de adını verdi.

***

-Adapazarı Orman Bölge Müdürlüğü..

Bu kez de, 'Her halde ormanda, dağda görev yapan personele yemek götürecekler' diye düşündüm.

İkinci telefona rağmen yine pek önemsemedim.

Birkaç dakika sonra bir telefon daha.

-Yiyecek içecekler Orman Bölge Müdürlüğü'nün makam araçlarına yükleniyor.

Hoppalaaa!

***

Bu sefer şaşırdım ve meslek gereği merak etmeye başladım.

İşin peşine düştüm.

Günlerden 8 Haziran Cumartesi.

Kalktım, gece 22.00'den sonra Poyrazlar'a doğru yola çıktım.

On beş-yirmi dakika sonra Poyrazlar'daydım.

***

Araçlardan önce devasa bir bez afişle karşılaştım.

Üzerinde şu yazıyordu; 'Trabzon İli Araklı İlçesi Pervane Köylüleri Dayanışma Pikniği'ne hoş geldiniz'

Afişin alt bölümünde iki isim vardı.

Solda, 'Ali Yılmaz Çelik-Pervane Köyü Dernek Başkanı'

Sağda, 'Hasan Türkyılmaz-Adapazarı Orman Bölge Müdürü'

Resmi plakalı araçlarda biraz ileride.

Olay aşağı yukarı netleşmişti.

***

Belli ki, Bölge Müdürü Türkyılmaz'ın sponsorluğunda hemşerilerine vereceği bir pikniğin hazırlığı var.

Resmi araçlara, Orman Bölge Müdürlüğü'nden yüklenen paket paket köfteler, tavuklar, sular, kolalar, ayranlar sabah yapılacak piknik için, piknik alanına taşınarak, geceden hazırlıklara başlanmış.

Ertesi günü de zaten yüz-yüz elli kadar Pervane Köylü bir araya gelip eğlenerek piknik yaptı.

Söz konusu piknik, haber olarak da zaten bütün gazetelerde yer aldı.

Herkes piknik yapabilir.

***

İşçisi de, memuru da, bölge müdürü de, genel müdürü de.

İşin içine, resmi aracı tahsis ederek piknik hazırlığı yapmak varsa yapamaz.

İşçisi de, memuru da, bölge müdürü de, genel müdürü de yapamaz.

Devlet katından baktığınız zamanda yapamazsınız.

İslamiyet katından baktığınız zamanda yapamazsınız.

Gerçekten üzüldüm.

Bu olayı, dinimizi senden benden iyi bildiklerini ve uyguladıklarını söyleyenlerin yapmasına daha çok üzüldüm.

Bu yazı 13 Haziran 2013 tarihinde yayınlandı